

Frankeştayn Kitabevi: Ötekilerin Kitapçısı
Karaköy’ün ruhu, sokaklarını dolduran kalabalık, hareketlilik ve bitmek bilmeyen enerjisiyle şekilleniyor. Ancak ben, tüm bu canlılığın içinde bile kahvemi kendi ritmimde, sakince yudumlamayı sevenlerdenim. Şehrin temposundan bir an olsun sıyrılıp nefes alabileceğim, zamanı yavaşlatıp keyifli anlar biriktirebileceğim mekânlar benim için hep ayrı bir değer taşıyor. Özgün kitap seçkisi ve lezzetli ikramlarıyla Fankeştayn Kitabevi işte tam da böyle bir yer.
Frankeştayn Kitabevi yaklaşık üç sene önce Ayşe Tümerkan tarafından kurulmuş. Tümerkan, bağımsız bir kitabevi olduklarını ve bu sayede diledikleri yayınevlerinin kitaplarını satma, istedikleri politik duruşu sergileme özgürlüğüne sahip olduklarını aktarıyor. Kitabevinin ismi ise bu duruşun destekleyicisi olarak özellikle “Frankeştayn” olarak seçilmiş.
Kitabevinin kurucusu Ayşe Tümerkan, kitabevine ismini veren fikri şu şekilde açıklıyor; “Bilindiği üzere aslında Frankenstein; meşhur romandaki canavarın; yaratıcısı doktorun adı. Fakat Hollywood filmlerinden dolayı çoğumuzun zihninde Frankeştayn deyince canavarın kendisi canlanıyor. Bizim canavar diye bildiğimiz Frankeştayn, hem yaratıcısı hem toplum tarafından dışlanmış, sevgi görmemiş ve ötekileştirilmiş bir karakter. Farklı insan parçalarından dikildiği için de aslında cinsiyetsiz. Ötekilerin kitapçısı olmak üzere yola çıkan Frankeştayn Kitabevi de bu sebeple bir anti-kahraman olan ‘canavar’ın ismini alıyor.”
Tümerkan, romanın yazarı Mary Shelly‘nin kadın olması ve Shelly’nin annesi Mary Wollstonecraft‘ın da zamanının feminist düşünürlerinden olmasının kendilerini Frankeştayn ismi ile daha da bağdaştırdığını söylüyor. Odağında toplumsal cinsiyet ve feminizm konularına ilişkin bir seçkiye sahip olan Frankeştayn Kitabevi’nde, ağırlıklı kurmaca metinler olmak üzere, Türkçe ve İngilizce geniş bir yelpazede kitaplar bulunuyor.
Kitabevi’nin raflarında, hem Türkiye hem dünya edebiyat çevrelerinde ses getiren yazarlara ait kitaplar, butik yayınevlerinin zincir kitapçılarda satılmayan kitapları, siyaset tarihi, kadın çalışmaları, sanat tarihi seçkileri yer alıyor.
Frankeştayn, sadece kitap satışı yapılan bir mekan olmaktan öteye geçerek birçok etkinliğe ev sahipliği yapan bir kültür sanat noktası haline de gelmiş bulunuyor. Hemen hemen her hafta düzenlenen etkinliklerde, tanınan yazarların yanı sıra, kendilerine okurla buluşma fırsatını çok fazla bulamayan yeni yazar/akademisyen/sanatçılarla söyleşirler, canlı performanslar ve imza günleri düzenleniyor. Bu etkinliklerin en önemli yanı ise, mevcut ekonomik şartların okur kitlesini zorladığı şu zamanlarda, ücretsiz ve herkese açık olmaları.
Her kitabevinde, kitaplara gerçekten ilgi duyan, ne aradığınızı anlayan ve sizi heyecanlandıracak önerilerde bulunabilen görevlilerle karşılaşmak pek de kolay değil. Ancak buranın en sevdiğim yanlarından biri, kitaplar üzerine sohbet etmeye başladığınızda sizi dikkatle dinlemeleri ve beğendiğiniz türlere göre henüz keşfetmediğiniz ama ilginizi çekebilecek kitapları önermeleri oldu.
Bununla birlikte, burayı daha da özel kılan bir detay var: hayvan dostu bir işletme olması. Kitapları karıştırırken bir köşede kıvrılmış uyuyan bir kediye rastlamak buradaki sıcak atmosferi tamamlayan en güzel şeylerden biri.
Kitabevinin girişinde ve içeride cafe bölümü de yer alıyor. Menüde yumurta sevenler için çılbır, karışık omlet, yumurtalı kahvaltı sandviç ve daha farklı bir lezzet arayanlar için; soya sosunda sotelenmiş mantar ve yumurta, kereviz dip sos ve baharatlı patates eşliğinde sunuluyor. Ayrıca günlük fırından çıkan otlu poğaça ve börek çeşitleri de hafif bir kahvaltı yapmak isteyenler için harika bir alternatif.
Menüde Espresso, Americano, filtre kahve, cortado, cappuccino, café latte, pumpkin spice latte ve pistachio latte gibi espresso bazlı seçeneklerin yanı sıra V60 ve affogato gibi özel tatlar da mevcut. Alternatif süt seçenekleri arasında yulaf sütü ve badem sütü bulunuyor.
Tatlı menüsü, ev yapımı ve sağlıklı seçeneklerden oluşuyor. Orman meyveli smoothie, granola ve yer fıstığıyla zenginleştirilmiş besleyici bir içecek olarak öne çıkıyor. Elmalı kurabiye ve klasik kurabiye, dondurmayla servis edilerek tatlı keyfini artırıyor. Daha hafif bir seçenek arayanlar için karabuğday unlu vegan muffin, rafine şekersiz ve sağlıklı bir tatlı alternatifi sunuyor. Çikolata severler için brownie, dondurma eşliğinde sunulurken, tatlı kahvaltı sevenler için orman meyveli pancake bulunuyor.
Fotoğraftaki küçük ama sevimli detaydan da fark edebileceğiniz gibi, tatlı kedilerden biri sanki bana veda eder gibi köşeden bakarken, güler yüzlü çalışanların içten vedasıyla buradan ayrıldım. İşte tam da o an, bu güzel ve bağımsız kitabevini sayfamda paylaşmadan geçmek istemediğimi fark ettim. Eğer yolunuz Karaköy’e düşerse, buraya uğrayıp özgün kitap seçkisini keşfetmenizi ve bir kahve eşliğinde bu sıcak atmosferin tadını çıkarmanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Kapak Fotoğrafı: İlke Tulunay
İlginizi çekebilir: Ceren Oğuz’dan Türk Alman Kitabevi
İlk yorumu siz yazın!