İçimdeki Şehir: Doug Aitken Borusan Contemporary'de
Borusan Contemporary’i, açıldığı 2011’den bu yana hem ofis-müze konsepti hem de zengin Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan derlenen seçkileri ve çağdaş sanatın önde gelen sanatçılarının eserlerini İstanbul’a taşıyan süreli sergileri nedeniyle ilgiyle takip ediyoruz. Borusan Holding’in merkez ofisi Perili Köşk’ün etkileyici mimarisini ve büyüleyici manzarasını çağdaş sanatla harmanlayarak vadettiği deneyim bambaşka… Borusan Contemporary, yeni sezonu yine merak uyandıran bir sergiyle açıyor: ABD’li sanatçı Doug Aitken’in 17 Ağustos 2025’e dek ziyaret edilebilecek “İçimdeki Şehir” sergisi, sanatçının 2006’dan günümüze ürettiği eserleri bir araya getiriyor.
Doug Aitken, 90’lı yıllardan bu yana çağdaş sanatın farklı pratikleri ve söylemlerinin sınırlarını zorlayan, kategorilerle tanımlanmayı reddeden ve pratiğinde film ve enstalasyonlardan mimari müdahalelere bütün ifade araçlarını kullan ABD’li multidisipliner bir sanatçı. O, modern yaşamın ve hiperbağlantılılığın karmaşıklıklarını ve çelişkilerini, neoliberal küreselleşmiş toplumdaki özgürlüğün anlamını ve bunun bireylerin izolasyonu üzerindeki olası etkilerini ele alıyor. Aitken’in monografik sergisi “İçimdeki Şehir” ise sanatçının 2006’dan 2024’e kadar uzanan üretimlerinden bir seçki sunuyor. Bunlar arasına Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu siparişiyle ürettiği mekâna özgü yerleştirmesi de dahil. Aitken’in geniş yelpazedeki sanatsal pratiğini, farklı disiplinlerle bir araya getiren sergi, ziyaretçileri pasif bir gözlemciden öteye geçerek, mekâna özgü kurgulanmış bir deneyimle kentlerin dokusu ve ritmiyle etkileşime girmeye davet ediyor. Serginin küratör koltuğunda ise uluslararası alanda yenilikçi ve çok yönlü yaklaşımıyla tanınan sanat yönetmeni Jérôme Sans oturuyor.
“Sürekli ivme kazanan, insanlığın yeni teknolojiyle birlikte görülmemiş bir hızla değiştiği dünyada, Doug Aitken’in eserleri, kendimiz, neyi nasıl yaşadığımız ve şehirlerin değişen yüzleri, yani bugünün ve yarının yüzleri, üzerine düşünmeye bir davettir.” – Jérôme Sans, küratör
Sergideki eserlerden;
- Aitken’in pandemi döneminde ürettiği üç kanallı film enstalasyonu Bayraklar ve Enkaz (2021) ile tekstil işi Dijital Detoks (2020), yakın tarihte ilk kez küresel çapta bir duraksamaya yol açan karantina dönemini; o ana kadar durmadan akmakta olan bilgi ve insan selinin ortasındaki sessizlik ve soluklanma anını yansıtıyor.
- Pandemi öncesinde üretilmesine rağmen benzer bağlantı sorunsallarına değinen 3 Modern Figür (nefes almayı unutma) (2018), cep telefonuna sığabilecek bir boşluğu sıkıca kavrayan, yalnız ve sabit üç parlayan figürü sergiliyor.
- Temasına uygun şekilde, müzenin iki katı arasındaki geçiş yoluna yerleştirilen fotoğraf serisi pencereler (2007), tren ya da uçak pencerelerinden bir dizi anonim karakteri göstererek yolculuğun ara mekânlarına odaklanıyor.
- Sanatçının mobilite ve doğrusal olmayan anlatılar üzerine yaptığı araştırmaları takiben ürettiği uyurgezerler (2007), New York’ta dolaşan ve hikâyeleri parçalı bir anlatı hâlinde kurgulanan beş karakterin yaşamını tasvir ediyor.
- Eş merkezli, kesişen ve genişleyen iki daireden oluşan neon eser iki kere düşünme II (2006) ise benzer bir şekilde daima hareket ediyor ve bu hareketi bir sekans boyunca sürdürüyor.
- Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu tarafından sipariş edilen, sürekli biçim değiştiren kinetik heykel Yükselen Merdiven (2024) ise hareket fikrini incelemeye devam ediyor.
“Buradaki çalışmalarım geleneksel anlamda doğal ya da organik olmayan bir ortamda modern yaşamla ilgileniyor. Farklı karakterlerin bir dizi anlatısı, uzayda hareket ediyor, çeşitli biçimler ve enkarnasyonlar alıyor. Bu, aslında izleyicinin bir diyalog yaratmasıyla ilgili. Yaptığım çalışmalar sorular öneriyor. İzleyicinin bir adım geri atarak kendisi hakkında düşünmesine, zaman içinde bir fikir ya da yankı oluşturmasına veya bir sanat eseriyle tartışmasına olanak tanıyor.” – Doug Aitken
Küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in üstlendiği Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun yeni seçkisi, “Ebedi Prelüd” de, “İçimdeki Şehir” ile eş zamanlı olarak Perili Köşk’ün büyüleyici atmosferinde ziyarete açılıyor. “Ebedi Prelüd” ziyaretçilerini, teknolojinin şekillendirdiği yeni bir çağda, sınırsız bir sanat yaratımını keşfe davet ediyor. Dijital çağın sanat üzerindeki dönüştürücü etkisi, bu sergide gözler önüne seriliyor. Sanatçılar, geleneksel sanat yöntemlerini dijital araçlarla birleştirerek yepyeni ifade biçimleri geliştiriyorlar. Serginin her adımında neon heykeller, video yerleştirmeleri, müdahale edilmiş fotoğraflar ve kavramsal çalışmalar ile sunulan görsel deneyim, izleyicilere sanatın farklı boyutlarını derinlemesine inceleme fırsatı veriyor. Uluslararası çağdaş sanatın önde gelen isimlerinin eserlerini bir araya getiren serginin, önemli bir bölümü ilk kez gösterilecek olan, farklı dijital tekniklerle üretilmiş çalışmalardan oluşuyor.
“Mimarisi ve konumuyla gizemli bir kaleyi andıran bu dikey, kırmızı tuğlalı köşk beni çok etkiledi. Boğaz caddenin karşısında, köprü ise sol tarafta. Avrupa’da durup Asya’ya bakıyorsunuz. İnanılmaz bir kesişme duygusu, üst üste binen kültürlerin karmaşıklığı var. Büyüleyici ve başka hiçbir yere benzemiyor. Bu sergi için iç mekânları kullandım ve onları sonsuz hale getirdim. Sonuç olarak, enstalasyonlar oldukça sürükleyici; her biri farklı bir mecra ve farklı anlatılar içeriyor. İçeri girip parlak bir duvarda iyi aydınlatılmış bir dizi resim görmek değil, kapıyı açıp bu girdabın içine düşmek istedim.” – Doug Aitken
“İçimdeki Şehir” ve “Ebedi Prelüd” sergilerini 17 Ağustos 2025’e dek, yalnızca hafta sonları 10.00–19.00 saatleri arasında ziyaret edebilir, sergilerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Son olarak; Cumartesi ve Pazar günleri saat 11:00 – 13:00 – 15:00 – 17:00’de ücretsiz rehberli sergi turlarının gerçekleştiğini de hatırlatalım.
İlk yorumu siz yazın!