Hayatın anlamının, tiyatro izlemek, seyahat etmek, yeni mekanlar keşfetmek, bunları dostlarla paylaşmak, bol bol okumak ve yazmak olduğuna inanan bir sosyal kelebek! Bir de, iyi dostlar biriktirmiş ve hepsi ailesi olmuş Coca-cola Koleksiyoncusu...
theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
Tiyatrodan sert bir geçiş oldu 🙂 maalesef, yine dönüyoruz o sinir bozucu günlere. Gerçekten hiçbiri affedilecek gibi değil. Yolun düşerse haberim olsun, ben de yeniden affetmemek için her türlü teklife açığım🙂. Sana da afiyet olsun.
Normalde hiçbir diziyi doğru dürüst izleyemeyen, tek sezon ve on bölümlük dizileri bile uzun bulan ben, bu dizinin üçüncü sezonuna geldim, kendime bile inanamıyorum. Yazı için çok teşekkürler, karakterlerin hepsini daha çok arkadaşım benimsedim sayende. Bir de o kıyafet odasını benim ofisin yanına almam mümkün olur mu? 🙂
İyi seyirler o zaman 🙂
Çok güzel bir söyleşi olmuş. Emeğine sağlık! Benim en beğendiğim yeni genç yazarlardandır. Romanı da ayrı güzel! Sadece ana karakterin/doktorun çok sigara içmesine takılmıştım 🙂 Umarım kendisi o kadar içmiyordur. Yakından tanımış oldum sayende. Sevgiler🙂
Müthiş bir yazı olmuş. Kalemine sağlık ama gerçekten kalemine sağlık hem de hepsine 🙂 Bir zamanlar güzel yazı dersimiz vardı, hokka ve divitlerle yazardık, ne güzeldi. Ve şimdi yeni nesil kalemi nerdeyse bilmiyor ve kullanmıyor. Nasıl dede/babalarımızın daktilolarını saklayıp gösteriyorsak, ileride onlar da bizim kalemlerimizi gösterecek. Oğluna çok değerli bir miras bırakmış oluyorsun. Sevgiler!
Eline sağlık, benim de oyunla ligili duygularıma tercüman olmuş 🙂 Oyundan ziyade performansların etkisinden çıkabilmiş değilim. 26 Şubat'ta Einstein'ın İhaneti var, şiddetle öneririm. Ayrıca Babamı Kim Öldürdü'yü de listene almanı öneririm, uzun ama harika bir Onur Ünsal performansı var. İyi seyirler!
Çok sevindim beğenmene. İnşallah bir gün sahneleri dolduracağız, oyunları kanlı canlı izleyeceğiz. Ben şahsen ilk canlı izleyeceğim oyunda sahneye atlamayı düşünüyorum 🙂 İyi seyirler!
çok sevindim 🙂 yakında bağımlılık da yapacak, benden söylemesi. sevgiler!
O zaman hiç vakit kaybetmeden bir öneri daha gelsin. Platform Tiyatro'nun youtube sayfasında çok kısa iki oyun aslında iki metin okuması var: Olanaksız Tiyatro ve Şov Devam Edemez. Özellikle ikincisine bayılacaksın. Gözlerim doldu resmen ve tabi ki Alican Yücesoy faktörü de var 🙂 (kalp, kalp, kalp)
İremcim, tiyatrolar.com.tr'ye de bakıp oradan tiyatrolar.tv'ye bağlandıktan sonra yayındaki oyunları izlemeni, yakında yayında olacak oyunları da beklemeni öneririm. Mutlaka ve Mutlaka He-Go ve Trom ve sonra Zabel diyorum. Diğer yakında yayınlanacak oyunları da en az 2 defa seyredeceğinden eminim. Moda Sahnesi'nin oyunlarını düşününce asıl bunlar sana ilaç gibi gelecek. İyi seyirler şimdiden 🙂