Mart ayından bu yana değişen koşullar, hepimize hayatın eve kolayca sığabileceğini ve kendi kendimize yetmenin önemini gösterdi. Tabii buna bakım rutinlerimiz de dahil. Cilt bakımı, manikür-pedikür, ağda derken gördük ki; evlerimiz yeni kuaför ve güzellik salonlarımıza pek tabii dönüşebiliyor, önceden dışarı çıkmazsak mutlaka aksayacağını düşündüğümüz bakım uygulamalarını kolayca kendi kendimize yapabiliyoruz. Nasıl mı? Hazırsanız, sizler için hazırladığımız ipuçları karşınızda.

Cilt Bakımsız Olmaz

Öncelikle yaz ayları, güneş ışınlarının etkileri sebebiyle cildimize en çok dikkat etmemiz gereken aylar. Bugünlerde buna, maske kullanımı dolayısıyla oluşabilecek hassasiyet, kızarıklık, kaşıntı gibi durumlar da eklendi; bizlere ise her zamankinden daha özenli olmak düşüyor.

Normalde, uzun zamandır güneşe maruz kalmamış olan cilt, yaz sıcaklarının başlamasıyla yavaş yavaş kendini güneşe adapte eder. Oysa bu yıl bu süreci evlerimizde geçirdiğimiz için, bu şekilde bir kendiliğinden geçiş hali mümkün olamadı; dolayısıyla cildimiz güneşe karşı her zamankinden hazırlıksız yakalandı. İşte bu yüzden güneşe karşı hala bir miktar savunmasız olan cildinizi, yüksek koruma faktörü içeren güneş koruyucularla beslemeniz çok önemli. Eğer yavaş yavaş işe gitmeye başlayanlar arasındaysanız ofise giderken veya evden çalışmaya devam ediyorsanız markete gitmek için dışarı çıktığınızda; kısacası uzun süre maske takmanız gereken ve cildinizin güneşle temas edeceği her durumda, güneş koruyucularınızı sürmeyi unutmayın.

Evde Ağda Seansı

Cilt bakımı ve manikür-pedikür uygulamaları gibi, ağda rutinlerinizi de evinizde kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz! Önce, kendinize huzur dolu bir ortam hazırlayın. Mumlarınızı yakın, Spotify’ın “Peaceful Retreat” playlist’ini açın ve kişisel ağda seansınıza başlamak üzere evinizin güzel ışık alan bir köşesine yerleşin.

Ağda öncesinde en mutlu hissedeceğiniz ortamı hazırlamak kadar, cildinizi ağdaya hazırlamak da önemli. Bunun için kuru fırçalama tekniğiyle cildinizi ölü hücrelerden arındırabilirsiniz, bu tekniğin neden ve nasıl’ına ilerleyen bölümlerde değineceğiz. Yine ağda öncesinde, güzel bir duş alarak cildinizi temizlemenizi öneriyoruz. Ağda işlemi içinse Veet’in koltuk altı ve bikini, bacak ve vücut bölgesi gibi çeşitli sir ağda bantlarını tercih edebilirsiniz. Veet sir ağda bantlarının yanında kutudan çıkan temizleme mendilleri sayesinde ağda sonrası cildinizi nemlendirebilirsiniz. Olur da unutursanız, aynı zamanda nemlendirici bir etkiye sahip olan özel formülüyle Veet sir ağda bantlarının cildinizi ağda sonrasında yatıştırıp arındıracağından emin olabilirsiniz!

Tabii aynısı yüz bölgenize yoğunlaştığınız ağda rutinleriniz için de geçerli, şüphesiz! Hoş kokuları ve güzel renkleriyle ciltte her zaman ferah bir his bırakan, Veet’in çok sevdiğimiz yüz için olan sir ağda bantlarını tercih edebilir, böylece yaz aylarında yüzünüzün hep çok canlı ve ışıl ışıl olduğundan emin olabilirsiniz.

Manikür-Pedikür Zamanı

Daha önce hiç manikür-pedikürünüzü evinizin ferah ortamında kendi kendinize yapmayı denediniz mi? Henüz denemediyseniz, ne kadar kolay olduğunu görünce çok şaşıracaksınız. Öncelikle pedikür ile başlayalım. Pedikür işlemine başlamadan önce (manikür için de ayısı geçerli olacak), ayağınızda (veya elinizde) oje varsa, aseton ile silmenizi öneriyoruz. Sonrasında ayağınızı ılık bir suda yumuşatabilir, ayağınız suyun içerisinde yeterince bekledikten sonra pedikür malzemeleriyle tırnaklarınızı dilediğiniz uzunlukta kesebilirsiniz. Manikür için de aynı işlemleri yaptığınızdan emin olduktan sonra, törpüleme işlemi sırasında tırnaklarınızın ucunu normal törpü ile, tırnaklarınızın üst tarafını kağıt törpüyle törpülemeye dikkat edebilirsiniz.

Pedikürünüzü yaparken, bir topuk törpüsüyle ayağınızın topuk bölgesini törpülemeyi de unutmayın. Sonrasındaysa el ve ayaklarınıza en sevdiğiniz renkteki ojelerinizi dikkatlice sürün, hem kendi bakım rutininizi kendiniz gerçekleştirmiş olmanın verdiği tatmin duygusunun hem de temiz ve ferah  hissetmenin tadını çıkarın.

Kendinize Masaj Yapın

En son ne zaman kendinizi güzel bir masajla ödüllendirdiniz? İster gün içinde küçük dokunuşlar uygulayın, ister bunun için daha uzun ve özel zamanlar yaratın; ama vücudunuzu ve ruhunuzu şımartmayı aksatmayın. Bir bebek yağı veya kokusunu çok sevdiğiniz aromatik yağları (mesela damıtılmış Hindistan cevizi yağı!) kullanarak, vücudunuzun çeşitli bölgelerine masaj yapabilirsiniz.

İşaret parmaklarınızı şakaklarınıza yerleştirerek hafifçe bastırabilir ve baş bölgenizi rahatlatabilir; gün içinde (özellikle de masa başında çalışanlar için) kasılan ve yorulan ense ve omuz bölgelerinizi hafif dokunuşlarla gevşetebilir ya da oradan oraya koşturmaktan yorgun düşen ayak bileklerinize yapacağınız birkaç dakikalık masajın ardından bir kuş gibi hafifleyebilirsiniz.

Kuru Fırçalama Tekniği (Dry Brushing)

Son olarak, sizi kuru fırçalama tekniğiyle tanıştırmak istiyoruz. Adından da anlaşılacağı üzere bu tekniği, cilt tipinize göre özel olarak seçeceğiniz kuru bir fırça yardımıyla ve vücudunuz kuruyken uygulamanız gerekiyor. Kuru fırçalama tekniği cildi ölü hücrelerden arındırıyor, dolu gözenekleri ve toksinleri temizliyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, lenfatik sistemi uyararak bağışıklık sistemini aktive ediyor; kısacası cildi yenileyerek tam bir detoks etkisi sağlıyor.

Tekniğin nasıl uygulanacağına gelirsek, fırça ile dairesel hareketler yapmaya ayaklarınızdan başlayabilir ve vücudunuzun merkezine doğru ilerleyebilirsiniz. Fırçalamayı haftada birkaç defa olmak üzere ve aşağıdan yukarıya doğru yapmanızı önermekle birlikte, vücudunuzun tahriş olmaması için çok sert dokunuşlardan da kaçınmanızı tavsiye ediyoruz. Fırçalamadan sonra duşa girip, duş sonrası vücudunuzu nemlendirmeyi de unutmayın.

Gördüğünüz gibi, tüm bakım rutinlerini evinizin konforunda kendi kendinize yapmak hem tahmin ettiğinizden de kolay hem de çok eğlenceli!

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Diana Akhmetianova