Etkinlikler

Kadıköy Sinematek/ Sinema Evi, 15 Ocak 2025 yılında kaybettiğimiz efsanevi yönetmen David Lynch’e özel bir film seçkisi düzenliyor. 15 Şubat’tan 23 Mart’a kadar devam eden seçki, Lynch’in en sevilen filmlerinden üçünü bir araya getiriyor. Seçki kapsamında Blue Velvet, Eraserhead, Mulholland Drive yer alıyor.

Pera Müzesi, yıl boyunca düzenlediği film seçkilerine hız kesmeden devam ediyor. Mart ayında sahneyi beyaz perdenin öncü yönetmenlerine teslim eden Pera Müzesi; Chantel Akerman, Agnés Varda ve Jane Campion’un eserlerini bir araya getiriyor. 5 ile 28 Mart tarihleri arasında devam eden seçki, kadınların varoluş mücadeleleri üzerinden şekilleniyor.

“Evrenden Torpilim Var” ve “Sen Varsan Bereket Var” kitaplarının yazarları Esra ve Aykut Oğut, bu bilgilerle Amerika’da hayatta kalma savaşı verirken yazdıkları kitaplarında, nasıl benzincilikten ve tezgahtarlıktan rüyalarına kavuştuklarını, hangi tuzaklara düştüklerini ve oralardan nasıl çıktıklarını anlatıyorlar. Alma-verme dengesinin de önemine vurgu yapan çift, bu dengenin kişisel değerimizi belirlediğini ve kendimize verdiğimiz değerin artışıyla bereketi nasıl kendimize çekebildiğimizi vurguluyor.

Arter; performans sanatını video, ses, mekânsal enstalasyonla birleştirerek çok disiplinli üretimler gerçekleştiren İtalyan asıllı Avustralyalı sanatçı Angelica Mesiti’yi ağırlıyor. 16 Ocak’ta başlayan ve 4 Nisan’a kadar devam eden sergi, Nilüfür Şaşmazer’in küratörlüğünde şekilleniyor. Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi başlıklı kişisel sergi, sanatçının bir okul bahçesinde tanık olduğu bir yaratıcı drama oyunundan ilhamını alıyor. Doğayı taklit etmeye dayanan bu oyun ile Mesiti, farklı zamansallıkların bir aradalığını ve geçici olanın tarihi şekillendirme potansiyelini vurgulamayı amaçlıyor.

Sanat dünyasının işlerini yakından takip ettiği Belkis Balpınar, yeni sergisi için Anna Laudel İstanbul’a konuk oluyor. 27 Nisan’a kadar devam eden Through Woven Times başlıklı sergi, sanatçının kariyerine retrospektif bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel kilim dokuma tekniğini çağdaş sanat ile birleştirerek deneysel bir teknik geliştiren sanatçının yeni sergisinde, üretimlerini yakından inceleme fırsatı bulunuyor. 

ENKA Sanat, 2025’e yepyeni bir sanat programı ile devam ediyor. #burasıtamyeri başlıklı program; tiyatro oyunlarını, film gösterilerini ve konserleri bir araya getiriyor. 8 Mayıs’a kadar devam eden programda; Borusan Quartet’ten müzik dinletisi, Lita House of Production ve Beykoz Kundura’dan Yarın Belki de oyunu dikkat çekiyor.

Şehrin çağdaş sanat sahnesine yön veren İstanbul Modern, 25 Mayıs 2025’e kadar Türkiye fotoğrafçılık tarihine önemli katkılarda bulunmuş İzzet Keribar’ı ağırlıyor. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1985 yılında Sanatçı, 1988 yılında Ekselans unvanını alan; aynı zamanda Fransız Kültür Bakanlığı’nca Legion d’Honneur nişanı (Akademik Başarılar Şövalyelik Unvanı) takdim edilen Keribar’ın merceği Türkiye’den Güney Kore’ye ve ötesine uzanıyor. İstanbul Modern, Keribar’ın bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi Renklerin Yolculuğu sergisinde bir araya getiriyor.

Hikâye İstanbul’da Geçiyor başlıklı Meşher’in yeni sergisi, 13 Temmuz’a kadar devam ediyor. Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği sergi, ziyaretçilerini 16. yüzyıldan günümüze farklı İstanbul temsiliyetleri arasında bir yolculuğa çıkarıyor. İstanbul’un edebiyat ve diğer yaratıcı alanlarına ilhamlarına şahit olma imkânı bulunan sergide; edebi türler arasındaki geçişkenlik, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıkları gözlemleme fırsatı bulunuyor. Batı edebiyatının kurmaca yapıtındaki İstanbul tahayyülerini ortaya koyan eserler, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan özel bir seçki ile bir araya geliyor.

İstanbul’da çağdaş sanatın nabzını tutan Borusan Contemporary, 14 Eylül’den itibaren Amerikalı multidisipliner sanatçı Doug Aitken’i ağırlıyor. 17 Ağustos 2025’e kadar devam eden İçimdeki Şehir başlıklı sergi, çağdaş sanat alanında saygın bir isim olan Jérôme Sans’ın küratörlüğünde bir araya geliyor. Sergi, günümüz dünyasının insanlık durumunu ortaya koyarken modern yaşamın izdüşümlerini ortaya koyuyor.

Pera Müzesi, yıl boyunca düzenlediği film seçkilerine hız kesmeden devam ediyor. Mart ayında sahneyi beyaz perdenin öncü yönetmenlerine teslim eden Pera Müzesi; Chantel Akerman, Agnés Varda ve Jane Campion’un eserlerini bir araya getiriyor. 5 ile 28 Mart tarihleri arasında devam eden seçki, kadınların varoluş mücadeleleri üzerinden şekilleniyor.

“Evrenden Torpilim Var” ve “Sen Varsan Bereket Var” kitaplarının yazarları Esra ve Aykut Oğut, bu bilgilerle Amerika’da hayatta kalma savaşı verirken yazdıkları kitaplarında, nasıl benzincilikten ve tezgahtarlıktan rüyalarına kavuştuklarını, hangi tuzaklara düştüklerini ve oralardan nasıl çıktıklarını anlatıyorlar. Alma-verme dengesinin de önemine vurgu yapan çift, bu dengenin kişisel değerimizi belirlediğini ve kendimize verdiğimiz değerin artışıyla bereketi nasıl kendimize çekebildiğimizi vurguluyor.

Arter; performans sanatını video, ses, mekânsal enstalasyonla birleştirerek çok disiplinli üretimler gerçekleştiren İtalyan asıllı Avustralyalı sanatçı Angelica Mesiti’yi ağırlıyor. 16 Ocak’ta başlayan ve 4 Nisan’a kadar devam eden sergi, Nilüfür Şaşmazer’in küratörlüğünde şekilleniyor. Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi başlıklı kişisel sergi, sanatçının bir okul bahçesinde tanık olduğu bir yaratıcı drama oyunundan ilhamını alıyor. Doğayı taklit etmeye dayanan bu oyun ile Mesiti, farklı zamansallıkların bir aradalığını ve geçici olanın tarihi şekillendirme potansiyelini vurgulamayı amaçlıyor.

Sanat dünyasının işlerini yakından takip ettiği Belkis Balpınar, yeni sergisi için Anna Laudel İstanbul’a konuk oluyor. 27 Nisan’a kadar devam eden Through Woven Times başlıklı sergi, sanatçının kariyerine retrospektif bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel kilim dokuma tekniğini çağdaş sanat ile birleştirerek deneysel bir teknik geliştiren sanatçının yeni sergisinde, üretimlerini yakından inceleme fırsatı bulunuyor. 

ENKA Sanat, 2025’e yepyeni bir sanat programı ile devam ediyor. #burasıtamyeri başlıklı program; tiyatro oyunlarını, film gösterilerini ve konserleri bir araya getiriyor. 8 Mayıs’a kadar devam eden programda; Borusan Quartet’ten müzik dinletisi, Lita House of Production ve Beykoz Kundura’dan Yarın Belki de oyunu dikkat çekiyor.

Şehrin çağdaş sanat sahnesine yön veren İstanbul Modern, 25 Mayıs 2025’e kadar Türkiye fotoğrafçılık tarihine önemli katkılarda bulunmuş İzzet Keribar’ı ağırlıyor. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1985 yılında Sanatçı, 1988 yılında Ekselans unvanını alan; aynı zamanda Fransız Kültür Bakanlığı’nca Legion d’Honneur nişanı (Akademik Başarılar Şövalyelik Unvanı) takdim edilen Keribar’ın merceği Türkiye’den Güney Kore’ye ve ötesine uzanıyor. İstanbul Modern, Keribar’ın bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi Renklerin Yolculuğu sergisinde bir araya getiriyor.

Hikâye İstanbul’da Geçiyor başlıklı Meşher’in yeni sergisi, 13 Temmuz’a kadar devam ediyor. Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği sergi, ziyaretçilerini 16. yüzyıldan günümüze farklı İstanbul temsiliyetleri arasında bir yolculuğa çıkarıyor. İstanbul’un edebiyat ve diğer yaratıcı alanlarına ilhamlarına şahit olma imkânı bulunan sergide; edebi türler arasındaki geçişkenlik, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıkları gözlemleme fırsatı bulunuyor. Batı edebiyatının kurmaca yapıtındaki İstanbul tahayyülerini ortaya koyan eserler, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan özel bir seçki ile bir araya geliyor.

İstanbul’da çağdaş sanatın nabzını tutan Borusan Contemporary, 14 Eylül’den itibaren Amerikalı multidisipliner sanatçı Doug Aitken’i ağırlıyor. 17 Ağustos 2025’e kadar devam eden İçimdeki Şehir başlıklı sergi, çağdaş sanat alanında saygın bir isim olan Jérôme Sans’ın küratörlüğünde bir araya geliyor. Sergi, günümüz dünyasının insanlık durumunu ortaya koyarken modern yaşamın izdüşümlerini ortaya koyuyor.

Kanadalı sanatçı Marcel Dzama’nın eserleri, 20 Mart ile 17 Ağustos tarihleri arasında Pera Müzesi’nde sergileniyor. Sanatçının arkadaşı Raymond Pettibon’dan küçük bir yardımla düzenlenen serginin küratörlüğünü Alistair Hicks üstleniyor. Sergi, Dzama’nın müzik ve dansın öne çıktığı renkli hayal dünyasından günümüzün gerçekliklerindne olan kötü yönetimler, çevresel yıkım ve felaketlere doğru ilerliyor.

Pera Müzesi’nin yetişkinlere özel düzenlediği eğitim programları devam ediyor. 21 Mart’ta düzenlenen Seramik Hamuru ile Zaman Ötesi Tasarımlar başlıklı atölye, ilhamını Ağırlık ve Ölçü Sanatı başlıklı sergiden alıyor; katılımcılarını, dönemin efsanevi figürlerini seramik kil hamurundan tasarlamaya davet ediyor.

Pera Müzesi, yıl boyunca düzenlediği film seçkilerine hız kesmeden devam ediyor. Mart ayında sahneyi beyaz perdenin öncü yönetmenlerine teslim eden Pera Müzesi; Chantel Akerman, Agnés Varda ve Jane Campion’un eserlerini bir araya getiriyor. 5 ile 28 Mart tarihleri arasında devam eden seçki, kadınların varoluş mücadeleleri üzerinden şekilleniyor.

“Evrenden Torpilim Var” ve “Sen Varsan Bereket Var” kitaplarının yazarları Esra ve Aykut Oğut, bu bilgilerle Amerika’da hayatta kalma savaşı verirken yazdıkları kitaplarında, nasıl benzincilikten ve tezgahtarlıktan rüyalarına kavuştuklarını, hangi tuzaklara düştüklerini ve oralardan nasıl çıktıklarını anlatıyorlar. Alma-verme dengesinin de önemine vurgu yapan çift, bu dengenin kişisel değerimizi belirlediğini ve kendimize verdiğimiz değerin artışıyla bereketi nasıl kendimize çekebildiğimizi vurguluyor.

Arter; performans sanatını video, ses, mekânsal enstalasyonla birleştirerek çok disiplinli üretimler gerçekleştiren İtalyan asıllı Avustralyalı sanatçı Angelica Mesiti’yi ağırlıyor. 16 Ocak’ta başlayan ve 4 Nisan’a kadar devam eden sergi, Nilüfür Şaşmazer’in küratörlüğünde şekilleniyor. Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi başlıklı kişisel sergi, sanatçının bir okul bahçesinde tanık olduğu bir yaratıcı drama oyunundan ilhamını alıyor. Doğayı taklit etmeye dayanan bu oyun ile Mesiti, farklı zamansallıkların bir aradalığını ve geçici olanın tarihi şekillendirme potansiyelini vurgulamayı amaçlıyor.

Sanat dünyasının işlerini yakından takip ettiği Belkis Balpınar, yeni sergisi için Anna Laudel İstanbul’a konuk oluyor. 27 Nisan’a kadar devam eden Through Woven Times başlıklı sergi, sanatçının kariyerine retrospektif bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel kilim dokuma tekniğini çağdaş sanat ile birleştirerek deneysel bir teknik geliştiren sanatçının yeni sergisinde, üretimlerini yakından inceleme fırsatı bulunuyor. 

ENKA Sanat, 2025’e yepyeni bir sanat programı ile devam ediyor. #burasıtamyeri başlıklı program; tiyatro oyunlarını, film gösterilerini ve konserleri bir araya getiriyor. 8 Mayıs’a kadar devam eden programda; Borusan Quartet’ten müzik dinletisi, Lita House of Production ve Beykoz Kundura’dan Yarın Belki de oyunu dikkat çekiyor.

Şehrin çağdaş sanat sahnesine yön veren İstanbul Modern, 25 Mayıs 2025’e kadar Türkiye fotoğrafçılık tarihine önemli katkılarda bulunmuş İzzet Keribar’ı ağırlıyor. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1985 yılında Sanatçı, 1988 yılında Ekselans unvanını alan; aynı zamanda Fransız Kültür Bakanlığı’nca Legion d’Honneur nişanı (Akademik Başarılar Şövalyelik Unvanı) takdim edilen Keribar’ın merceği Türkiye’den Güney Kore’ye ve ötesine uzanıyor. İstanbul Modern, Keribar’ın bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi Renklerin Yolculuğu sergisinde bir araya getiriyor.

Hikâye İstanbul’da Geçiyor başlıklı Meşher’in yeni sergisi, 13 Temmuz’a kadar devam ediyor. Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği sergi, ziyaretçilerini 16. yüzyıldan günümüze farklı İstanbul temsiliyetleri arasında bir yolculuğa çıkarıyor. İstanbul’un edebiyat ve diğer yaratıcı alanlarına ilhamlarına şahit olma imkânı bulunan sergide; edebi türler arasındaki geçişkenlik, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıkları gözlemleme fırsatı bulunuyor. Batı edebiyatının kurmaca yapıtındaki İstanbul tahayyülerini ortaya koyan eserler, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan özel bir seçki ile bir araya geliyor.

İstanbul’da çağdaş sanatın nabzını tutan Borusan Contemporary, 14 Eylül’den itibaren Amerikalı multidisipliner sanatçı Doug Aitken’i ağırlıyor. 17 Ağustos 2025’e kadar devam eden İçimdeki Şehir başlıklı sergi, çağdaş sanat alanında saygın bir isim olan Jérôme Sans’ın küratörlüğünde bir araya geliyor. Sergi, günümüz dünyasının insanlık durumunu ortaya koyarken modern yaşamın izdüşümlerini ortaya koyuyor.

Kanadalı sanatçı Marcel Dzama’nın eserleri, 20 Mart ile 17 Ağustos tarihleri arasında Pera Müzesi’nde sergileniyor. Sanatçının arkadaşı Raymond Pettibon’dan küçük bir yardımla düzenlenen serginin küratörlüğünü Alistair Hicks üstleniyor. Sergi, Dzama’nın müzik ve dansın öne çıktığı renkli hayal dünyasından günümüzün gerçekliklerindne olan kötü yönetimler, çevresel yıkım ve felaketlere doğru ilerliyor.

Gittikçe çevrimiçi olmaya başladığımız günümüzde, başkaları ile bir araya geldiğimiz üçüncü mekânların ve kulüplerin önemi artıyor. Arter’in belirli aralıklarla düzenlediği Kitap Kulübü buluşmalarının yeni oturumu 22 Mart’ta gerçekleşiyor. Buluşmada Clarice Lispector’ın Yabani Kalbin Yakınlarında başlıklı romanı okunuyor.

Şehrin en yeni caz mekânlarından Asa Khai Jazz Club, mart ayı boyunca performanslardan müzik dinletilerine kadar dikkat çeken programlar düzenliyor; 22 Mart’ta ise sahneyi, küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenen Ezgi Alaş’a bırakıyor. Sanaçı, kendine özgü tarzı ve dinamik performansıyla dikkat çekiyor.

Pera Müzesi, yıl boyunca düzenlediği film seçkilerine hız kesmeden devam ediyor. Mart ayında sahneyi beyaz perdenin öncü yönetmenlerine teslim eden Pera Müzesi; Chantel Akerman, Agnés Varda ve Jane Campion’un eserlerini bir araya getiriyor. 5 ile 28 Mart tarihleri arasında devam eden seçki, kadınların varoluş mücadeleleri üzerinden şekilleniyor.

“Evrenden Torpilim Var” ve “Sen Varsan Bereket Var” kitaplarının yazarları Esra ve Aykut Oğut, bu bilgilerle Amerika’da hayatta kalma savaşı verirken yazdıkları kitaplarında, nasıl benzincilikten ve tezgahtarlıktan rüyalarına kavuştuklarını, hangi tuzaklara düştüklerini ve oralardan nasıl çıktıklarını anlatıyorlar. Alma-verme dengesinin de önemine vurgu yapan çift, bu dengenin kişisel değerimizi belirlediğini ve kendimize verdiğimiz değerin artışıyla bereketi nasıl kendimize çekebildiğimizi vurguluyor.

Arter; performans sanatını video, ses, mekânsal enstalasyonla birleştirerek çok disiplinli üretimler gerçekleştiren İtalyan asıllı Avustralyalı sanatçı Angelica Mesiti’yi ağırlıyor. 16 Ocak’ta başlayan ve 4 Nisan’a kadar devam eden sergi, Nilüfür Şaşmazer’in küratörlüğünde şekilleniyor. Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi başlıklı kişisel sergi, sanatçının bir okul bahçesinde tanık olduğu bir yaratıcı drama oyunundan ilhamını alıyor. Doğayı taklit etmeye dayanan bu oyun ile Mesiti, farklı zamansallıkların bir aradalığını ve geçici olanın tarihi şekillendirme potansiyelini vurgulamayı amaçlıyor.

Sanat dünyasının işlerini yakından takip ettiği Belkis Balpınar, yeni sergisi için Anna Laudel İstanbul’a konuk oluyor. 27 Nisan’a kadar devam eden Through Woven Times başlıklı sergi, sanatçının kariyerine retrospektif bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel kilim dokuma tekniğini çağdaş sanat ile birleştirerek deneysel bir teknik geliştiren sanatçının yeni sergisinde, üretimlerini yakından inceleme fırsatı bulunuyor. 

ENKA Sanat, 2025’e yepyeni bir sanat programı ile devam ediyor. #burasıtamyeri başlıklı program; tiyatro oyunlarını, film gösterilerini ve konserleri bir araya getiriyor. 8 Mayıs’a kadar devam eden programda; Borusan Quartet’ten müzik dinletisi, Lita House of Production ve Beykoz Kundura’dan Yarın Belki de oyunu dikkat çekiyor.

Şehrin çağdaş sanat sahnesine yön veren İstanbul Modern, 25 Mayıs 2025’e kadar Türkiye fotoğrafçılık tarihine önemli katkılarda bulunmuş İzzet Keribar’ı ağırlıyor. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1985 yılında Sanatçı, 1988 yılında Ekselans unvanını alan; aynı zamanda Fransız Kültür Bakanlığı’nca Legion d’Honneur nişanı (Akademik Başarılar Şövalyelik Unvanı) takdim edilen Keribar’ın merceği Türkiye’den Güney Kore’ye ve ötesine uzanıyor. İstanbul Modern, Keribar’ın bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi Renklerin Yolculuğu sergisinde bir araya getiriyor.

Hikâye İstanbul’da Geçiyor başlıklı Meşher’in yeni sergisi, 13 Temmuz’a kadar devam ediyor. Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği sergi, ziyaretçilerini 16. yüzyıldan günümüze farklı İstanbul temsiliyetleri arasında bir yolculuğa çıkarıyor. İstanbul’un edebiyat ve diğer yaratıcı alanlarına ilhamlarına şahit olma imkânı bulunan sergide; edebi türler arasındaki geçişkenlik, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıkları gözlemleme fırsatı bulunuyor. Batı edebiyatının kurmaca yapıtındaki İstanbul tahayyülerini ortaya koyan eserler, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan özel bir seçki ile bir araya geliyor.

İstanbul’da çağdaş sanatın nabzını tutan Borusan Contemporary, 14 Eylül’den itibaren Amerikalı multidisipliner sanatçı Doug Aitken’i ağırlıyor. 17 Ağustos 2025’e kadar devam eden İçimdeki Şehir başlıklı sergi, çağdaş sanat alanında saygın bir isim olan Jérôme Sans’ın küratörlüğünde bir araya geliyor. Sergi, günümüz dünyasının insanlık durumunu ortaya koyarken modern yaşamın izdüşümlerini ortaya koyuyor.

Kanadalı sanatçı Marcel Dzama’nın eserleri, 20 Mart ile 17 Ağustos tarihleri arasında Pera Müzesi’nde sergileniyor. Sanatçının arkadaşı Raymond Pettibon’dan küçük bir yardımla düzenlenen serginin küratörlüğünü Alistair Hicks üstleniyor. Sergi, Dzama’nın müzik ve dansın öne çıktığı renkli hayal dünyasından günümüzün gerçekliklerindne olan kötü yönetimler, çevresel yıkım ve felaketlere doğru ilerliyor.