İnce bir bileklik düşünün; bileğinizden hiç çıkarmadığınız, baktıkça kendinizi nedenli nedensiz çok iyi hissettiğiniz… Şimdi bir de aldığınız her bileklikle, bir çocuğu sevindirdiğinizi düşünün! Kimi sene aldığınız bilekliğin bir benzeri karne hediyesi olarak ülkenin bir köşesindeki okula gidiyor, kimi zaman da bu destek TEGV’e, TEV’e bağış olarak aktarılıyor… İşte, Everyday Bracelet bunu mümkün kılan bir marka.

Bir sene hatırlıyorum Anneler Günü için aldığımız bir hediye Koruncuk Vakfı’na bir miktar bağış olarak gönderilmişti… Bu güzel sosyal sorumluluk projesine yürüten Nazlı Hısımcıl ile sizi tanıştırmak istiyorum bugün, yan yana durarak ayakta kalabileceğimizi, küçük büyük demeden tüm katkıların yaratacağı farkı biraz da ondan dinleyelim. Ayrıca her incelediğimde çok beğendiğim, minimal ve zevkli tasarımlarının hikayesini de dinlemek için sabırsızlanıyorum.

Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim, iyi ki geldiniz! Hikayenin en başından başlamak istiyorum… Everyday Bracelet fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl hayata geçti?

Merhaba! Çok teşekkür ederim, sevdiğin iş ile uğraşmak ve sizlerden böyle dönüşler almak dünyanın en güzel şeyi olsa gerek, hoşbuldum. Bu fikrin ortaya çıkmasında en büyük pay anneme ait; o fikri verdi, yol gösterdi, destekledi. Aslında ben öncesinde de uzun zamandır hobi olarak bu tarz işler yapıyordum. Annem bir gün bana bunu bir iş olarak yapmayı neden düşünmediğimi sordu, ilk tepkim “Anne kim alır ki benim bilekliklerimi!” oldu. “Denemekle ne kaybedersin?” dedi. Güzel bir koleksiyon hazırladım ve ilk olarak annemlerin Bursa’daki dükkanında sergiledik. Ertesi gün annem beni aradı: “Nazlı satışlar çok güzel, stand boş kalacak, sen bize biraz daha yapıp kargolar mısın?” diye… Ardından bir Instagram sayfası oluşturmaya karar verdim. Zaten yaptığım ürünlerin sadece resimlerini çekmek gerekecekti. Instagram’da da birden bir takipçi kitlem oluştu ve şu an satış konusunda internet satışı ve dükkanımız birbiriyle yarışıyor.

Merak ettiğim ikinci soruyla devam etmek istiyorum. Malzemeleri yani taşları, ipleri aldınız; tasarı süreciniz nasıl gelişiyor? Nereden ilham alıyorsunuz, yeni koleksiyonlar nasıl oluşuyor?

Bu soruyu çok alıyorum ve gerçekten en keyifli bölüm burası! Ben genel olarak kafamda bir şey belirleyerek gitmiyorum malzeme almaya. Hatta çoğu zaman alacak bir şey olmadığında gidiyorum. Uzun saatler geziyorum, hoşuma giden ne varsa topluyorum ufak ufak. Sonra aldıklarımı ve elimde olanların hepsini önüme koyunca hemen kafamda bir şeyler belirmeye başlıyor. Yapıyorum, bozuyorum, bazen bütün gün çalışıp hiçbir şey üretemediğim oluyor onca malzeme ile… Ancak bana terapi gibi geliyor. Bazen de sizlerden gelenler sayesinde çok güzel şeyler çıkıyor: “Şunu beğendim ama şunu da eklesek olur mu?” diye geliyorsunuz, sonunda bambaşka şeyler üretmiş oluyoruz beraber.

Uzun uzun anlatmayı istemiyorsunuz biliyorum ama ‘One for One’ ve diğer sosyal sorumluluk aktivitelerinizden de kısaca söz edebilir misiniz? Bence onlar Everyday Bracelet’a çok anlam katıyorlar.

Çok teşekkür ederim, size katılıyorum! One for One projesi sayesinde, aldığınız her bileklik ile köy okullarında okuyan bir çocuğun daha bileklik sahibi olmasını sağlıyoruz. Çok güzel dönüşler aldık şimdiye kadar. Muhtemelen çocukların %90’ı hayatında ilk kez kendilerine ait bir bilekliğe sahip oldular. Projeyi yürütürken farklı kanallar üzerinden ilerlemeye çok özen gösteriyorum, çok araştırıyorum doğru çocuklara ulaşabilmek için. Çocukların öğretmenleri genelde resimler, videolar yolluyorlar. Hepsi sayfamda var, inceleyebilirsiniz!

Diğer sosyal sorumluluk projeleri ise daha dönemsel oluyor. Örneğin, şu an Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının çocuklarının eğitimi için TEV tarafından açılan burs fonuna yardım yapıyoruz. Çünkü bence yardımların en önemli yanı sürekli olması. Biz kendimiz bunu yaptığımızda sürekli yapmamız çok mümkün olmayabiliyor, ancak her alışverişte yardımda bulununca bunun sürekliliğini sağlamış oluyoruz diye düşünüyorum. Ayrıca bazen karşıma çok güzel projeler çıkıyor, sırayla hepsine destek olmak istiyorum. Örneğin, Theodora Sevgi Doktorları’na bayılıyorum, hastanelerde tedavi olan çocuklara motivasyon sağlıyorlar. Elimden geldiğince bu tarz projelere destek vermeye devam edeceğim.

Bildiğim kadarıyla Everyday Bracelet sadece online satışlara devam ediyor. Farklı bir platformda veya mağazada bulunmayı planlıyor musunuz?

Aslında bahsettiğim gibi Bursa’daki dükkanımızda da fiziksel satış yapıyoruz internetin yanı sıra. Ancak bu yaz farklı birkaç mağazaya da ürünlerimizi koymaya başlayacağız. Kesinleşir kesinleşmez sayfamda paylaşıyor olacağım. 

Son olarak ‘kendin yap’ videoları çektiğinizi ve evde kolayca yapılabilecek tasarımları takipçilerinizle paylaştığınızı da görüyorum. Nasıl geri dönüşler aldınız? Açıkçası ben bile denemek istedim görünce!

Karantina döneminde herkesin böyle uğraşlar aradığını fark ettim. Güzel dönüşler aldık ama çoğunluk hazır almaktan yana, video biraz gözlerini korkuttu sanırım. Ancak bu günler bittiğinde workshop’lar düzenlemek çok istiyorum.

Bana kalırsa küçük katkıların birleşerek büyük etkiler yaptığı bir çağa doğru ilerliyoruz. Yan yana olmanın, birlikte hareket etmenin, ‘yalnız değilsin’ demenin kıymetini anladığımız bir dönemden geçiyoruz. O nedenle emeğini sosyal dayanışma ile birleştiren her yapının kıymeti çok büyük. Biz beraber olduğumuzda daha fazla mutlu çocuk hayallerimizi gerçekleştirebilecek güce sahibiz.

​O nedenle iyi ki varsın Everyday Bracelet, en kısa zamanda görüşmek ve yeni haberlerini almak üzere!

Kapak fotoğrafı: Canan Keleş

İlginizi çekebilir: Boylebianektod’dan Hama Boncukları