Fire of Love: "Aşkınla Yandım" Temalı Bir Belgesel
İçinde bulunduğumuz 2022 yılının en çarpıcı belgesellerinden biri, geçtiğimiz günlerde Disney Plus Türkiye kataloguna eklendi. Fransız volkanolojist çift Katia ve Maurice’in geniş video arşivini kurgulayarak elden geçiren yönetmen Sara Dosa, deneysel amaçlı çekilen bu görüntülerdeki akıl almaz sinemasal estetiğin ne seviyede olduğunu izleyicisine gösterirken; volkan araştırmalarını bir işten öte dev bir tutkuyla gerçekleştiren çiftin ruh hallerinin de bir portresini çıkarıyor. Fire of Love, yaptığı işin ölümcül derecede riskli olduğunu bilen ve ölümle dans etmekten çekinmeyen bu aykırı çiftin hikayesini anlatıyor…
İşine bu denli bir aşkla sarılan insanları izlemek her zaman ilham verici, aynı zamanda sinir bozucu bir deneyim oluyor benim için. Söz konusu şey topçu veya popçu olmaktan öte böylesine spesifik bir mevzu olduğunda daha da enteresan oluyor. Zira ‘volkanları araştırmak’ için doğmuş olan iki insanın bir hayatı paylaşması, birbirlerini hayatın her noktasında bu derece tamamlıyor olmaları müthiş bir olay. Aktif yanardağlarda yaşanan patlamalardan sonra insanların hayatlarını kaybettiği, kurtulanların canhıraş şekilde kaçtığı coğrafyalara adeta uçarak giden bu gözü pek çifte hayran olmamak elde değil. Kendi hayatlarını riske atmak konusunda ne kadar cömertlerse, başka insanların hayatlarını kurtarmak açısından da bir o kadar faydalı olduklarını belgeseldeki çeşitli örneklerde görüyoruz.
Hikayenin yeterince özgün olması filmi izlenebilir yapmaya yetmiyor tabi. Burada yönetmenden daha çok Maurice’e övgüler yağdırmak istiyorum… Her ne kadar kendisini “Ben bir filmci değilim” şeklinde tanımlasa da, yarattığı mizansenler, ışığı kullanım şekli, kadrajını ayarlarken Katia ve bulundukları ortamlar arasındaki kontrastı hep en sert şekilde belirlemesi, tek kelimeyle epik. Katia, yaptıkları bilimsel araştırmalara katkıda bulunacak olan ve estetik kaygıdan uzak fotoğraflar çekerken, Maurice Cannes’da dakikalarca ayakta alkışlanacak yönetmenlik hamlelerinde bulunmuş yıllarca…
50 yıl öncesinin imkanlarıyla olmaz denileni olduran bu Fransız volkanolojist çifti dinlemeyen hükümetlerin ne gibi felaketlere müsaade ettiklerine ise çok rahatsız edici görüntülerle şahit oluyoruz. Kendilerini finanse edilmek için kitaplar yazan, filmler çeken Katia ve Maurice, araştırmalar yapıp hayatlar kurtarırken bir taraftan da kendi ayakları üzerinde durmayı başarıyorlar. Katia’nın Maurice’e “Onu takip ediyorum, çünkü öleceksem bile onun yanında olmayı tercih ederim” demesi, aralarındaki aşkın yaptıkları çalışmaların ötesinde bir yerde konumlandığının hakiki bir kanıtı sayılabilir…
Son satırlar çok az spoiler içermektedir.
Çiftin 91 yılındaki Japonya seyahati ise ‘maalesef’ hikayelerine yakışan bir finale sahne oluyor. Unzen Dağı’nda hiç beklenmedik seviyede gerçekleşen bu patlama ile geride bırakılan görüntüler oldukça çarpıcı. Film bittikten sonra konu ilginizi çekerse eğer bu ikilinin hayatına ve Unzen Dağı’ndaki patlamanın detaylarına ayrıca bir göz atmanızı önerebilirim. Konuya ucundan kıyısından vakıf olmadığım mevzulara 90 dakikalığına da olsa misafir olmak çok güzel bir his.
Kapak Fotoğrafı: Disney
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Oscar Ödüllü Belgesel Filmler
İlk yorumu siz yazın!