Uzun zamandır aklımızda olan Trakya Bağ Rotası hayalimizi, pandeminin bitişiyle birlikte Bahar’ın gerçekten geldiği, etrafın yeşillendiği bir hafta sonu gerçekleştirmek üzere plan yapıyoruz. Dostlarla müzikli, şaraplı, bol kahkahalı, kedili köpekli, kuş cıvıltılı, keyifli bir haftasonu kaçamağı için Kırklareli’ne, Dessera Bağ Evi için yola çıkıyoruz. Çünkü hayat dostlarla yapılan minik kutlamalarla güzel ve uzun bir aradan sonra kalabalık sofralardaki kutlamalarımıza nihayet kavuştuk! Yavaşlama ve uzun uzun anın tadını çıkarma üzerine kısa bir tatil arıyorsanız evet, çok doğru yerdesiniz! 

Trakya Bağ Rotası

Öncelikle kısaca Trakya Bağ Rotasından bahsedelim. Trakya Bag rotası, Trakya turizm işletmecileri tarafından gerçekleştirilen Tekirdağ, Şarköy, Gelibolu ve Kırklareli bölgelerinde faaliyet gösteren 12 butik şarap üreticisinin yer aldığı ve ortak hareket ettiği, Türkiye’nin ilk bağ rotası projesi. Projenin internet sitesi ve Instagram hesaplarında şarap üreticileri, bağ evleri ile yakınlarındaki gezilebilecek yerleri öğrebilir, ilgilendiğiniz lokasyonlar için kendi rotanızı kolaylıkla oluşturabilirsiniz.

Biz, istanbul’a en yakın olması sebebiyle araştırmalarımıza Tekirdağ ile başladık ancak bilgi almak için aradığımızda samimi, ilgili, profesyonel tavrı ile farklılaşan Vino Dessera ekibi ile mekanın internetteki olumlu yorumlarından etkilendik. Rotayı Kırklareli’ne, Vino Dessera’ya çevirdik ve tatilimizde sık sık iyi ki de çevirmişiz dedik!

Dessera Bağ Evi 

Dessera Bağ Evi, İstanbul’a yaklaşık 2,5 saat uzaklıkta, Kırklareli’nin Ahmetçe Köyü’nde yer alan bir otel. 300 dönüm Vino Dessera Bağları içinde 33 odası ile hizmet veren Dessera Bağ Evi ve Restoranı 12 ay boyunca açık. Hafta içi, hafta sonu konaklama, kahvaltı, akşam yemeği ve tadım paketleriyle ayrı ayrı seçenekler sunan dessera bağ evinde biz, 4 kişilik balkonlu bir odada 1 gece konakladık. Konaklayacaksınız odanızın balkonlu olması, gece kuş seslerini dinlemek ve balkonda yapılacak keyifler için tavsiye edilir. Ufak bir hatırlatma fiyatlar sezona ve paketlere göre değişiyor.

Konaklamada kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, tadım etkinliği, gün batımı turu, mahzen turu ve sınırsız şarap pakete dahildi ve günümüz tüm bu etkinliklerle koşuşturmadan ama dolu dolu geçti.

Renkli ve Huzurlu

Sabah rotamız üzerinde farklı bir yerde kahvaltı yapmak yerine ekstra olarak erkenden varıp kahvaltıyı da bağ evinde yaptık. Vardığımızda ilk dikkatimizi çekense ortamın sessizliği oldu. İstanbul’dan sonra ne kadar sessiz ve huzurlu, sadece kuş cıvıltıları var – oh dedik. Kahvaltı serpme, doyurucu ve organik, kendi ürünleri ve çevre köy ürünleri kullanılıyor; hava güzelse kırmızı beyaz pötikare örtülü piknik masalarında saatlerce çay içebilirsiniz.

Bu arada kahvaltınıza eşlik etmek isteyen ıslak burunluların bir kısmı kadrolu 🙂 Gün içinde birlikte bol bol zaman geçireceksiniz, tesis hayvan dostu, çevredeki hayvanları da elinden geldiğince besliyor, bazılarını eğiterek bünyesinde bakıyor. Bu açıdan da hayvanseverseniz ortam çok hoşunuza gidecektir. 

Kahvaltıdan sonra odamıza yerleştik. 1 çift kişilik 2 tek kişilik yataktan oluşan 4 yataklı oda aydınlık ve ferah, hazırlanıp küçük bir yürüyüş yapalım dedik. Bağ etrafına alternatif olarak yürüyüş ve aktivite olarak yakındaki bir köy kahvesi de öneriliyor. Bizim hiç bağdan ayrılasımız gelmedi, bağ yeşillenmeye başlamıştı, etrafında bir tur attık, üretim tesisini dışardan gördük ve ertesi gün olacak üretim tesisi turunu merakla bekledik.

Restorana döndüğümüzde canlı jazz müzikle öğle yemeği başlamış, ortam baya keyifli hemen uyum sağlıyoruz. Rose bir şarapla açılışı yapıp, öğle yemeğinin uzun uzun tadını çıkardık. Önden peynir tabağı ve çeşitli mezeler geldi, daha sonra da tercihinize göre pizza. Kapanışta yemeğimize minik bir  kutlama, kalpten dilekler ve yeni umutlar eşlik etti, birlikte “iyi ki” dedik.

Haydi O Zaman Tadıma

Akşamüstü tadım etkinliği başladı. Alex Aybek’ten hem üzümler hem de şaraplar hakkında ilginç bilgiler öğrendik. Yatay tadım, dikey tadım, kör tadım bilgilendirmesinden sonra nasıl tadım yapacağımızı öğrendik ve tadıma başladık.

Beyaz misket üzümlü, tropikal kokulu Alexander ilk şarabımız, sonrasında sırayla devam ediyor ve öküzgözünün kekremsi tat ve koyu renk veren en büyük taneli üzüm olduğunu öğrendik. Şarabın üzerinde biriken kükürtten kurtulmak için içmeden önce havalandırmanın (dekantasyon) önemi, tadım yaparken kırmızı şarabın 45 derece açıyla ne kadar açılabildiği, fermentasyon süresi kırmızı şaraptan daha kısa olan her blush’ın ise rose olduğu ilginç bilgilerden sadece birkaçıydı. Tadım etkinliğine hiç katılmadıysanız katılmanızı ve bol bol soru sormanızı tavsiye ederim. 

Müzik ve Gün Batımı

Tadımın bitişiyle gün batımı için ellerimizde kadehlerle grup olarak yola çıkıyoruz. Yolumuz çok uzun değil, bağ evinin hemen karşısındaki minik tepeye yeşil bir yoldan yürüyoruz. Tepeye vardığımızda ise bir süpriz bizi bekliyor. Bir piknik masası üzerinde şaraplar ve 3 kişilik Kırklareli Orkestrası!

Klasik parçalardan sonra hep bir ağızdan söylenen parçalarla gün batımı etkinliği hiç bitmesin istedik. Herkesin gözlerinde iyi ki gelmişiz ve burayı tercih etmişizin mutluluğu vardı. Gerçekten uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştik.

Otele döndüğümüzde aksam yemeği için restaurant hazırlanmış, menü fix, önden mezeler ve zeytinyağlılar sonra ise ana yemek geliyor. Menü zengin ve şık, internet sitesinden detaylı inceleyebilirsiniz. Özel beslenme ya da alerji durumunuz varsa önden bilgi vermeniz halinde size özel düzenleme yapılacağı rezervasyon sırasında bildiriliyor, ince düşünülmüş. Akşam yemeği sonrası bahçede sohbet ve kahveyle geceyi tamamladık. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra ise Mahzen ve üretim tesisi turu ile tatilimizi noktaladık. 

Dessera Bağ Evi Mahzen ve Üretim Tesisi Turu

Tesiste 2012 itibariyle şarap verilmeye başlanmış. 2021 senelik üretimi yaklaşık 200 bin şişe, 2022 için ise hedef 270 bin şişe olarak planlanmış. İskoçya, Dubai, Almanya ve İngiltere’ye Vino Dessera markasıyla ihracat yapılıyor. Üretim tesisinde bizi 12-22 tonluk tanklar ve sıcaklık sabit olacak şekilde 8 ay,12 ay, 36 ay bekletilen, 22 litrelik meşe fıçıları karşılıyor.

Eylül gibi muscat, merlot, cabernet üzümlerinin toplanmasına başlanıp, sonrasında üzüm türü ve oranına göre mayalamaya geçiliyor. Şubat gibi ise meşe fıçılarından alınıp şişeleme yapılıyor. 

Moralini Bozma Gel Bağ Bozalım

Genel olarak etkinlikler çok iyi düşünülmüş; program keyifli, dolu dolu ve koşturmadan geçiyor. Ekibin tamamı çok ilgili, samimi, nazik ve profesyonel, genel olarak müşteri odaklı bir kurum kültürü var. Eylül’deki “Moralini Bozma Gel Bağ Bozalım” etkinliğinde hem bağlarda üzüm toplayıp hem de canlı müzik ve şaraplarla çok keyifli birgün planlanmış. Bağ bozumu etkinliğine talep yüksek olduğu için, düşünürseniz 1-2 ay önceden rezervasyon yaptırmakta fayda var. Geçirdiğimiz en keyifli mini tatillerden biriydi, umarım siz de hem dinlenir hem çok eğlenirsiniz. Biz yanımıza beğendiğimiz şaraplardan da alarak Dessera ile vedalaştık. Ama kimbilir, Eylül’de belki tekrar görüşürüz Dessera Bağ Evi, biz seni çok sevdik! 

Kapak Fotoğrafı: Bahar Coşkun

İlginizi çekebilir: Başak Aydın’dan Thassos Adası Keşifleri