Damla Durakçay ile: "Bana O Şarkıyı Çal" Üzerine
Bugün, uzun zamandır müziğini keyifle dinlediğimiz ve “dönüp dolaşıp müziğin onu bulduğunu” söyleyen Damla Durakçay ile kariyeri ve yeni parçası hakkında bir sohbet gerçekleştiriyoruz! Müzikle iç içe büyüyen Damla Durakçay, özellikle son günlerde “Bana O Şarkıyı Çal” parçası ile konuşuluyor. İlköğretim yıllarından beri müzik teorisi ve şan dersleri alan, Bilkent Üniversitesi’nde İletişim Tasarımı okuduktan sonra 12 yıl boyunca prodüksiyon ve sinema dallarında çalışan Damla Durakçay, kariyerine reklam jingle’larını seslendirerek başlıyor ve 2017 yılında ilk teklisi “Biber” ile hızlıca popüler müzik pazarında adını duyuruyor. 2019 yılında çıkardığı “Rakı İçmek İyi Geliyor” parçası ile Spotify Türkiye Viral 50 gibi birçok listeye ilk sıradan giren Damla Durakçay, “Farklı Pop” gibi listelerde ve “Dore” isimli çalma listesinin kapağında kendini gösteriyor. 2023 yılının başlarında ilk EP kaydı olan “Stüdyodan (CANLI)” isimli kısa çalarını yayımlıyor. 2024 yılından itibaren ise bağımsız bir müzisyen olarak yeni bir döneme başlayan Damla, geçtiğimiz Şubat ayında eski bir Sezen Aksu, Ara Dinkjian şarkısı olan Vazgeçtim’e farklı bir yorum getirerek yayımladı. Geçtiğimiz Mayıs ayında ise orijinal şarkısı Bana O Şarkıyı Çal’ı bizimle buluşturan Damla’ya sözü bırakıyoruz.
BOŞÇ’ın hikâyesi 12 yıl öncesine dayanıyor. Hikâyesi nedir? Senden dinleyelim…
Evet, ‘Bana O Şarkıyı Çal’ın sözlerini aslında 12 sene önce yazmıştım. Sonra, birlikte daha önce şarkılar yaptığımız, yakın dostum Cenk Şen bu sözleri besteledi ve bana yine yıllar önce bir demo kaydı yolladı. O günden geçtiğimiz seneye kadar da dijital şarkı arşivimizin tozlu raflarında açığa çıkmayı bekliyordu diyebilirim. Geçen sene ilham almak için eski notlarıma, maillerime bakıyordum ki bu demoyu buldum, yeniden dinledim ve içimde bir ışık yandı. Şarkıyı hiç kendi sesimden dinlememiştim. İzmir’de bir gece birlikte kaydettik ve 2024’te prodüktörüm Soup Natsy ile stüdyoda işe koyulduk. İyi ki demoyu bulmuşum çünkü özellikle nakaratı dinlediğimde beni çok etkiledi ve şimdi de her dinleyeni başka yerlere, mutlu anlara götüren bir şarkıya dönüştü.
90’lar, 90’ları hissettiren melodiler günümüzde çok seviliyor. Senin için 90’lar ne ifade ediyor?
90’lar benim için çocukluğum demek. Müzikle dolu geçmiş olduğunu sonradan fark ettim. Ailede müzisyen yoktu ama kulağım hep seslere açıktı. 2 yaşında, İzmir Fuarı’nda, MFÖ konserini soluksuz izlemiştim. Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan, Yeni Türkü, Emel Sayın gibi isimleri hayranlıkla dinlediğimi hatırlıyorum. Sonra nispeten daha yeni isimler çıktığında ise Kenan Doğulu, Yıldız Tilbe, Levent Yüksel, Bendeniz ve Harun Kolçak söyleyen bir kız çocuğuydum hep evde… Bu liste uzayıp gider. Ortaokulda yan flüt ve alto saksafon çalmaya başladım. Okulda koroya ve caz orkestrasına seçildim derken yetişkin hayatıma geçişim iletişim tasarımı okumamın ardından sinemayla oldu ama dönüp dolaşıp müzik beni yeniden buldu!
Yeni şarkında 90’ları genç ve yenilikçi bir prodüktör ile modern bir havaya sokuyorsun. Bu buluşma nasıl gerçekleşti?
Prodüktörüm Soup Natsy’i, uzun zamandır sosyal medyadan, 80’ler, 90’lar ve 2000’ler şarkılarına yaptığı remixlerden takip ediyordum. Yeni bağımsız olarak ilerleme kararı almıştım ve farklı müzisyenlerle çalışmak istiyordum. Bir gün yaşadığı yere, Büyükada’ya gittik ve sonra kaç kere gittim hatırlamıyorum :). Stüdyo çalışmalarımızda hep 80’lerden, 90’lardan, Onno Tunç’tan, Sezen Aksu’dan, o zamanların müziğine damgasını vuran ‘city pop’ türünden, pop baladlarından konuştuk ve referanslar aldık. Bir yandan da günümüz soundunda ve kendimizce işledik. Ders gibi geçti aslında stüdyo günleri… Çok zengin bir deneyim oldu ve bu da şarkıya yansıdı.
Şarkının sound’u Yeşilçam’a çok yakışıyor. Bu şarkı Yeşilçam’da bir filmin soundtrack’i olsaydı hangisi olurdu?
‘Kırık Bir Aşk Hikayesi’… Hem Kadir İnanır hem Hümeyra kalbimde ayrı yerleri olan sanatçılar. Hem de filmdeki yaşanamamışlık hissi kesinlikle Bana O Şarkıyı Çal’ı anlatıyor. Ya da tam tersi olabilir, dinleyici karar versin. 🙂
BOŞÇ, EQUAL Türkiye listesine de girdi. Buradaki kadın dayanışması müzik sektöründe daha güçlü hissettiriyor mu?
Kesinlikle hissettiriyor. Hatta bazı kadın şarkıcı arkadaşlarımın kendi listelerinde de görüyorum şarkımı. Bu tür destek ve dayanışmaların tümü, bu sektörde az olan teşvik ve kucaklama duygusunu pekiştirip bu yolda ilerlemek adına umut veriyor. Çünkü bu yolda umut ve heves en kolay kırılan şey!
Uzun tatil için senden bir kitap, bir film ve bir de albüm tavsiyesi alalım mı?
Film olarak ‘Poor Things’ geldi aklıma hemen. Yaratıcı işlerle uğraşan herkes için Steven Pressfield’ın ‘Yaratma Savaşı’ adlı kitabını tavsiye edebilirim. Bu aralar oturup da bir albüm dinleyemedim açıkçası zaten çok albüm de çıkmıyor biliyorsunuz. Ama Fikret Kızılok’un ‘Zaman Zaman’ albümü tatilin huzuruna ve keyfine yakışacak bir albüm olabilir.
Bu yaz seni en çok heyecanldıran konser hangisi?
Bu yaz Avrupa’da bir müzik festivaline gitmek isterim. Paris’te ‘Rock En Seine’ mesela, gidebilirsem çok heyecanlanırım. 🙂
Yakın zamanda senden neler duyacağız yaz ve sonbahar planların neler?
Bana O Şarkıyı Çal’ın canlı kaydını paylaşacağım; ilk sırada o var. Sonbahara doğru belki bir versiyon daha gelebilir, şimdilik sürpriz olsun. 🙂 Sahne için projelerim var. Damla Durakçay ’91 konserlerine başlamıştık zaten. Onun devamı gelecek. Bir de sinema ve müziği kapsayan bir trivia projemiz var. Onun için çok heyecanlıyım, bir an önce seyirciyle buluşsun istiyorum. Aklımda yeni bir şarkı da var. Belki sonbahara o da yetişir.
Eklemek istediklerin… Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz!
Bana O Şarkıyı Çal, çok emek verdiğimiz, gönlümüzü tüm samimiyetiyle açtığımız ve deyim yerindeyse bir nakış gibi işlediğimiz bir iş oldu. Dinleyici yorumları, onların dinledikten sonra şarkının onlara neler hissettirdiğini çok merak ediyorum. Dinleyenler lütfen yorumlarını, düşüncelerini benimle paylaşsınlar, konuşuruz, dertleşiriz, belki ilhamlar alırız birbirimizden… Bekliyorum. 🙂
Kapak Fotoğrafı: Damla Durakçay
İlk yorumu siz yazın!