Duygu Özdemir İle: 1Kitap1Mekan Üzerine Bir Sohbet
Sosyal medya hayatımızda şüphesiz önemli bir yere sahip. Bu kadar önemli bir yere sahip olunca “Sosyal medyayı daha faydalı nasıl kullanırım?” sorusunu kendinize sormuş olabilirsiniz. Bu soruyu ben de kendime sordum ve sosyal medyayı daha faydalı işleri takip etmek için kullanmaya başladım. Bu süreçte sosyal medya aracılığıyla tanıdığım, paylaşımlarından kendi adıma bir çok şey öğrendiğim ve özellikle keyif aldığım bir sayfadan sizlere bahsedeceğim: 1Kitap1Mekan. Bu harika sayfanın yaratıcısı Sevgili Duygu Özdemir ile sizler için röportaj gerçekleştirdik. Şimdi hem Duygu Özdemir’i hem de 1Kitap1Mekan’ı yakından tanıyalım mı, ne dersiniz?
Sevgili Duygu, röportaj teklifimi kabul ettiğin için inanılmaz mutluyum. Öncelikle seni tanıyarak sohbetimize başlamaya ne dersin?
Merhabalar, çok memnun oldum. 2 haziran 1992′de İstanbul’da doğdum. Fransız Edebiyatı’na olan merakım ilkokuldan beri frankofon kültürün içinde yetişmemle başladı. Sainte Pulcherie Fransız Lisesi’nde devam ettikten sonra Fransız Edebiyatına olan merakım daha da artarak beni Galatasaray Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümüne yönlendirdi. Burada geçirdiğim dört sene bu ilgimi besleyerek bir tutkuya dönüştürdü.
Bilgi Üniversitesi’nde Kültürel İncelemeler Bölümü’nde yaptığım yüksek lisans ile farklı disiplinleri bir araya getirebilme konusunda kendimi geliştirdim. Kendimi bildim bileli yeni şeyleri keşfetme isteği hep hayatımın merkezinde. Yeni lezzetler, yeni mekanlar, yeni şehirler… 20’li yaşlarımın ortasında bu isteğin peşinden gitmeye karar verdim ve kendimi 1kitap1mekan olarak yeniden buldum.
Sosyal medyada takip etmekten çok büyük keyif aldığım sayfa 1kitap1mekan. İçeriğiyle hepimizi etkilemeye başaran bu sayfa nasıl doğdu, nasıl gelişti ? Bu süreci bizimle paylaşır mısın?
Tamamen kendiliğinden gelişen çok doğal bir süreç oldu benim için. İstanbul’un birden çok kültürü barındırması, beni sayısız ara sokaklarında, hepsi birbirinden çok farklı semtlerinde kaybolarak yeni mekanları keşfetme tutkumu ortaya çıkardı ve adeta İstanbul’u kafeleriyle yeniden tanıdım. Her gittiğim mekanın kendine has havası, değişik sunumları ve tatları, edebiyata olan tutkuma eklendi ve 1kitap1mekanı oluşturdum.
Biraz kitaplar üzerine konuşalım. Kitap seçiminde nelere dikkat ediyorsun? Günlük rutininde kitap okumaya ne kadar süre ayırıyorsun? Ve son olarak sende izler bırakan ve mutlaka bizim de okumamız gereken ilk 3 kitap hangisi diye sorsam neler söylersin?
Herkesin edebi zevki, okuduğu kitapta kendinden bulduğu şeyler o kadar farklı ki, istemeden de olsa birini yanlış bir yola sokup sonrasında okumaktan soğutmak, en büyük çekincelerimden biri. Okuduğunuz kitabın sizin için doğru kitap olduğunu hissettiğiniz an hem geçirdiğiniz zamandan hem de okuduklarınızdan keyif almaya başlıyorsunuz. Bence okumak kadar önemli bir konu okuyabileceğiniz doğru kitabı seçmek. Bu konuda hepimiz kendi araştırmalarımızdan çok, başkalarının yönlendirmesine veya önerisine öncelik vermeyi tercih ediyoruz. İşte bu ince nokta aslında kitaplarla olan bağımızın da zayıflamasına neden oluyor aslında…
Aylık kitap listeleri hazırlayarak okuma yapmaktan çok keyif alıyorum. O dönemki yoğunluğuma, duygu iniş-çıkışlarıma göre kitap tercihi yapmak daha rahat odaklanmamı sağlıyor, kitap sayılarını da tamamen kendime göre seçiyorum. Aylık en az 5 kitap okuma hedefim oluyor. Bu kitapları seçerken de farklı alanlara ve edebiyatlara yönelmeye çalışıyorum. Aylık listeme mutlaka bir Türk yazar, bir yabancı yazar, bir araştırma kitabı ekliyorum, sonrası da tamamen tercihlerime kalıyor. Böylelikle aynı yazarlara ve ya türlere takılıp kalmayı engellemiş oluyorum. Kitap seçimlerimi yaparken yeni çıkanların yanı sıra edebiyat ödüllerini takip etmeyi seviyorum.
Nobel Edebiyat Ödülü, Pulitzer Ödülü, Man Booker Ödülü, Notre Dame De Sion Ödülü (keşfettiğim çoğu iyi yazarı bu ödüle borçluyum) ve Yunus Nadi Ödülleri güncel olarak takip ettiğim kısa bir liste. Her aya mutlaka bir tane ödüllü yazar sığdırıyorum. Herkesin kitap zevki farklı olduğu için böyle bir seçim yapmak istemem ama Amin Maalouf, Javiar Marias, Ayfer Tunç, Barış Bıçakçı ve Orhan Pamuk fazlasıyla sevdiğim yazarlar arasında.
Mekan keşiflerini büyük bir ilgiyle takip ediyorum. İstanbul’da yaşasam mutlaka mekan önerilerini dinleyip harekete geçerdim. Uzaktan da olsa keşiflerini takip etmek gerçekten harika. Mekan keşiflerin nasıl oluyor ? Haftanın sadece belli günlerini mi mekan keşiflerine ayırıyorsun ?
Mekan keşifleri benim için gerçek anlamda bir terapi ve yeni şeyler öğrenme zamanı diyebilirim. İş yoğunluğuma, hava durumuna göre hatta bazen de ruh halime göre değişiyor. Genellikle hafta içleri erken saatlerde keşfe çıkıyorum her yer daha sakinken çok daha algılarım açık oluyor.
Aslında 1Kitap1Mekan’ın çıkış noktası, kitapların içinde geçen semt, doku veya mekanlarla eşleşmesi idi. Hızla açılan mekanlar ve hızlıca tükettiğim kitaplarla tabii ki bu düzeni kaçırdım. Artık bir semt seçiyorum ve tüm gün kendimi orda ara sokaklarda kaybolmaya bırakıyorum… Gözüme güzel gelen ‘an’ların fotoğrafları, mekan sahipleriyle keyifli sohbetler derken günden çok güzel izler kalıyor bana.
Sosyal medyada sevdiğim diğer hesaplardan biri de “Gürültüden Uzaklaş” mottosuyla yolculuğuna çıkan Aposto. Aposto’da yer alan 1Kitap1Mekan bülteninde okuyucuları neler bekliyor ?
Son zamanlarda parçası olmaktan daha fazla mutlu olduğum bir platform olamazdı! Aldığım geri dönüşler, yaratma ve yazma isteğimi çok besliyor. Cuma akşamları bülten yüklemek en sevdiğim ritüel haline geldi diyebiliriz. “Edebiyat Notları”, “Neler Okudum?” ve “Keşifler” olmak üzere üç ana başlık üzerinden ilerliyorum. Bazen öneri şeklinde listeler, bazen detaylı kitap analizleri bazen de o hafta içimden geçenler yer alıyor.
1Kitap1Mekan web sayfasında çanta, defter, ajanda vb. ürünlerin satışlarına yer verdiğini biliyorum ki bu sene aldığım en sade ve en tarz ajanda şüphesiz 1Kitap1Mekan’a aitti. Merakla bekleyenler için yeni ürünler gelecek mi ? Genel ürünlerin satışı hakkında kısaca neler söylersin ?
Belli bir takipçi kitlesine ulaştıktan sonra daha çok insana ulaşmak, daha çok insanı kitapla buluşturmak istedim ve 1K1M böyle doğdu. Bir sosyal sorumluluk projesi üzerinden gelişen bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı diyebiliriz. Mekan keşiflerimde hep içine rahatça kitaplarımı ve fotoğraf makinamı koyacağım hafif bir çanta ararken bunu kendim yapmaya karar verdim. Her bir çanta için ihtiyaç sahibi okullara da kitap bağışında bulunma kararı aldım böylece. Bu projede Kitap Vakfı ile beraber çalışıyoruz, her ay ihtiyacı olan okullardan okuma listelerini alıp eksik kitapları iletiyoruz. Böylece doğru kişi ve yere gittiğine emin olabiliyorum. Özellikle çocukların kitaplardan uzak büyümesini istemiyorum. İşte bence bu noktada “influencer” olmak bir anlam kazanıyor bence. Sosyal medyanın gücü ile hep beraber bir sosyal projenin çatısında birleşmiş oluyoruz. Gün geçtikçe ürün çeşidini ve projelerimi genişletmeye devam ediyorum. Kitaplara ve gündelik hayatın akışına dokunan iki yeni ürün ve iş birliği yolda!
Son olarak 1Kitap1Mekan sayfasınında içeriğine bağlı olarak bir soru sormak istiyorum. Seni anlatan ya da senin için anlamlı olan 1 kitap ve 1 mekan hangisi diye sorsam neler söylersin? Ve neden ?
Mekan olarak Cuma-Çukurcuma diyebilirim çünkü tüm hikaye orada kaybolmamla başladı. Bunun yanı sıra, semtin ve mekanın dokusunda beni çeken bir şeyler var. Özgün dekorasyonu, farklı lezzetleri ve samimi havası belki bunu biraz olsun açıklamaya yeter. Kitap seçimi gerçekten çok zor benim için o 1 kitabı asla seçemiyorum ama mekan seçimime bağlı kalarak “Masumiyet Müzesi” Orhan Pamuk diyebilirim. İçinde tüm duygularıma dokunan bir aşk hikayesi, bolca İstanbul ve Çukurcuma ve eşyaların dünyasına açılan o gizli kapı var.
Kapak Fotoğrafı: Duygu Özdemir
İlginizi çekebilir: Hatun Vera Altunöz’den Duygu Turgut Gökpınar Röportajı
İlk yorumu siz yazın!