Sizin de zaman zaman, şehir hayatının koşturmacasından uzaklaşıp doğayla baş başa yaşamayı düşündüğünüz oluyor mu? 23 Eylül’den itibaren Çarşamba günleri, BBC’nin belgesel kanalı BBC Earth’te yayınlanan “Ben Fogle: Return The Wild 2” belgeseli, yapımının ikinci sezonunda maceracı Ben Fogle‘nin ziyaret ettiği, dünyanın en izole köşelerinde yaşayan insanları konu alıyor. Everest Dağı’na tırmanmaktan Atlantik’te kürek çekmeye, atıldığı pek çok macera dolu deneyim ile tanınan Ben Fogle, belgesel boyunca bu insanların yeni yaşamlarıyla nasıl başa çıktıklarını izleyiciye aktarıyor. Biz de belgeselin doğayı seven, maceracı ruhundan ilham aldık, kızları Maya ile doğa yaşamına yönelerek şehirden uzaklaşmayı tercih eden Duyan Family ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Duyan Family
Duyan Family

En baştan başlayalım… Böyle bir maceraya atılma fikri nasıl oluştu? Hikayenizden kısaca bahsedebilir misiniz?

He şey kızımız Maya 6 yaşındayken arabayla çıktığımız İtalya seyahatinde başladı. Maya yolda karavanları gördükçe biz de alalım diye ısrar etti bize. Biz de çocukluk sevdasıdır, geçer dedik ama geçmedi. Döndükten sonra para biriktirmeye başladı. Onun cümlesi ile “Ben karavanla dünyayı keşfedip hasta olan ve aç kalan çocuklara yardım etmek istiyorum.” diyordu bize. Biz de onun hayalini özümsedik ve doğayla iç içe yaşayabilmek, keşfedebilmek için kendi karavanımızı kendimiz yapıp dünya turuna başladık.

İnsanlar doğaya gittikçe daha çok ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden karavanla seyahat konsepti arttı; “tiny house” hareketi başladı. Sizce bu durum neden gittikçe artıyor? Gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz? İnsan neden doğanın içerisinde olmak istiyor?

Aslında bir nevi özümüze dönüş süreci yaşıyoruz. Azla idare edebileceğimizi anladığımız, minimalize olduğumuz günlerden geçiyoruz. Pandemi de bunu oldukça etkiledi elbette. Bazı akımlar moda gibi olabiliyor gerçekten ama bizce insanlar sadece ihtiyacı olanla yetinebileceğini anlamaya başladı. Eşyaların azalması ile doğaya ve kendimize daha fazla vakit ayırabiliyoruz. Bağımlılıklarımız azalıyor. Doğanın verdiği mutluluğun tadına vardıkça da bundan vazgeçemiyorsunuz.

Her sabah başka bir yerde uyanmak, doğanın gerçekten içerisinde olmak size neler katıyor?

Yüksek bir manevi tatmin yaşatıyor size. Anlık geçici mutluluklardan ziyade, ruhunuzun derinliklerinde yaşadığınız bir mutluluk bu. Doğa sizin arka bahçeniz, dalgalar ve rüzgar ninnileriniz, yaşam kaynaklarımızın farkına vararak şükrediyorsunuz her doğan güne…

Duyan Family
Duyan Family

Karavanla seyahat etmek dışarıdan çok keyifli dursa da mutlaka zorlukları da vardır. Olumlu ve olumsuz yanlarından bize bahsedebilir misiniz?

Elbette her güzel şeyin kendine has zorlukları da var. Vazgeçebilmek ve getirdiklerini kabul etmek en büyük başlangıç. En büyük artısı evinizin hep yanınızda olması ve hiç yabancılık çekmemeniz. Her gün değişen manzaralar ve doğanın bir parçası olmanız ise cabası. Bazen tuvalet, bazen duş sıkıntısı yaşayabiliyorsunuz ama üstesinden gelinemeyecek sorunlar değil bunlar. 

Ben Fogle

Bu süreçteki idolleriniz kimler? Örneğin, Return to the Wild belgeselini çeken, hepimizi doğaya daha da meraklı hale getiren Ben Fogle hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben Fogle ve aktardığı yaşamlar bizim için, özellikle Maya için oldukça ilham verici oldu hep. Tekrar tekrar izlediğimiz bölümleri var ailece. Başkalarının başarabildiğini görmek size de büyük bir motivasyon oluyor. Hem eğitici hem de ben de yapabilirim hissi uyandırıyor her bölümde. İkinci sezon da başladı, yeni bölümleri sabırsızlıkla bekliyoruz. Hatta Maya’nın hayallerinden biri, Ben Fogle’ın belgeseline konuk olabilmek. Umarız bu da gerçekleşir.

Şehir yaşamından bunalan, uzaklaşmak isteyen ancak harekete geçemeyenlere neler önerirsiniz? Nereden başlamaları gerekiyor?

Bizce bu hazır olunabilecek bir şey değil. Çocuk sahibi olmak veya sigarayı bırakmak gibi. Bir gün kalkıp artık yeter diyor insan ve geride bırakıyor tüm bagajlarını. Nihayetinde kendinizi doğa ana ile baş başa buluyorsunuz. İç sesinizi dinleyin, her daim haklı çıkacaktır.

Bu kadar doğanın içerisinde olduktan sonra şehir yaşamına ve günlük rutinlerinize döndüğünüzde zorlanıyor musunuz?

Elbette oldukça farklılaşıyor bir anda hayat, ama bunlar hayatın gerçekleri. Kendinizi sürekli insanlardan ve gerçeklerden soyutlayamazsınız. Özellikle gürültü, trafik ve hava kirliliği gerçekten en rahatsız eden etmenler. Umarız insanlarımız şehirlerimizi de yaşanır hale getirebilmek için biraz daha bilinçli hareket etmeye başlarlar.

Duyan Family
Duyan Family

Çok fazla ülke gezdiniz, upuzun yolculuklar yaptınız. Bu yolculuklar, durmadan seyahat etmek sizi nasıl dönüştürdü?

Biz karavan hayatından önce de seyahati yaşam tarzı haline getirmiş bir aileydik. Kısa seyahatlerin dışında Hindistan, Singapur, Malezya, Tayland, Almanya gibi ülkelerde de uzun süreler yaşadık. Hayatı öğrenmenin, ön yargısız insanları ve doğayı sevmenin en doğal yolu onları tanımaktan geçiyor. Maya her yaşadığımız ve seyahat ettiğimiz ülkede farklı dil, din, ırk ve kültürden onlarca arkadaş edindi. Farklılıklarla da beraber olunabileceğini, hoşgörülü olmayı anlamaya çalıştı. Hem insanları hem de doğanın dönüşümünü, çevre bilincini yaşayarak daha iyi özümseyebiliyorsunuz.

Sizi sosyal medyadan nerelerden takip edebiliriz?

Tüm maceralarımızı mayavanlife YouTube kanalımızdan ve Instagram hesabımızdan takipçilerimizle tüm samimiyetimizle paylaşmaya çalışıyoruz. Karavan hayatı, seyahatlerimiz, minimal yaşam gibi konuları özellikle paylaşıyoruz. Yakında yeni sürprizlerle de kanalımız çeşitlenecek. 

Teşekkürler!