İlk yorumu siz yazın!
Filmekimi Triosu: The Congress, Enough Said ve Gloria
İstanbul’un Filmekimi dönemi ayrı bir güzel oluyor; dolmuşta elinde program ile ‘bir Nişantaşı City’s lütfen’ diyenler, Beyoğlu Atlas sinemasının önünde bilet için oluşturulan uzun kuyruklar, kafelerden yükselen film eleştirileri, biletini satanlar, bilet arayanlar…
İşte bu heyecanla, festival programını inceleyip görmek üzere üç film seçmiştim: The Congress (Son Şans), Enough Said (Başka Söze Gerek Yok) ve Gloria. Az film seçmemin sebebi geçtiğimiz senelerde olduğu gibi birçok filme gidip hiçbirini sindirememektense az filme gidip her birinin hakkını vermek istememdi.
Tüm filmleri izleyip yazı için hazırlıklara başladığımda seçtiğim üç filmin de orta yaş kadınına odaklandığını ve sanırım yaşlandığımı fark ettim! :). Değerlendirmemde Son Şans bilimkurgu olarak tek başına yer alırken Enough Said ve Gloria filmlerini karşılaştırmalı bir şekilde ilerleteceğim.
The Congress
Son Şans, serbest kitap uyarlaması olarak perdeye yansıyor. Serbestin altını özellikle çiziyorum çünkü kitaptaki kahramandan farklı olarak filmde kahramanımız yaşını almış, kariyerinin son döneminde olan bir aktris. Kitabın aynısı çekilmiş olmasa da filmin fikir kaynağı ve bütünü Stanislaw Lem’in kitabına dayanıyor. Serbestliği sadece bununla da sınırla olmayıp normal sinema çekimi ile başlayan film bir noktada yapımı iki buçuk yıl süren el çizimi animasyona dönüşüyor. Bu geçişten sonra anlatılmaya başlanılan bölüm ile animasyon biçimi o kadar örtüşüyor ki izleyici için rahatsızlık verici bir durum oluşmuyor. Hatta keşke animasyon bölümü 3D olsaymış bile dedirtiyor. Filmi izleyecek olanlar için daha fazla açık vermeden Reservoir Dogs’taki Mr. White’ımız Harvey Keitel’ın Robin Wright ile tarama sahnesindeki performansları defalarca izlenesi diyerek iki orta yaş bunalımlı kadınımıza geçiyoruz. Filmin yönetmeni, İsrail yapımı animasyon-belgeseli “Vals im Bashir” ile büyük beğeni toplayan Ari Forman.
Enough Said vs. Gloria
Enough Said, Amerikalı yönetmen Nicole Holofcener tarafından, Gloria ise Şilili yönetmen Sebastian Leilo tarafından yönetilmiş. İki yönetmenin de senaryolarda parmakları var.
Enough Said’deki Eva boşanmış bir masöz. Kızının yakın zamanda üniversiteye gidecek olmasının ve yaşının getirdiği yalnızlığa düşmeden bir erkek arkadaş ediniyor. Eva’yı New Adventures of Old Christine’deki karakterinden uzak canlandıramayan Julia Louis-Dreyfus nedeniyle şaşırmadan izliyoruz. Gloria da aynı şekilde eşinden boşanmış, çocukları evden çoktan uzaklaşmış, yalnızlığının içinde olan bir kadın. Fakat Gloria’nın ne iş yaptığını bilmesek de bizi derinden vuracak bir oyunculukla Paulina Garcia unutulmayacak bir karakter izlettiriyor.
Enough Said dağılan odak noktalarıyla Eva’nın başkalarının fikrini önemseme yanlışını bir türlü izleyiciye gerçek kılamıyor. Gloria ise açılış sahnesindeki geniş dans pisti çekimi sonrasında sık kullanılan yakın çekim Gloria kareleri ile odağı olan bu kadından bir an olsun ayrılmıyor.
Yine ne tesadüf ki iki filmde de temizlikçiyle olan sahneler var. Enough Said’de bu sahne çıksa da filmden bir şey eksilmezken, Gloria’da ise Nuh’un Gemisi hikayesini anlatarak kurtarıcı çağrışımına oturan temizlikçi, filmin sonuna doğru gerçek bir kurtarıcıya dönüşüyor.
Eva mutluluğu bulsa da haketmediğini düşünerek kendinden uzaklaştırmak isteyen bir karakter olduğu için benimsenemiyor; Gloria ise meydan okuyan, cesur, kendi düşüncelerinde özgürce ilerleyen, şaşırtan yani olmak istenene benzediği için arzulanıyor.
Her ikisini de, kadınları erkek yönetmenlerin anlatmasını da tercih ederek tavsiye ederim.
Merhaba Banu! Kalemine sağlık! theMagger'a hoşgeldin! 🙂