İtiraf zamanı: Daha önce kaç kez sosyal medya detoksu yapmaya çalıştınız? Bundan birkaç ay önce bir grup gencin akıllı telefonlarını kullanmamayı ilke edindikleri bir kulüp kurduklarından söz etmiştik. İşte dijital minimalizm de modern teknolojinin tamamıyla reddi anlamına gelmemekle birlikte; dikkat dağılmasını sınırlamak için teknolojinin kısıtlı kullanımını ifade ediyor ve Z jenerasyonu tarafından ilgi görüyor.

Dijital Minimalizm
Dijital Minimalizm | Fotoğraf: unsplash.com/@glvrdru

Youtube içerik üreticisi Engin Deniz Üçgün kendi dijital minimalizm yolculuğunu paylaştığı videosunda ilk adımının temel ihtiyaçlarını belirlemek olduğundan söz ediyor. Bankacılık işlemleri, metro kartını doldurabilmek, faturalarını ödeyebilmek gibi telefon üzerinden halletmesi gereken olmazsa olmaz işlerini belirleyen ve yalnızca bunlar için kullanacağı daha eski model bir akıllı telefon edinen Üçgün, müzik dinlemek için de beşinci nesil bir ipod kullanıyor ve böylece telefonu ile ilişkisini minimumda tutuyor. Bu süreçte ayrıca odaklanma süresini arttırabilmek adına kendini belirli süreler kitap okumaya zorladığından da söz ediyor.

Fotoğraf: unsplash.com/@ravinepz

Dijital minimalizme dönersek; kasıtlı içerik tüketiminin ve optimizasyonun önemine vurgu yapan bu trendi izlemek için üç önemli aşama öneriliyor. İlk adım: Teknoloji kullanımına dair kuralları ve kendi değerlerinizi belirlemek. Örneğin; değerleriniz kolaylık ya da güvenlik olabilir bu durumda sürdürülebilir kurallar yaratmak için bu değerleri korurken teknoloji kullanımınızı nasıl azaltabileceğinize karar veriyorsunuz. İkinci olarak kendinize dijital dağınıklıktan arınmak için zaman tanımanız gerekiyor. Yani yalnızca gerçekten ihtiyacınız olan ve tümüyle uzaklaşsanız günlük hayatınızı etkileyecek teknolojik cihazları kullanmak hedefleniyor. Son adım ise: teknolojiyi kontrollü bir biçimde yeniden hayatınıza almak. Düzenleme sürecinin ardından daha önce bağımlılığa dönüştürdüğünüz teknolojiyi kontrollü bir biçimde yaşamınıza dahil etmeniz öneriliyor. Çünkü dijital minimalizm teknolojinin reddini değil optimize kullanımını hedefliyor.

Fotoğraf: unsplash.com/@benjaminrobyn

Günün sonunda karşımıza sıkça çıkan detokslardan farklı olarak dijital minimalizm, sadece Facebook’u silmek veya gelen kutunuzu temizlemenin daha iyi bir yolunu öğrenmekle ilgili değil; günlük olarak kullandığınız uygulamalar ve araçlar hakkında iyi hissedebilmeniz için dijital yaşamınızı kasıtlı olarak değerleriniz etrafında şekillendirmekle ilgili. Bu bakımdan tümüyle kaçınmak yerine “aktif görmezden gelme” taktiğini benimsetiyor. FOMO’nun (fear of missing out) tam tersi gibi de düşünebiliriz. İçerik üretici Jory MacKay’nin sözleriyle: “Dijital minimalist, teknolojiyi hayatlarında en önemli buldukları şeylere hizmet etmek için kullanır ve geri kalan her şeyi kaçırmaktan mutlu olur.

Kapak Fotoğrafı: unsplash.com/@ravinepz

İlginizi çekebilir: Tech Magger’dan Instagram İsyanı