Bu aralar İzleyecek hafif bir şeyler mi istiyorsunuz? İşte tam size göre bir film: “Friends With Benefits”! O zaman karşı konulmaz insanların karşılıklı çıkarlarına hoş geldiniz!

friends_with_benefits
Friends With Benefits

Şimdi kendimizi kandırmayalım değil mi? Ne kadar her şey seks ile başlarsa başlasın bir süre sonra iki taraftan biri illa ki karşı tarafa karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Bir kereyi, iki kereyi de anlarım da onlarca kez beraber olduktan sonra (ki aslında çok da yakın arkadaşsanız) hislerinizi hala kontrol etmeyi başarmak oldukça zordur. Bizim hikayemizin kahramanları da bu zor süreçten geçiyorlar. “Friends with Benefits” Türkiye salonlarında vizyona girdiğinde izleyenlerin tepkisinin şu olduğuna eminim: “Film çok eğlenceli ama biz bunu daha önce – hem de 2 kere – görmedik mi zaten?”

friends with benefits

Olayı özetlersek; Dylan (Justin Timberlake) Los Angeles’ta yaşar ve oldukça meşhur bir magazin bloguna sahiptir. Bir gün kendisine meşhur Amerikan dergisi GQ’dan Sanat Yönetmenliği iş teklifi gelir ve kendini bir anda New York’un karmaşasında bulur. Üstelik sevgilisinden de – bu sahneler oldukça klişe ve absürt – daha yeni ayrılmıştır (terk edilmiştir). Muhteşem kızımız Jamie (Mila Kunis) de aynı zamanlarda terk edilmiş bir halkla ilişkiler ve menajerlik ajansında görev yapmaktadır. Şansa bakın ki bu iki kırık kalbin yolu hava alanında Jamie’nin Dylan’ı karşılayan kişi olmasıyla kesişir. Bu ikili çok geçmeden iki sıkı arkadaş olmuşlardır. Bu arkadaşlık daha sonra daha büyük komplikasyonlara yol açacak bir salt seks ilişkisine doğru yola çıkarken karakterlerimiz kendilerini daha büyük sürpriz ve sorunların beklediğinin farkında değillerdir.

Film hakkındaki yorumlara geçecek olursak, ilk söyleyebileceğim şey kesinlikle çok eğlenceli! Konusu bakımından bize çok uzak olmasa da (Türk kültüründen bahsetmiyorum), klasikleşmiş Hollywood romantik-komedi yapımlarını tiye almaktaki başarısı yadsınamaz. Özellikle filmin başındaki ironik ve tipik ayrılma sahnelerini çok sarkastik bir dille ele alıp aslında bize ne kadar sığ ve kalsikleşmiş şeyler izletildiğini gözlerimiz önüne seriyorlar. Filmi izlerken birçok kere kahkaha attığımı bir kenara koyarsak hikayenin akıcılığı ve özenle yazılmış senaryosu gerçekten takdire şayan ayrıntılar. Mila ve Justin’in kimyası o kadar iyi tutmuş ki – neden hala beraber olduklarına şaşmamalı – filmi ve karakterleri inanılmaz inandırıcı hale getirmişler. Mila’nın inanılmaz güzelliği, Justin Timberlake’in harika vücudu (çok sıkı çalışmış belli!) ve sempatikliği ile bir araya gelince film “yeme de yanında yat” bir hal almış.

justin timberlake

Çıplaklığın bol ama komedi unsuruyla harmanlanmış hali gözü gerçekten hiç rahatsız etmiyor. Tam tersine bütün bir film boyunca çıplak gezselerdi hiç umrumuzda olmaz ve kendimizi “ne güzel oynamışlar!” “baksana ne yapıyor!” gibi naralar atarken gayet tabii bulabilirdik. Filmin en dikkat çekici ve eğlendirici kısımlarından biri de “Los Angeles-New york” arasındaki gerilimin ve farklılıkların da filmde içten içe çok güzel yansıtılmış olması. Tam bir Los Angeles’lı olan Dylan’ın sudan çıkmış balık hali (dikkatsiz, şapşal ve kurallara uyan) karşısında tam bir New York’lu olan Jamie’nin (kendinden emin, küfürbaz, kural tanımayan) ilginç ve çılgın tavırları tam bir kargaşa yaşamanıza sebep oluyor. Gel gelelim ki bu zıtlık onları sonu çok da tahmin edilmesi zor olmayan bir cinsel çekimin içine roket hızıyla çekiyor.

Filmin eksi noktalarına geçersek, adında da anlaşılabileceği gibi “yine mi duygularını bir kenara bırakıp sadece seks yapan insanların hikayesi” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet, tam da öyle. Sadece bu sefer zekice yazılmış bir senaryo ve iyi tanımlanmış karakterlerle karşı karşıyayız. “Biz bunu daha önce gördük ama!” diyenlere de büyük ihtimalle şu iki filmi söyleyebilirim: “No Strings Attached” (Bağlanmak Yok, 2010) ve “Love & Other Drugs” (Aşk Sarhoşu, 2010).

no_strings_attached
 
love_and_other_drugs


Bu filmi, bu diğer iki filmden ayıran aslında çok farklı unsurlar yok. Yine iki güzel insanın sadece seks yapmak için fırsat kollamasından behsediyor. Sonu da oldukça tahmin edilebilir olduğundan sizi en azından hayal kırıklığına uğratmıyor. Gerçi bir ara “Ne oluyor yahu?” dediğiniz anlar oluyor filmde ama sonra hemen toparlanarak sizi mutlu edecek – pek de klişe olmayan aslında – bir sona götürüyor sizi. Keyifli vakit geçirmek isteyen herkese tavsiye ederim. Sadece Justin Timberlake ve Mila Kunis var diye de izlenebilir, bu sefer oldukça eminim çünkü sizi temin ederim ki sıkılmayacaksınız!
Friends With Benefits’e 10 üzerinden verdiğim not 7.

Not 1: Mila Kunis bir röportajında Jamie karakterinin aslında kendinden çok da farklı olmadığını söylemiş ve bir bakıma “kendini oynadığını” belirtmiş. Kendisini tebrik etmek isterim çünkü bir oyuncu olarak bilirim ki kendini oynamak en zor şeylerden biridir. Ve eğer gerçekten böyle bir karakterse kendi hayatında da onunla takılmayı çok isterdim 🙂

Not 2: Merak edenler vardır belki diye yazıyorum, evet, Justin Timberlake bazı sahnelerde şarkı söylüyor!