En İyi İsveç Filmleri: Kuzeyin Rengi Sinemada
Dünya sinemasına Ingmar Bergman gibi bir usta armağan etmiş İsveç sinemasının son yıllarda öne çıkanlarını, mutlaka izlemeniz gereken İsveç filmleri arasından bir seçkiyi bu yazıda bir araya getirdik:
En İyi İsveç Filmleri
The Square | 2017, Ruben Östlund
Çağdaş sanat dünyasının perde arkasını, kültür ve sanat endüstrisinin ikiyüzlülüğünü gözler önüne seren, iğneleyici mizahı ve yerinde gözlemleriyle son yılların en iyi İsveç filmleri arasında yer almayı kesinlikle hak eden The Square, 2017’deki Cannes Film Festivali’nden Altın Palmiye ödülüyle ayrılmıştı.
IMDb Puanı: 7.4/10
En man som heter Ove / A Man Called Ove | 2016, Hannes Holm
Yalnızca En İyi Yabancı Dilde Film değil, En İyi Makyaj ve Saç kategorisinde de bir Oscar adaylığı elde ederek şaşırtan bu İsveç yapımı, yıllardır yaşadığı sitenin yöneticiliğini yaptıktan sonra bu uğraşından da olan, huysuz ve inatçılığıyla tanınan bir ihtiyarın yaşamına çeviriyordu kamerasını. Tam hayatına son vermeye karar verdiği ve yıllar önce kaybettiği eşiyle yeniden bir araya gelmeye umutlandığı anda komşu eve taşınan göçmen çiftle tanışan Ove’nin hayatı değişiyor, daha doğrusu mecburen devam ediyordu.
IMDb Puanı: 7.7/10
Hundraåringen som klev ut genom fönstret och försvann / The 100-Year-Old Man Who Climbed Out the Window and Disappeared | 2014, Felix Herngren
Yine En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı kategorisinde Oscar adaylığı elde etmiş bir film… 100 yaşındaki bir adamın aksiyon dolu yolculuğunu konu alan bu komedi, huzur evinden kaçan Allan’ı takip ediyor, tuhaf ve komik olaylarla dolu bir yol hikayesine dönüşüyor, aynı zamanda birçok geridönüşle İsveç tarihinin farklı dönemlerini gözler önüne seriyordu.
IMDb Puanı: 7.1/10
En duva satt på en gren och funderade på tillvaron / A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence | 2014, Roy Andersson
Altın Aslan ödüllü En duva satt på en gren och funderade på tillvaron (A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence | İnsanları Seyreden Güvercin), Roy Andersson’un Yaşayanlar üçlemesinin son filmi. “Çağdaş zamanların Don Kişot ve Sanco Panza’sı gibi, bu iki bezgin adam, günümüzün, geçmişin ve geleceğin karmakarışık dünyasına bir bakış atıyor. Aynı anda absürt, gerçeküstü, öfke dolu, rahatsız edici, karanlık ve komik bu film, bir dalın uzerinden bizleri gözleyen bir güvercin gibi, bize yaşamın ihtişamını, insanoğlunun kırılganlığını ve yaklaşan kıyametini hatırlatıyor.”
IMDb Puanı: 7.0/10
Turist / Force Majeure | 2014, Ruben Östlund
Şu sıralar gündemde olan bir diğer İsveç yapımı, Ruben Östlund’un Alpler’de kayak tatiline giden bir ailenin psikolojisine odaklanan Turist. 2014 En İyi Yabancı Film Oscar Ödülü için yarışan ve yarıştaki en iddialı filmlerden olan Turist, korkutucu bir çığ felaketinin eşiğinden dönülmesinin ardından değişen aile dinamiklerini konu alıyor. Ruben Östlund’un ustalıkla bir arada kullandığı psikolojik gerilim ve incelikli mizah, filmi yılın en iyi Avrupa yapımlarından biri yapıyor.
IMDb Puanı: 7.3/10
I rymden finns inga känslor / Simple Simon | 2010, Andreas Öhman
En az ailenin diğer bireyleri (babası Stellan Skarsgård ve abileri Alexander Skarsgård ile Gustaf Skarsgård) kadar yetenekli olan Bill Skarsgård’ın başrolünde yer aldığı bu komedi, Asperger sendromlu Simon’ın abisine yeni bir kız arkadaş bulmayı görev edinmesi sonucu yaşananları konu alıyor. Hastalığın sonuçlarının ortaya çıkardığı durumların mizahi yönü, Simon’ın duygusallığı ve filmin renkli sanat yönetimi ile birleşince ortaya çıkan, son yılların izlemesi en keyifli İsveç yapımlarından birini ortaya çıkarıyor.
IMDb Puanı: 7.1/10
Sound of Noise | 2010, Ola Simonsson & Johannes Stjärne Nilsson
İstanbul Film Festivali’nde yarışan İsveç filmleri arasında olan Sound of Noise, müzikle ilgili herkesin, fakat özellikle de deneysel müzikten hoşlananların izlemesi gereken bir film. Şehirde müziğin başrolde olduğu saldırılar yaparak, şehrin bir parçası olan mekan ve ‘enstrümanları’ kullanarak anarşik müzik performanslarına imza atan altı perküsyoncunun ve peşlerindeki ton-sağırı polisin kovalamacasına ve akıl oyunlarına yer veren filmde unutulmayacak bir müzik ziyafeti ile karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz.
IMDb Puanı: 7.2/10
Män som hatar kvinnor (The Girl with the Dragon Tattoo) | 2009, Niels Arden Oplev & Flickan som lekte med elden (The Girl Who Played with Fire) | 2009, Daniel Alfredson & Luftslottet som sprängdes (The Girl Who Kicked the Hornet’s Nest) | 2009, Daniel Alfredson
Steig Larsson’un dünyaca ünlü Millenium üçlemesinin tamamı 2009’da Niels Arden Oplev ve Daniel Alfredson’un filmleri ile sinemaya aktarılmış, kısa bir süre sonra, 2011’de ise David Fincher filmlerden ilkini İngilizce olarak yeniden çekmişti. İlk bölüm olan ve adını ejderha dövmeli, ilginç bir hacker kızdan alan “Ejderha Dövmeli Kız”da olaylar, kırk yıldır kayıp olan bir kadının peşine düşen gazetecinin onu bulmak için bu hacker kızdan yardım istemesi ile gelişiyor. Noomi Rapace ve Michael Nyqvist’in başrollerinde yer aldığı ilk film, tüm dünyada birçok ödül toplamış, serinin diğer iki filmi ise aynı etkiyi yaratamamıştı.
IMDb Puanı: 7.8/10 | IMDb Puanı: 7.2/10 | IMDb Puanı: 7.3/10
Flickan / The Girl | 2009, Fredrik Edfeldt
Filmin adını bilmediğimiz ana karakteri, Afrika’ya bir yardım turuna çıkan ailesi tarafından teyzesine emanet ediliyor, fakat sorumsuz teyzenin ihmalkarlığı nedeniyle evde tek başına kalıp hayatın zorluklarıyla genç yaşta tanışmak zorunda kalıyor. Görüntü ve müzikleri kadar küçük başrol oyuncusunun performansıyla da dikkat çeken Flickan, izleyebileceğiniz en güzel büyüme hikayelerinden…
IMDb Puanı: 6.7/10
İlginizi çekebilir: Emre Eminoğlu’ndan “Flickan / The Girl” incelemesi
Maria Larssons eviga ögonblick / Everlasting Moments | 2008, Jan Troell
1900’lerin başında sosyal değişiklikler, yoksulluk ve savaş gibi zorluklarla mücadele eden İsveç’te geçen film, Maria Larsson adında, piyangodan fotoğraf makinesi kazanan bir kadının hayatının bu kamera ile nasıl değiştiğini anlatıyor. Objektiften bakmaya başladıkça dünyayı farklı bir gözle görmeye başlayan Maria Larsson, altı çocuğu ve alkolik kocasıyla olan sıkıcı ve zor yaşantısını değiştirmeye karar veriyor. İsveç sinemasının önemli yönetmenlerinden Jan Troell’in bu başarılı dönem filminin oyuncu kadrosunda Maria Heiskanen, Mikael Persbrandt ve Jesper Christensen yer alıyor.
IMDb Puanı: 7.5/10
Lat den rätte komma in / Let the Right One In | 2008, Tomas Alfredson
Sınıf arkadaşlarının sözlü ve fiziksel şiddetine maruz kalan 12 yaşındaki Oskar’ın hayatı, yan daireye taşınan ‘yaklaşık’ 12 yaşındaki Eli ile tanışması ile değişiyor. İsveç’in karlı kış gecelerinde geçen bu saf ve temiz aşk hikayesindeki en önemli unsur ise Eli’nin bir vampir olması. Görüntülerinden müziğine, hikayesinden karakterlerine son yılların en kusursuz aşk hikayelerinden olan film, 2010 yılında “Let Me In” adıyla Hollywood’da yeniden çekildi, ardından Londra’da bir tiyatro oyunu olarak sahnelendi.
IMDb Puanı: 7.9/10
İlginizi çekebilir: Canan Sayitoğlu’ndan “Londra’da Tüyler Ürperten Performans: Let the Right One In“
Du levande / You, the Living | 2007, Roy Andersson
Listemizdeki bir diğer film olan “A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence” filminin kapattığı Roy Andersson’un Yaşayanlar üçlemesinin ikinci filmi olan Du Levande, insan ruhunun inişleri ve çıkışları, mutluluk ve hüznü gibi yanlarını ele alan gündelik hikayeler anlatırken, müziği de daima bu hikayelere dahil ediyor. Üçlemenin ilk filmini merak ediyorsanız, yönetmenin 2000 tarihli “Sånger från andra våningen” (Songs from the Second Floor) filmine göz atabilirsiniz.
IMDb Puanı: 7.5/10
Sa som i himmelen / As It Is in Heaven | 2004, Kay Pollak
Dünyaca ünlü bir orkestra şefinin hastalığının ardından kariyerine ara vererek doğduğu kasabaya dönmesiyle başlıyor her şey. Bir gece, her hafta kilisede prova yapan kasaba korosunu izlemeye davet ediliyor ve kısa sürede koroyu çalıştırmaya ve geliştirmeye başlayan Daniel’in de, koristlerin de, kasaba halkının da yaşamı bir daha eskisi gibi olmuyor. Romantik, dokunaklı ve komik bir film olan As It Is in Heaven, Oscar’a aday gösterilmiş İsveç filmleri arasında…
IMDb Puanı: 7.6/10
Ondskan / Evil | 2003, Mikael Håfström
İçimizdeki şiddet, bu şiddetin kökeni ve insanın kendini kontrol edebilmesi üzerine; izleyenin içindeki öfkeyi bir çığ gibi büyüten bir film Evil. Fiziksel şiddete başvurduğu için okuldan atılan Erik’in, kontrolün okul yönetimi ve öğretmenlerde değil son sınıf öğrencilerin tekelinde olduğu bir yatılı okula gönderilmesiyle başlıyor hikayemiz. Tek amacı okuldan atılmamak olan Erik’in içindeki şiddeti bastırması ve maruz kaldığı psikolojik ve fiziksel şiddete diğer yanağını dönmesi fakat aynı zamanda haksızlıklara boyun eğmeye niyeti olmaması onu ve oda arkadaşı Pierre’i zor bir mücadeleye sürüklüyor. Bir gençlik filmi gibi durmasına rağmen her yaşa hitap eden evrensel bir konuyu mercek altına alan Evil, Oscar’a aday gösterilmiş İsveç filmleri arasında…
IMDb Puanı: 7.8/10
Lilja 4-ever | 2002, Lukas Moodysson
Günümüz İsveç sinemasının genç ve yetenekli yönetmenleri arasında yer alan Lukas Moodysson, ilk filmi 1999 tarihli Fucking Åmål’ın ardından genç karakterler aracılığıyla sosyal sorunlara değinebilen tarzını üçüncü filmi Lilja 4-ever’da da devam ettirmişti. Estonya’da yoksulluk içinde yaşayan ve daha iyi bir hayatın hayallerini kuran 16 yaşındaki Lilja’nın yaşamı Andrej ile tanışması ve Andrej’in onu İsveç’e giderek yeni bir hayata başlamayı teklif etmesi ile değişiyor. Safça kurulan hayallerin ve umudun her zaman beklediğimiz gibi sonuçlanmadığını, bizi içinde bulunduğumuzdan çok daha kötü koşullara sürükleyebileceğini anlıyoruz filmi izledikçe.
IMDb Puanı: 7.9/10
İlginizi çekebilir: Emre Eminoğlu’ndan “Yeni Başlayanlar İçin Nordik Sinema: İsveç Sineması“
İlk yorumu siz yazın!