Bu günlerde uzun yürüyüşlere hepimizin çok ihiyacı var. Peki 22.387 kilometrelik bir yolu yürümeye ne dersiniz? Kilometrelerle aranız iyi değilse şöyle özetleyeyim, Cape Town’dan başlayıp Rusya’ya uzanan ve 3 yıldan fazla süren bir yürüyüş yolundan bahsediyorum. Oldukça tehlikeli bir rotada bu yolu henüz yürümeye kalkışan olmamış. Ama bana sorarsanız, karantina dönemi sonrası doğadan uzak kalmış maceraperestleri bu yolda görürsek şaşırmayalım.

Dünyanın bir ucundan diğer ucuna yürüme fikri çok heyecan verici. Peki bu fikir nasıl ortaya çıktı? Reddit’te bir kullanıcı dünyanın en uzun yürüyüş yolunu koordinatlarını Google Maps’te hesaplayarak bir harita üzerinde gösterdi. Bu konu pek çok kişinin ilgisini çekti. Macera severler bu yola çıkmanın mümkün olup olmadığını araştırdı. Bir sürü kaynak farklı yazılar yayınladı. Gelinen noktada bazı sonuçlara ulaşıldı.

Goople Maps’e göre bu yürüyüş rotasını tamamlamak için 4.492 saat veya 187 gün aralıksız yürümeniz gerekiyor. Ancak Google Maps deniz yolu ve havayolu seçeneklerini de hesapladığı için bu rakamlar yanıltıcı. Tamamen yürüyeceğinizi varsayarak her gün en az 8 saat yürürseniz 3 yıldan fazla bir sürede bu yolu tamamlayacağınız düşünülüyor.

Dünyanın en uzun yürüme yolunu tamamladığınızda 16 ülkeden geçeceğiniz tahmin ediliyor: Cape Town, Güney Afrika; Botswana, Zambiya, Tanzanya, Kenya, Uganda, Sudan, Ürdün, Mısır, Irak, Yemen, Suriye, Türkiye, Gürcistan, Rusya.

Bu ülkelerin arasından yürüyerek geçmek demek pek çok tehlikeyi aynı anda yaşamak demek. 50 dereceden -39 dereceye kadar değişen hava sıcaklıkları bu yolda karşılaşacağınız en önemsiz şey olacaktır muhtemelen. Neden mi? Çünkü Cape Town’dan başladığınız yolda Afrika’yı boydan boya geçmeniz gerekiyor. Yani vahşi yaşamın tam ortasından yürüyerek geçmek zorundasınız. Zambiya’da ısırdığında öldüren zehirli sinekler, Uganda’da örümcekler, goriller, Kenya’da zehirli yılanlar ve vahşi hayvanlar… Bu yolda yürümeye heveslenen var mı hala? ”Ben korkmam bunlardan” diyenler için Afrika’da bir başka tehlike daha var: suç oranlarının yüksek olduğu bölgelerde çeteler tarafından kaçırılma riski. Diyelim şanslınız ve Afrika’dan yürüyerek sağ çıktınız. O zaman Irak, Yemen ve Sudan’ı geçip Mısır’a doğru ilerleyebilirsiniz. Tabii buralarda da ismi bilinmeyen suç örgütleri tarafından kaçırılmazsanız.

Her şey iyi gitti ve siz yürüyerek Mısır’ı da geçtiniz. Google Maps’e göre karşınıza bir feribot yolculuğu çıkıyor. Ama maalesef o feribota binemezsiniz. Yolu uzatsa da yürümeniz ve tüm Mısır’ı yürüyerek geçmeniz gerekiyor.

Günler geçti ve siz Mısır’la Ürdün’ü de geçtiniz. Karşınıza Suriye çıktı. İç savaşa hoş geldiniz. Şansınız varsa ve muhtemelen ölümsüzseniz buradan yürüyerek sağ çıkıp Afganistan’a geçebilirsiniz.

Afganistan’dan sonra toprağı öpebilirsiniz. Yok, henüz varış noktasına gelmediniz ama Türkiye’desiniz. Bir kahvaltı eder, çayınızı içer, yemeğinizi yiyip kendinize gelirsiniz. Sonra ayrılık vakti. Gürcistan’a doğru rotanızı yeniden oluşturabilirsiniz. Ve günler geçer. Tek parça halinde Rusya’ya varırsınız. Sevinirsiniz önce ama hevesiniz kursağınızda kalabilir. Çünkü Magadan’a ulaşabilmek için bütün Rusya’yı boydan boya yürümeniz gerekir. Hatta hava sıcaklığı -39 derece olan Yakutsku da geçmek zorundasınızdır.

Yürüme hızınıza göre 3 ya da 4 sene boyunca yürüdüğünüz bu yollarda mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başardıysanız tebrikler, yeni dünya rekorunu siz kazandınız.

Hayatınızda hiç dünyanın en yüksek dağı olan Everest Dağı’na tırmandınız mı? Tırmanmadıysanız bile ne kadar zorlu bir macera olduğunu bilirsiniz. Cape Town’dan Magadan’a uzanan bu yolculuk, 13 kez Everest Dağı’na çıkıp inmekle eş değer tutuluyor. Bu kıyaslamadan bile bu maceranın imkansıza yakın olduğunu anlayabilirsiniz.

Ama imkansız görünmesi bu yola çıkılamayacağı anlamına gelmesin. Zamanında İngiliz maceracı ve eğitimci George Meegan’a planladığı uzun yürüyüş için “imkansız” demişler. O da Güney Amerika’nın güney ucundan Prudhoe Körfezi’ndeki Alaska’nın en kuzeyine kadar kesintisiz yürüyürek bir dünya rekoru kırmış. Yürüyerek 2.425 günde 19.019 mil yol gitmiş. Ve henüz bu rekoru da kırabilen olmamış.

Karantina döneminden sonra kendimizi hangi ormanlara, denizlere, dağlara atacağız bilemiyoruz. Hayatımızın hiçbir evresinde toplu olarak bu kadar doğadan uzak kalmadık. Bu ayrılık dünyaya ve ekosisteme iyi gelse de biz insanlar bir an önce dışarı çıkmanın hayaliyle yaşıyoruz. Görmek istediğimiz ya da özlediğimiz yerleri düşünüp, kendimizi özgürce dünyayı keşfedeceğimiz günlere hazırlıyoruz. Her şey normale döndüğünde şüphesiz ki bir kısmımız yine macera peşinde olacaktır. Şimdiden yaşayacağınız tüm maceralarda sizlere bol şans diliyorum. Hangi yolu yürürseniz yürüyün, keyfini sürün!

Kapak fotoğrafı: Elitereaders

İlginizi çekebilir: Asiye Serap Yüksel’den Likya Yolu Rotası