Fransız Filmleri: Sinemanın Anavatanından Güncel Öneriler
Sinema tarihine Truffaut, Varda, Godard, Bresson, Resnais, Chabrol, Demis gibi birçok usta yönetmenin imza attığı birçok başyapıt kazandırmış, dahası sinemanın doğduğu ülke ve kültür olan Fransa, günümüzde de yedinci sanata en iyi şekilde katkıda bulunmayı sürdürüyor. İşte son yılların bizi en çok etkileyen, farklı türlerdeki Fransız filmlerinden bir seçki…
En İyi Fransız Filmleri
Portrait de la jeune fille en feu / Portrait of a Lady on Fire | 2019, Céline Ciamma
Son yılların en iyi kuir filmlerinden olan Portrait of a Lady on Fire, on sekizinci yüzyılın sonlarında, Fransa açıklarındaki bir adada, bir ressam ve portresini çizmekle görevlendirildiği varlıklı kadın arasındaki aşkı konu alıyor. Genç ressam Marianne, adeta kadınların hakimiyetindeki bu adaya, kısa bir süre sonra kendini istemediği bir evliliğin içinde bulacak Héloïese’in portresini yapmak için getirtiliyor. Ressam ve modelinin mesafeli ve temkinli başlayan ilişkisi, zamanla tutkulu bir aşka dönüşüyor.
IMDb Puanı: 8.2/10
Les Misérables | 2019, Ladj Ly
Günümüz Paris’inde, ama Victor Hugo’nun Sefiller romanını yazdığı mahallede gecen3 film, Ladj Ly’nin kişisel geçmişinden de beslenen bir sınıf ve arka sokaklar hikayesi anlatıyor. Mahallede devriye gezen polis ekibine yeni katılan Stéphane, Paris’e tayin olduktan sonraki ilk iş gününde kendisini gerilimli olayların ve huzursuzca bardağı taşıracak son damlayı bekleyen insanların içinde buluyor. Ly’nin önce aynı adlı bir kısa film olarak çektiği Les Miserables, En İyi Uluslararası Film dalında Oscar adaylığı elde etti.
IMDb Puanı: 7.8/10
120 battements par minute / 120 BPM | 2017, Robin Campillo
1990’ların başında geçen bu aktivist film, AIDS’in en çok can aldığı dönemlerde erişilebilir tedavi hakkı için savaş veren Act Up Paris’in gerçeklerden esinlenen hikayesini anlatıyor. Yaşanan mücadele filmin önemli bir kısmını oluştursa da, harekete yeni katılan Nathan ve öncülerinden Sean arasındaki tutkulu iliskiyi konu alıyor. Bugün görece çok daha özgür yaşanan cinselliği borçlu olduğumuz gruplardan sadece biri olan Act Up Paris’in hikayesi sevginin gücünü kanıtlayan filmlerden.
IMDb Puanı: 7.4/10
Elle | 2016, Paul Verhoeven
Günümüzün Fransız filmleri dendiğinde akla ilk gelen oyunculardan olan Isabelle Huppert’in kariyerinin zirve performansını verdiği Elle, evinde maskeli bir yabancı tarafından tecavüze uğrayan ve gündelik yaşamına hiçbir şey olmamış gibi devam eden bir kadının yaşamını konu alıyor. Zamanını bir yandan evi, eski eşi, yasak aşkı, oğlu ve işi arasında dağıtan Michèle, bunlara ek olarak bir de ona saldıran adamın izini sürmeyi dahil ediyor.
IMDb Puanı: 7.1/10
La vie d’Adèle / Blue Is the Warmest Color | 2013, Abdellatif Kechiche
Altın Palmiye ödüllü filmler arasındaki Blue Is the Warmest Coclor, destansı bir aşk filmi. Hızla büyümekte olan ve büyürken aşkı, cinselliği ve hayatı keşfeden lise öğrencisi Adèle’in yaşamı, Emma ile tanışmasıyla değişiyor. Masmavi saçları ve özgür yaşam tarzıyla Emma, Adèle’ye yepyeni kapılar açıyor, onu varlığından dahi haberi olmadığı ihtimallerle tanıştırıyor.
IMDb Puanı: 7.7/10
Dans la maison | 2012, François Ozon
Günümüz Fransız sinemasının en üretken yönetmenlerinden olan François Ozon’un hayal ve gerçeği, ya da kurgu ve gerçeği iç içe geçiren filmi Dans la maison, bir lise öğrencisi ve edebiyat öğretmenini merkezine alıyor. 16 yaşındaki Claude, ders için yazması gereken bir denemede arkadaşının ailesine dair gözlemlerini paylaşıyor, edebiyat öğretmeninin yönlendirmeleriyle bu deneme de, ona kaynak oluşturan gerçekler de bambaşka bir olay örgüsüne evriliyor. Hayal gücünü kullanımı kadar müzikleriyle de aklınızda yer edecek filmde Fabrice Luchini ve Kristin Scott Thomas’a genç oyuncu Ernst Umhauer eşlik ediyor.
IMDb Puanı: 7.4/10
Intouchables / The Intouchables | 2011, Olivier Nakache & Éric Toledano
Çok farklı dünyalara sahip iki adamın kesişen yolları ve gelişen dostluğu üzerine olan bu film, sımsıcak bir kendini-iyi-hisset filmi. Aristokrat ve entelektüel geçirdiği kaza nedeniyle kollarını ve bacaklarını kullanamaz hale gelince, sürekli olarak bakımını üstlenecek birine ihtiyaç duyuyor, fakat kimseyi beğenmeyecek kadar aksi ve çekilmez bir adam olarak o kişiyi bulmakta zorlanıyor. Sonunda bu görevi Paris’in kenar mahallelerinden birinde yaşayan kurnaz ve umursamaz Driss’e layık görüyor ve herkesi şaşırtıyor. İkili arasında hızlıca gelişen ve her ikisinin de karakterini iyi yönde değiştiren dostluk, sizin de kalbinize ve ruhunuza iyi gelecek.
IMDb Puanı: 8.5/10
De rouille et d’os / Rust and Bone | 2011, Jacques Audiard
Oğluyla yaşamak için başka bir şehre taşınıp burada yeni bir hayat kurmaya çalışan Alain ve bir balina eğitmeni olarak çalışan Stephanie… Bu iki insanın bir gece ansızın kesişen hayatı, aralarında her şeye meydan okuyan bir aşkın doğmasına, Stephanie’nin geçirdiği trajik bir kaza ise bu aşkın sınırlarının test edilmesine neden oluyor. Marion Cotillard ve Matthias Schoenaerts’in başrollerini paylaştığı film, çok güçlü bir melodram.
IMDb Puanı: 7.5/10
Un prophète / A Prophet | 2009, Jacques Audiard
Günümüz Fransız sinemasının farklı janrlar arasında gezinen fakat daima güçlü ve başarılı filmlere imza atan yönetmeni Jacques Audiard’ın A Prophet’i, bir hapishane draması. Gençliği ıslah evlerinde geçen Malik, 18 yaşını doldurur doldurmaz transfer edildiği yetişkin hapishanesinde çok farklı dinamikleri olan, çok daha korkutucu bir dünyayla karşılaşıyor. Fakat bu dünyaya kolayca adapte olup, onu kontrol etmeyi, herkese hükmetmeyi öğreniyor. Tahar Rahim’in başrolünde yer aldığı film, soluk soluğa izlenen bir değişim hikayesi.
IMDb Puanı: 7.9/10
Entre les murs / The Class | 2008, Laurent Cantet
Altın Palmiye ödüllü Fransız filmleri arasındaki The Class, Paris’in en zorlu bölgelerinden birinde öğretmenlik yapan bir adamın, belalı ve isyankar öğrencilerinin güvenini ve sevgisini nasıl kazandığını anlatıyor. Laurent Cantet’in filmi, hepsi farklı kültürlerde yetişmiş göçmen çocuklarla dolu bir sınıfta ezilen bir figürandan onların güvenini kazanmış bir rehbere dönüşen öğretmenin ilham verici değişimini ve azmini gözler önüne seriyor.
IMDb Puanı: 7.5/10
Il y a longtemps que je t’aime / I’ve Loved You So Long | 2008, Philippe Claudel
15 yılını geçirdiği hapishaneden çıktıktan sonra kendine yeni bir hayat kurmaya çalışan Juliette’in en büyük destekçisi çok az tanıdığı kız kardeşi Lea oluyor. Onu ailesine kabul eden ve hayata tutunması için elinden geleni yapan Lea bir yana, ailesi ve çevresindeki diğer insanlar, işlediği suç nedeniyle onu affetmiş gözükmüyor. Kristin Scott Thomas’ın olağanüstü performansıyla bu film, göz pınarlarınızı kurutacak.
IMDb Puanı: 7.6/10
Le scaphandre et le papillon / The Diving Bell and the Butterfly | 2007, Julian Schnabel
Elle dergisinin efsanevi editörü Jean-Dominique Bauby’nin gerçek hikayesinden sinemaya aktarılan film, sol gözü dışında tüm vücudu felçli bu adamın, tek gözüyle tutunduğu hayatını anlatıyor. Gözünü kırparak iletişim kurduğu bakıcısı ve çevirmeni Claude, sadece onu hayata tutundurmakla kalmıyor, hayatını sabırla göz kırparak yazdığı bir kitaba dönüştürmesini sağlıyor. Mathieu Amalric ve Emmanuelle Seigner’i izleyeceğiniz film teknik, görsel ve duygusal anlamda oldukça tatmin edici.
IMDb Puanı: 8.0/10
Joyeux Noël | 2005, Christian Carion
I. Dünya Savaşı’nda yaşanan gerçek bir hikayeden uyarlanan bu Noel filmi, savaş koşullarında bile kalbini dinleyebilen insanların varlığını gösterdiği için umut verici. 1914’ün Noel gecesinde geçen film, Fransız, Alman ve İskoç askerlerin kendi inisiyatifleriyle bir gecelik ateşkes ilan ettiği ve tarafsız bölgede buluşarak Noel’i kutladığı geceyi anlatıyor.
IMDb Puanı: 7.7/10
Un long dimanche de fiançailles / A Very Long Engagement | 2004, Jean-Pierre Jeunet
Birçoğumuzun Amelie filmiyle tanıdığı yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin bu I. Dünya Savaşı filmi, onu bir kez daha Audrey Tautou ile buluşturuyor. Savaş sırasında kaybolduğu haberi gelen fakat ölüm haberi gelmeyen nişanlısının yaşadığına dair umudunu bir an bile yitirmeyen bir genç kadın, onu beklemekten vazgeçmiyor ve gerçeklerin peşine düşüyor. Kararlı, inançlı ve meraklı yolculuğu onu birçok insanın hikayesiyle, savaşın açtığı birçok yarayla tanıştırıyor.
IMDb Puanı: 7.6/10
Les choristes / The Chorus | 2004, Christophe Barratier
Müzik dolu bu film, 20. yüzyılın ortasında, bir Fransız yetimhanesinde geçiyor. Yetimhanedeki çocukların davranışlarının düzelmesi ve hayata kazandırılması için bir müzik öğretmeni olarak getirilen Clement, kurduğu koro ile imkansızı başarıyor. Genç oyuncularının etkileyici ses ve performansları, yüzünüzü güldürecek şarkılar ve hüzünlü hikayesiyle Koro, en seveceğiniz Fransız filmlerinden biri…
IMDb Puanı: 7.9/10
İlk yorumu siz yazın!