D-Resort Ayvalık Murat Reis: Bir Artizan Lezzetler Kaçamağı
Ayvalık, oksijeni bol havası, mavi ile yeşilin kesiştiği huzur dolu koyları, bilge zeytin ağaçlarıyla adeta bir cennet simülasyonu… Burası sadece doğal güzellikleriyle değil, köklü tarihi ve insanlık kadar eski yemek kültürüyle de ön plana çıkan bir yer ve tahmin edersiniz ki baş rolde de zeytinyağı var. Geçtiğimiz haftalarda D-Resort Ayvalık Murat Reis’in şef Ömür Akkor danışmanlığında yenilediği menüsünü deneyimlemek üzere Ayvalık’a gittim. Doğa, lezzet ve huzur kümesinin kesiştiği bu deneyime hep birlikte göz atalım.
D-Resort Ayvalık Murat Reis, Kaz dağlarının eteğinde denize sıfır konumu, Midilli Adası’nı gören manzarası, Ayvalık (merkez), Şeytan Sofrası, Sarımsaklı ve Cunda Adası’na olan yakınlığı ile kültürün hayata ve gastronomiye olan etkilerini görmek için ideal bir lokasyona sahip. Otel bu bölgenin gastronomi açısından ne kadar zengin olduğunu göstermek amacıyla Şef Ömür Akkor danışmanlığında ve yine şef Erdem Öztürk tarafından hazırlanan, yaz boyu deneyimlenebilecek bir menüyü bizlerle buluşturuyor. Sürdürülebilirliği odak noktasına alan menünün tamamı lokal üreticilerden temin edilen taptaze ürünlerle hazırlanıyor ve Balıkesir mutfağını tüm yönleriyle deneyimlemeyi mümkün kılıyor.
Biz ilk olarak Murat Reis Kitchen’da akşam yemeği ve ertesi gün de Olives Restoran’da Kuzey Ege’nin lokal lezzetlerinden oluşan kahvaltıyı deneyimledik. Dilerseniz akşam yemeği menüsüne birlikte göz atalım. 3 peynirli domates salatası, Ayvalık tulum peynirli çığırtma, sakız kabak salatası, saymakla bitiremeyeceğim zeytinyağlı seçkisi ve şef Erdem Öztürk’ün kendi elleriyle yaptığı ekmeklerle menüye harika bir başlangıç yaptık. Edremit çam balı, kavrulmuş susam, çörek otu ve taze kekikle hazırlanan, damla sakızlı ve sade olarak tercih edilebilen Saganaki peyniri “imza tabak” diyebileceğimiz türden bir ara sıcaktı. Yine ara sıcaklardan Ayvalık köylü pilavı, ahtapot tandır ve patlıcan böreği de oldukça lezzetliydi. Ana yemek olarak sote patates ve roka ile sunulan barbun pilaki ve son olarak da bu yemeği taçlandıracak bir tatlı olan Nesos ile final yaptık.
Olives Restoran’daki Balıkesir peynirleri ve zeytinyağının hakim olduğu açık büfe olarak sunulan “Artizan Ege Kahvaltısı”nın ardından zeytinyağı eksperi Mehmet Cavlı ile zeytinyağı sohbeti ve tadımı gerçekleştirdik. Kaliteli bir zeytinyağının koklandığında taze ot ve meyve kokuları içermesi gerektiğini, kokunun burada kilit nokta olduğunu öğrendikten ve tadım yaptıktan sonra 1104 yaşındaki anıt ağaçla tanışmak üzere yola çıktık. Dr. Pınay Nokay’ın anlatımıyla ölümsüz zeytin ağacının gölgesinde Komili’nin gerçekleştirdiği, tüm Türkiye’ye yayılan anıt ağaç projesi hakkında bilgi sahibi olduk.
Siz de ülkemizin anıt ağaçları hakkında bilgi almak için buraya tıklayabilir eğer yolunuz Ayvalık’a düşerse yüzyıllara tanıklık eden bu ağaçla tanışabilirsiniz diyerek yazımı sonlandırıyor ve Mehmet Cavlı’nın etkileyici zeytin duasını buraya da eklemek istiyorum; “Zeytin ağacı kadar uzun, tanesi kadar bereketli, yağı kadar sağlıklı bir ömrünüz olsun.”
Kapak Fotoğrafı: İrem Çakır
İlginizi çekebilir: Yemek Tarihi’nden Zeytin ve Zeytinyağı
İlk yorumu siz yazın!