Bireylerin sağlıklı bir cinsel yaşam sürmesi için doğru bilgiye ulaşmanın cinsellikle ilgili yanlış inanışlarla mücadele edilmesindeki rolü konusunda hemfikiriz. Öte yandan hayatımızın en temel ve doğal parçalarından biri olan bu deneyim hakkında konuşmak çoğu zaman zor, hatta tabu olarak görülebiliyor. theMagger olarak, cinselliğin sağlıklı, keyifli, özgür ve eşit bir deneyim olması gerektiğine inanıyoruz. Zira bu konudaki farkındalık ve bilgi eksikliği, yalnızca bireysel değil, toplumsal sonuçlar da doğurabiliyor. İşte tam da bu sebeple, 95 yıldır cinsel sağlığı savunan Durex ile iş birliğimiz çerçevesinde Dünya AIDS günü yaklaşırken sağlıklı bir yaşam için korunmanın önemini mercek altına alıyoruz.

Durex, kuruluşunun 95. yıl dönümünde, dünyanın dört bir yanındaki cinsel sağlık alışkanlıklarını gözler önüne seren Global Cinsellik Araştırması ile cinselliğe dair mitleri ve gerçekleri ortaya koyuyor. Türkiye dahil 36 ülkede 29.500 kişinin katılımıyla yapılan bu araştırma, bizi düşündüren, şaşırtan, hatta bazı önyargılarımızla yüzleşmemizi sağlayan veriler içeriyor. Örneğin, Türkiye’de cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanım oranı %30’da kalarak global ortalamanın gerisinde. Peki, neden? Yanıtlar şaşırtıcı, ama ne yazık ki çok tanıdık…

Korunmak: Özgürlüğe Giden Yol

Cinsellik konusunda birçok mitin var olduğu Türkiye’de ilk cinsel deneyim ortalama 20 yaşında yaşanıyor ve cinsellik konusunda ilk başvurulan bilgi kaynağı arkadaşlar olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmaya göre; cinselliğe dair bilgiler, arkadaşların yanı sıra en sık olarak pornografik içeriklerden veya partnerlerden alınıyor. Katılımcıların yüzde 28’i haftada 2-3 kez porno içerik izlediklerini, yüzde 51’i ise porno izlemeyi normal karşıladıklarını belirtiyor; yüzde 30’u bu içeriklerde gördüklerini kendi cinsel hayatında deniyor. Ek olarak; Türkiye’deki katılımcıların %38’i aynı partnerle tekrar cinsel birliktelik yaşamak için rıza alınmasının gerekmediğini düşünüyor…

Üstelik cinselliğe dair bilgilerin doğru kaynaklardan alınmaması deneyimi güvenlikten ve hazdan uzaklaştırırken aynı zamanda cinsel yolla buluşan hastalıklara dair stigmaları da tetikliyor.  Cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip kişilerin maruz kaldığı damgalanma, ayrımcılık ve şiddetin temelinde cinsel eğitim konusundaki açık yer alıyor.

AIDS gibi hastalıklara dair kısa, kolay anlaşılır ve erişilebilir belgeler, insan hakları müdahalelerinin etkisine ilişkin kanıtlar ve uluslararası kılavuzlar gibi kaynakların arttığı bir düzende; özgür ve güvenli bir cinsel yaşamı gerçekliğe dönüştürmek mümkün görünüyor! Elbette özgürlüğe giden bu yol; korunma yöntemlerine dair doğru bilgiler ile başlıyor.

Mitler ve Gerçekler: Prezervatifler ve Haz

Dünyada ilk cinsel deneyimde en çok tercih edilen korunma yöntemi %55 oranla prezervatif olurken, Türkiye’de bu oran %47,8’e düşüyor. Dışarı boşalma yöntemi ise %31 oranında tercih ediliyor. Ayrıca, Türkiye’de henüz cinsel deneyim yaşamamış bireylerin %40’ı cinselliğin evlilik içinde yaşanması gerektiğine inanıyor, %35’i ise dini inançlar nedeniyle bu kararı aldığını belirtiyor.

Yine araştırmaya göre, prezervatif kullanmayanların %39’u “o anı bölmek istememek” nedeniyle, %27’si ise “cinsel hazzı kaybetmekten korktuğu” için prezervatiften kaçınıyor. Ancak, bu yaygın inanışlar cinsel sağlığı tehlikeye atıyor ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasına yol açıyor. Çünkü hazzı azaltacağına dair mitin gerçekleri yansıtmadığı kanıtlanmış olan prezervatifler gebelikten korunmanın ötesinde cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemede de en etkili yöntemlerden bir tanesi olarak yerini koruyor!

Sağlıklı ve tatmin edici bir cinsellik için partnerler arasında iletişim ve güvenin kritik bir rol oynadığını sıkça vurgulayan uzmanlar da prezervatiflerin bu deneyimdeki rolünü vurguluyor. Cinsellik fiziksel ve zihinsel boyutlarıyla bir bütün olarak ele alındığında; prezervatifler, hazzın önünde duran stresin de önüne geçen bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü prezervatif kullanımı esasen önemli bir mental bariyeri kaldırıyor: İlişki sırasında tarafların kendilerini güvende hissetmelerini sağlayarak ana odaklanma ve hazzın keşfi için alan tanıyor!

Durex ile Güvende ve Keyifte Kalın

Sağlıklı bir cinsel yaşamın temelini üç doğru ile özetlersek; doğru bilgiler, doğru partner seçimi ve doğru prezervatif seçimi hem hazzı hem de güvenliği mümkün kılmak için yeterli. Tam bu noktada sorularımıza yanıt olan Durex de portföyündeki en ince seri olan “Yok Ötesi” güvenli bir cinsel deneyim sunarak hisleri özgürleştirmeye davet ediyor! 10 kişiden 9’unun maksimum his için önerdiği** Durex Yok Ötesi serisi, güvende hissetmemizi sağlarken aynı zamanda maksimum hazzı deneyimlememize aracılık ediyor. O halde gelin iyi yaşam prensiplerinin en önemlilerinden biri olan sağlıklı bir cinsel yaşama adım atmak üzere sizi buraya alalım.

**Durex Yok Ötesi ürünü için 5’li skala üzerinden yapılan katılım değerlendirmesinde;  “Araştırmamıza katılıp son 3 ay içinde Durex Yok Ötesi ürününü denediğini belirtenlerin %92’si (Kesinlikle katılıyorum + Katılıyorum diyenler) “Maksimum his için Durex Yok Ötesi’ni öneririm” ifadesine katıldığını belirtmiştir.