“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer
Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.”

Yahya Kemal, bu dizeleri 1900’lerin başında yazdığında Sarayburnu tepesinden söz ediyordu. Şiirin ismi ise “Bir Başka Tepeden”. O dönemde İstanbul’u karşımıza alıp izleyebilmek için çok da yükseklere çıkmak gerekmiyordu kuşkusuz. Yıllar içinde dünyanın metropolü haline gelirken, şiirde geçen “Efsunlu güzelliğinden” bir şey kaybetmese de, ona tepeden bakmak için tıpkı şiirin ismi gibi “Bir başka tepeye” ihtiyacımız var artık. Biz o büyüleyici tepeyi bulduk! Emaar Skyview. Gelin aziz İstanbul’a 360 derece bakıp bize yeni hikayeler yazdıracak o tepeye gidelim birlikte. Hem de yalnızca 58 saniyede.

Yerden 300 metre yükseğe!

Daha asansörden çıkarken adrenalin yükleniyoruz. Sadece 58 saniye sonra Avrupa’nın en uzun cam yürüyüş rotası Skywalk üzerinde gökyüzünü ayaklarımızın altında hissedecek olmanın heyecanı içindeyiz. Daha asansörün içinde karışımıza çıkan video enstalasyonu, burada nasıl benzersiz anılar depolayacağımızın ilk sinyali gibi. Ve işte burdayız, deniz seviyesinden 300 metre yüksekte, bir o kadar yüksek hisler içinde… Her şey, bütün detaylar bizi şaşırtmak ve eğlendirmek ekseninde tasarlanmış.

Gökyüzündeki oyun parkımızda bu şaşkınlık tavan yapıyor. Oyun parkı derken, Skyfun bölümünde gerçekten de içindeki çocuğu hep yaşatanlar için bir oyun parkı karşılıyor bizi. Ayaklarımızın altında asırların tarihi, karnımızda kelebekler ve saf eğlenceyi yaşadığımız günlere uçuran bir tahterevalli!

Bizce burası bir sabah bir de akşam ayrı ayrı deneyimlenmeli. Gündüz gözüyle hemen bir dürbünün başına geçip kuzeyde Çamlıca Tepesi, güneyde Prens Adaları, doğuda İstanbul Finans Merkezi ve batıda görkemli tarihiyle eşsiz Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii, Galata Kulesi ve Haliç Körfezi’ni kuş bakışı inceliyoruz hiç yorulmadan. İçinden geçip gittiğimiz sokakları, cıvıl cıvıl caddeleri, kısaca şehrin tüm mimarisini detaylıca geziyoruz gözümüzle.

Akşama gelince… İstanbul simli şalını giymiş oluyor. Şehir ışıklarının lacivert gökyüzüne ne kadar yakıştığını düşünüp tam şu anda burada olduğumuz için bir kere daha mutlu oluyoruz.

Kameramızı hangi açıya tutarsak tutalım, filtresiz olmasına rağmen gerçeküstü kareleri ekliyoruz “favoriler” klasörümüze. Fotoğraflarımıza arka plan olarak ister gökyüzünü, ister ayaklarımızın altındaki şehri, ister Tarihi Yarımada’yı istersek de metropol ışıklarını seçiyoruz.

İstanbul şahidiniz olsun!

Geldik en heyecanlı tarafına. Emaar Skyview’da tüm eşsiz ve size özel anlarınıza şahit olarak İstanbul’u seçebilirsiniz. İtiraf etmek gerekirse bizim aklımıza ilk olarak “Burada ne güzel evlenme teklif edilir!” geldi. Seneler sonra o fotoğrafa bakıp, gökyüzünün üstündeki bu teklifle ayaklar yerden kesilmişti diye düşünmemek imkansız olacaktır.

İş ekibini bir araya toplayıp rutine epey heyecan katacak bir etkinlik, yeni yaşımızı İstanbul ile beraber kutlamak, dizi veya film çekimleri için şehri tek sahnede anlatmak ve hayalini kurduğumuz tüm toplanmalara İstanbul’dan daha iyi kim şahitlik edebilir?

Küçük bir ipucu: Misafirleriniz Skywalk’a adım atmadan hemen önce gözlerini kapatmalarını isteyebilirsiniz! Açtıklarında herkesin kendini camdan bir yol üzerinde bulduğu an için biz şimdiden heyecanlandık.

Ayaklarınızı yerden kesecek, adrenalin ve yeniliklerle dolu bir gün yaşamak ve yaşatmak isterseniz, plan hazır! İstanbul’u daha önce keşfetmediğiniz bir açıdan deneyimlemek için biletinizi hemen alabilirsiniz.