Erol Büyükburç: Türk Pop Müziği, Babasını Kaybetti
Türkçe Pop denince akla ilk gelen isimlerden biriydi bir zamanlar Erol Büyükburç. Hatta bir zamanlar Erol Büyükburç ismi, Türkçe Pop denince akla gelen tek isimdi. Fakat Türk müziğinin Elvis Presley’si olarak da anılan Erol Büyükburç dönemi malesef 12 Mart 2015 tarihinde son buldu.
Türkiye’de pop müzik Erol Büyükburç ile başladı. Lise yıllarında başlayan müzik macerası, konservatuarda devam etti. 1961 yılında “Little Lucy” adlı bestesiyle müzik dünyasına profesyonel anlamda ilk adımını attı. Aradan geçen uzun 14 yıl boyunca Erol Büyükburç Vokal Grubu’yla birçok yerde sahne aldı. 1975 yılında ilk albümü olan “Sevgi Çiçekleri”ni çıkardığından bugüne kadar da müzik dünyasındaki aktivitesini sürdürdü.
Erol Büyükburç her zaman Türkiye’nin Elvis’i olarak tanındı. Fakat sahnede olduğu zamanlardaki performansıyla Dean Martin’i anımsattığı, onun gibi sahneyi doldurduğu unutuldu. Her zaman neşeli oldu, en acı günlerinde bile neşesini şarkılarından eksik etmedi. Müzik dünyasındaki etkinliği yetmezmiş gibi sinemaya da el attı, onlarca filmde boy gösterdi.
Başarılarına, bestelerine, ödüllerine karşın Erol Büyükburç’u Erol Büyükburç yapan şey her zaman farklı oldu. O yeri doldurulmaz kılan ne sesi ne de yeteneğiydi. Müziğe duyduğu aşktı onun adını Türk müzik tarihine altın harflerle yazdıran. Türk Pop müziğinin babası olmasına karşın hiçbir zaman bir müzik türüne bağlı kalmadı. Her şarkıyı söyledi, hiçbirini birbirinden ayırmadan, canıgönülden seslendirdi karşısına çıkan her besteyi. Yeri geldi “Sway” dedi, yeri geldi “İnleyen Nameler” eşliğinde konuşturdu müziğe duyduğu sevgiyi.
Erol Büyükburç Türk müzik tarihinin en önemli isimlerindendi. Bugün hatıralarda kalan birçok şarkının sebebi, “büyük” olarak anılan birçok sanatçının idolüydü.
O bir aile babası değildi. O bir müzisyen değildi. Hele saksı hiç değildi. O, Erol Büyükburç’tu!
İlk yorumu siz yazın!