Bu aralar sıklıkla aklımda olan üzerine birçok farklı kaynak karıştırdığım bir konu var. Konu söylerken basit gelse de, nasıl yapılacağına ilişkin soru işaretleriyle dolu. Konum: Dinlenmek.

Nasıl daha iyi çalışacağımızı biliyoruz ancak nasıl dinleneceğimizi bilmiyoruz. Dinlenmek aslında bütünsel. Hem zihnen hem de bedenen. Sadece eylemsizlik haliyle çözülebilecek kadar da kolay bir şey de değil. Bir süre önce fark ettim ki dinlenmek kişiye göre farklılaşan bir konu. Kimi için dinlenmek koca bir hafta sonunu evde geçirmek, bolca uyumak ya da ağırlıklı olarak vücut hareketlerini azalttığı anlar seçmek iken, kimine göre dans etmek, oyun oynamak, koşmak, yemek yapmak, yürümek ya da birilerine yardım etmek için bir şeyler organize etmek olabiliyor.

Öncelikle sizi neyin dinlendirdiğini bulmanız gerekiyor. Bu bence sizin neyi mutlu ettiği ile oldukça doğru orantılı. Aslında başkasını çok yoran ama sizi hiç yormayan ilginç anlarla karşılamadınız mı? Ya da tam tersi, başkasının keyif alarak anlattığı bir şey size çok yorucu gelmedi mi? Yine her şeyde olduğu gibi kendini tanımaktan geçiyor dinlenme meselesi de bence.

Ben de kendim için bu soruların yanıtlarını aradım bir süre önce, açıkçası bulmak çok uzun bir zamanımı almadı. Zihnen ya da bedenen fark etmez, en yorgun olduğum anlarda nelere kaçtığımı düşündüm. Bu kaçışlarım anlık mıydı, yoksa bana iyi geldiğini bilmeden tekrar tekrar yaptıklarım mıydı, bunu ölçtüm. Kısacası doğru dinlenme yöntemini bulmak için kendimi dinledim.

Yanıt “sen hiç yorulmuyor musun?” sorusunu sıklıkla duyduğum anlardaydı. Yoğun geçen günlerin ardından arkadaşlarımla görüşmek, açık havada olmak, yazmak, hayatımda çok da ihtiyacım olmayacak bilgileri edineceğim bir şeyler izlemek ya da okumak – yeni bir şeyler öğrenmek, ancak çok derinlemesine değil -, kendi kendime dans etmek…. Upuzun bir liste çıktı ortaya! Baktım ki yorgun bir insanın tercih etmeyeceği aktiviteler aslında benim dinlenmemi sağlıyor. O an benzer şeyleri başkalarından da beklediğim zaman hata yaptığımı fark ettim çünkü herkesin dinlenme metodu farklıydı.

İş yerinde işler birikince, özel hayatımızda bir şeyler yolunda gitmeyince, en basitinden “Bugün ne giyeceğim?” sorusunun yanıtı ararken ve aradığımız şeyleri genelde zamanında ve yerinde bulunmayınca pes edebiliyoruz. Her zaman bizi yoran şeyler negatif konular olmak zorunda değil. Büyük bir hevesle aldığımız kitabın henüz bir kaç sayfasını okuyabilmiş, dinlemek istediğiniz müzik listeleri birikmiş, kendinize verdiğiniz sözleri tutmak için zaman ayıramamış, hatta tatil planı yapmayı bile ekstra bir yük olarak görüp tatile çıkmayı ertelediğimiz günlerde bile kendimizi strese sokacak ve yorgunluğumuzu arttıracak birçok yeni konu yaratmış oluyoruz.

Hepsini önceliklerinizi belirleyerek düzene sokabilirsiniz, aklınız önceliklendirmediğiniz diğerlerinde kalmazsa tabi. Hatta dolabınızı düzenleyerek hem vakitten, hem mekandan kazanç sağlamak için süper teknikler barındıran Netflix’in yeni serisi “Tidying Up” izleyebilirsiniz. Ama daha kalıcı bir şeyler bulmak ve alışkanlıklara göz atmak gerekir bence.

İlginizi çekebilir: Netflix Dizi Önerileri

Bir şeyi alışkanlığa dönüştürmek elbette ki kolay değil. Ancak bir yerden başlamak gerekli. Yorgunlukla nasıl başa çıkılır derseniz, yanıtı onlarca yöntem içinden kendime seçtiklerimde gizli. Umarım öncelikle kendinizi tanımakla başlar, zihninizi ve bedeninizi dinlendirecek bir kaç yöntemi keşfedebilirsiniz!

Hobilere Zaman Ayırmak

Kendinizi gerçekten dinlendirdiğinize inandığınız bir hobi seçin. Eğer bir hobi sahibi değilseniz, bunu bulmakla başlayabilirsiniz. Seçeceğiniz şey eğer günlük hayatınızda ağırlıklı olarak beyninizin çalıştırmadığınız lobuna hitap ediyorsa çok şanlısınız. Çünkü beynin iki tarafını da kullanmak gerçek bir dinlenme sağlıyor.

İlginizi çekebilir: Hobi Önerileri

İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan “Bullet Journal Nedir: İlham Dolu Bir Hobi”

Düşüncelerden Arınmak

Dinlenme alanlarımızı, hafta sonlarımızı ya da tatillerimizi eksik kalan işleri tamamlamak ya da tamamlayamazsak da bunları planlamak üzerine kurgulamamalıyız. Bu gerçek bir dinlenmeden ziyade çalışmaya devam etmek anlamına geliyor aslında 🙂 Bazen sessiz kaldığımız anlarda -uykudan hemen önce, kitap okurken, bir şeyler izlerken ya da yürürken- kendi kendimizle konuşur ve o günün üzerinden geçerek yarınların planlarını yaparız. Bu nedenle zihnimizin durmasına hiç izin vermeyiz. Bir yöntem, unutmamaya çalışmak ya da kendi kendimize tekrar etmek yerine küçük notlar almak ve aldığımız notu o an kenara bırakıp artık onun üzerine daha fazla düşünmemek olabilir!

Aynı Anda Birden Fazla İşle Uğraşmamak

Bunu tabi ki çalışma hayatımız için söylemiyorum. Çalışırken bu çok işe yarayan bir metot olsa da dinlenirken bizi daha da yoran bir hale gelebilir. Örneğin yemek yerken onun keyfine varmak yerine, ne yediğimizi çok da bilmeden elimizde telefon hızlı hızlı sosyal medya, haber ya da Whatsapp ekranlarını güncelliyoruz. Ya da kahvemizi yudumlamak için kendimize ayırdığımız bir kaç dakikalık anlarda bir yandan da bir maili yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Biraz anda kalmayı denemek, hepimize iyi gelebilir.

Gün İçinde Kısa Molalar Vermek

Mümkün değilmiş gibi dursa da bir kaç gün üst üste uygulayınca hem mümkün olduğunu hem de etkisini görebiliyorsunuz. Bu molalar çok uzun değil, 5 dakika ile bile başlayabilirsiniz. Ancak ne yaptığınız çok önemli. Sevdiğiniz bir müzik açmak, iki sayfa kitap okumak, sadece boşluğa bakmak… Biraz da abartabilirsiniz. Kendinizi dinlenmiş ve zamanın yavaş aktığını hissettiğiniz bir ana gidip zihninizde yeniden orada olduğunuzu dahi hayal edebilirsiniz. Bu oldukça işe yarıyor, benden söylemesi!

Nefes Egzersizleri ve Yoga

Faydasına inanmak başlamak için ilk adım. Nefes egzersizlerine ya da yogaya başlamak aslında sanıldığı kadar zor değil. Üstelik bunları hayatımıza dahil etmek gün geçtikçe daha kolay bir hal alıyor. Mobil uygulamalar, Youtube üzerindeki videolar ya da online eğitim programları dar zamanlarda da kendimize vakit ayırabilmemiz için bize kolaylık sağlıyor. “Daily Yoga” ve “Meditasyon” uygulamaları benim favorim.

Her ne kadar herkesin dinlenme ihtiyaçları farklılık gösterse de kaslarımızı dinlendirmek her birimiz için ortak bir ihtiyaç. Gün içerisinde minik gevşeme hareketleri yapmak, uyku düzenimizi ve kalitemizi arttırmak kaslarımızın dinlenmesi için önemli.

Uyku demişken her birimizin en sık yaptığı hatta “ben böyle uykuya dalabiliyorum” diyip uyumadan önce telefonla dakikalar geçirmek. Aslında yapmamız gereken uykuya konsantre olmak ve odağı başka bir şeyle bölmemek! Ancak bu konuda zorluk çekiyorsanız ve gözlerinizi yorarak uykuya dalmayı alışkanlık haline getirdiyseniz, telefonla ilgilenmek yerine bir kaç sayfa kitap okumanızı öneririm. Hem hatırlayın çocukluktan bu yana yorgun olduğumuz, yarı uykulu anlarda bizi en hızlı uykuya geçiren kitap okumak değil miydi? 🙂

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Mutlu Hissetmek İçin Öneriler