Provans'ın Çiçek Kokulu Köyleri
Uzun bayram tatilini fırsat bilip gittiğimiz Güney Fransa seyahatimizde, Provans bölgesinde gezdiğimiz köylerden bahsetmek istiyorum size. Öncelikle buralarda araç kiralamadan gezmenin çok meşakkatli olacağını söylemeliyim. Köylere trenle direkt ulaşım yok, trenle belli bir yere kadar gidip, oradan taksi veya otobüsle devam etmeniz gerek. Mümkünse küçücük bir araba kiralayın ki daracık köy yollarında sorun yaşamayın. Biz Fiat 500 kiraladık ve çok rahat ettik.
Bir gece Allauch, iki gece Gordes köylerinde konakladık. Aslında sadece Gordes’ta kalmayı tercih ederdim ama Allauch’ta özel bir deneyim yaşamak istediğimiz için buraya bir gecemizi ayırdık. Allauch’ta şeffaf bir balon içinde uyuduk ve gerçekten çok ilginç bir konaklama oldu bizim için. Bu balon otelle ilgili merak edilen tüm soruların yanıtlarını blogumda vermeye çalışmıştım, ilginizi çekerse buradan okuyabilirsiniz.
Gordes köyünde kaldığımız otel ise Provans tarzda dekore edilmiş butik bir yerdi. Yerel ve leziz kahvaltısını isterseniz odanızın bahçesine getiriyorlar. Bir de ufak havuzu var, sıcak yaz günlerinde denize giremediğiniz bölgede serinlemek için yeterli oluyor.
Gelelim çoğunluğu tepelere kurulmuş, harika manzaralar sunan köylere… Köyler arası geçiş yollarında da mutlaka etrafı izleyin; harika yollardan geçiyorsunuz ve fotoğraf çekecek çok fazla yer görüyorsunuz. Russell Crowe’un oynadığı A Good Year filmini izlediniz mi bilmiyorum ama biz eşimle çok severek izlemiştik. Bazı köyleri gezerken filmin çekildiği mekanları görebilme imkanınız var.
Gordes: Bizim en sevdiğimiz köy burası oldu. Merkezi diğer birçok köye göre çok daha hareketli ve güzel. Abbaye de Senanque, önündeki lavanta tarlasıyla, popüler fotoğraf yerlerinden biri ve bu köye birkaç kilometre uzaklıkta. Burası, birçok köye çok yakın olması ve çok güzel otellere sahip olması sebebiyle bu bölgede konaklama için seçilecek ideal bir yer.
Sault: Lavanta turlarının en gözde köylerinden biri olan Sault’un çevresi lavanta tarlalarıyla sarılmış durumda ve merkezi resmen lavanta kokuyor. Hem çevresindeki tarlalarda enfes fotoğraflar çekmek için hem de adım başı lavanta ürünleri satan küçük dükkanlarından alışveriş yapmak için bu köye mutlaka uğramalısınız.
Bonnieux: Bu köy minicik bir yer ve içinde yapacak pek bir şey yok açıkçası ama yakın çevresi harika. Lavanta tarlalarını, uçsuz bucaksız üzüm bağlarını ve muhteşem evleri görüyorsunuz köye giderken.
Roussillon: Birbirine aşağı yukarı çok benzeyen köyler arasından kiremit tonlardaki renkleriyle ayrılan bu köye de mutlaka uğramanızı tavsiye ediyorum. Köydeki doğal oluşumlar kendisine hayran bırakıyor.
St Paul de Vence: Favori köylerimizden biri de burası oldu. Taş evlerin arasında daracık sokakların her köşesi çiçek ve her kapısı sanat galerisi neredeyse. Sanatseverlerin asla kaçırmaması gereken, tablo gibi bir köy resmen.
Grasse: Perfume: The Story of a Murderer, filminin bazı sahnelerinin geçtiği, dünyanın parfüm başkenti olarak anılan köy daracık sokakları ve kiremit tonlardaki evleriyle öne çıkıyor. Parfüm müzesine mutlaka uğrayın.
Les Baux de Provence: İnişli çıkışlı yollar arasında kayalıkların arasına kurulmuş bir köy. Tepede bir kalesi var ve manzara inanılmaz, üşenmeyin çıkın derim.
St. Remy De Provence: Ressam Van Gogh, bir süre burada bir akıl hastanesinde kalmış. Bu süre boyunca birçok resim yapmış ve bu köyde o resimlerin yapıldığı yerleri gezebilme şansınız var. Bunun dışında pek özelliği olmayan bir köy bana göre.
Lacoste: Sadizmin öncüsü Marquis de Sade’ın şatosu Château de Lacoste’u ziyaret etmek dışında yapılacak bir şey bulamadığımız bir köy burası. Zaten çok ufak, isterseniz köyler arasında gezerken bir uğrayabilirsiniz.
Ulaşım olarak baktığımızda yukarıda bahsettiğim köylerden Grasse ve St Paul de Vence, Nice’e çok yakın. Diğer köyler ise Marsilya’ya daha yakın. Biz Cote d’Azur kısmını da gezdiğimiz için uçuş noktamızı Nice olarak seçtik ama Marsilya, çoğu köye daha yakın olduğu için yalnızca Provans tatili düşünürseniz tercih edilebilir.
Size şimdiden iyi tatiller!
Cote d'azur seyahatinin kiyi kesimini bile tek bir seyahat ile bitirmek mumkun degil.. Oyle guzel, oyle yasanasi ki ! Biz 10 gun kadar sonra ikinci Nice seyahatini yapacagiz.. Eksikleri tamamlamak ve cok sevdiklerimizi yeniden ziyaret etmek icin.. Bir kac keyifli not aldim (daha cok blogdan..) Bir de ucuncu seyahate sakladigim provans koyleri icin de seyahat defterime bisiler ekledim.. Pek mesudum ! Tesekkurler ! x