Lady Gaga’nın Gezi Parkı olayları ile bir bağlantısının olduğunu hayal etmek güç olabilir… Ama artık sanat, protesto ve siyaset hem sahnede hem sokakta beraber var olabilen ve sahneyle sokağın birbirine göz kırpmasını sağlayan bütünleşik bir alan.

Gaga Femo
Gaga Feminizm: Şahı Değil, Veziri Tutanlar İçin!

Ben üniversitenin son yıllarındayken Lady Gaga, hepimizin burun kıvırdığı ama Amerikalı Demet Akalın misali istemesek de herkesin bildiği abartılı bir pop ikonu olarak ortaya çıktı. Aslında Gaga’nın herhangi bir ikonundan sunduğu çok fazla şey vardı; kendisinin de söylediği gibi sanırım onu Madonna, Britney Spears ya da Gwen Stefani ile karşılaştırmaktan daha iyisini yapmamız gerekiyordu! Bir gün, benimle gelmeyi reddeden arkadaşlarıma aldırmayarak sırf merakımdan o zamanlar pek de sevmediğim ama kerametini merak ettiğim Lady Gaga’nın Monster Ball turundaki Londra konserine tek başıma gittim ve işte o gün, eve dönerken bir Gaga hayranı (Little Monster) olmuştum bile! Şimdi Gaga’nın o muhteşem şovunu canlı izleme şansını tekrar yakaladım, Lady Gaga yakında İstanbul’da! Aslında 16 Eylül’de İTÜ Stadyumunda gideceğim Lady Gaga konserinde söylenecek şarkıların bir tanesini bile bilmediğim halde Gaga’yı tekrar göreceğim için oldukça heyecanlıyım. Çünkü, ben şarkı dinlemek için değil; sanatsal bir şov izlemek için gidiyorum. Lady Gaga bana göre bir müzisyenden çok performans sanatçısı. Geçtiğimiz haftalarda ünlü Amerikalı profesör (Judith) Jack Halberstam, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu (SU Gender Forum) ve KAOS GL’nin davetlisi olarak Karaköy Minerva Palas’ta son kitabı Gaga Feminizm: Toplumsal Cinsiyet ve Normalin Sonu kitabını tanıttı. Halberstam’ın ortaya attığı Gaga Feminizm kavramının tanımın kalbinde de Lady Gaga’nın o deli performansları yer alıyor.

Nedir bu ‘Gaga Feminizm’? 

Şimdi illuminaticiler de hazırsa Gaga Feminizminin nasıl tanımladığına bir bakalım. SU Gender Forum için yaptığı konuşmasında sanat-protesto-siyaset üçlüsünün kendimizi ifade etmek için artık bize büyük bir alan sunduğundan bahseden Halberstam, sanatın sunduğu alanın, bize ütopik görülen olasılıkların ve ifade şekillerinin yolunu açtığını ve ‘normal’in üzerimizdeki zulmünü kırdığını savunuyor. Normları yıkmak üzerine kurulu Gaga Feminizm de sanatın bizlere sunduğu alanı sonuna kadar sömürerek, ütopya sandıklarımızın aslında bu alanında mümkün kılıyor.

 

Gaga net
Nedir bu ‘Gaga Feminizm’? 

Aslında Lady Gaga kendisini feminist olarak tanımlamıyor; hatta sorunlu feminizm tanımı (Feminizmden bahsederken alakasız bir şekilde erkekleri sevdiğinin de altını çiziyor) ve cinselliği aşırı kullanımı yüzünden birçok feminist tarafından da oldukça eleştiriliyor. Burada bahsedeceğim, Jack Halberstam’ın öne sürdüğü Gaga Feminizm, Lady Gaga’nın birebir liderlik ettiği bir akım değil. Halberstam, Gaga’nın yarattığı imaj ve konserlerinden videolarına her yerde sürekli altını çizdiği ‘aykırı görülsen de yalnız olmadığın, korkmaman gerektiği’ mesajından yola çıkarak kendi kavramını geliştiriyor. Halberstam, Gaga Feminizmini tanımlarken ilk olarak Amerikalı müzisyen Stefani Germanotta (yani bizim tanıdığımız Lady Gaga) tarafından icat edilen personada kullanılan Gaga kelimesinin nereden geldiğine bakıyor. ‘Gaga’ aslında hiçbir şey ifade etmeyen, çocuksu, anlamsız, İngilizce’de ‘go gaga’, yani delirmek  anlamına gelen; bir yandan da sürrealizme (Dada) ve avangarda göz kırpan bir kelime. Bu anlamda, Gaga Feminizm, naif bir deliliği temsil eder gibi gözükse de  aslında altında önemli mesaj ve eleştiriler barındıran bir görüş.

Gaga Feminizm, kaba, beklenmedik, rahatsız edici ve cüretkar. Bu tarz feminizmin, (kız)kardeşlik, annelik, hatta direk kadınlık ile alakası yok. Gaga Feminizm, kendimizi nasıl tanımlarsak tanımlayalım (kadın, erkek, gay, lezbiyen, trans) bizi reddeden sisteme karşı sürekli değişmek, değişime uğramak ve bunları da doğaçlama yaparken sesimizi herkese duyurabileceğimiz multimedya sistemini doğru kullanıp aslında Lady Gaga gibi bu sistemi yönetmekle alakalı. Yani, Gaga Feministi olmak için kesin ve değişmez idealleri ve hedefi olan biri değil, gerçek bir deli olmalısınız! Halberstam, Gaga feminizmini anlamamız için bu kavramı Lady Gaga’nın giydiği kıyafetlerden referans alarak düşünmemizi öğütlüyor: Kesinlikle kullanışlı değil; ütopik ve vizyoner.

Lady-Gaga-sokak
Nedir bu ‘Gaga Feminizm’? 

 Gaga Feminizmi (başta cinsel kimlikleri için savaşan ‘Little Monster’lar olmak üzere) birçok insan için önemli yapan ise, insanlara kendilerini istedikleri gibi tanımlayacak bir alan yaratması. Halberstam, Karaköy’deki konuşması sırasında Gaga deliliğine yüzmeye çalışan köpek resimleri göstererek örnek verdi. Yüzmek için çırpınan köpekler estetik görünmezler, ama ilerlemek için o saçma hareketleri yapmaya ihtiyaçları vardır. İnsanlar da kendini ifade ettikleri kimlikleri ile (Burada kendi boygirl  -erkekkadın- durumundan translığa kadar birçok kimliğe değiniyor) başkaları tarafından saçma görülebilir ve estetik bulunmayabilir, ama yine de kendin için bunu yapmak zorundasın; çünkü yüzmezsen boğulursun. 

Anneniz yeni bir çanta değil, devrim istiyor!

Gaga Femo
Anneniz yeni bir çanta değil, devrim istiyor!

Lady Gaga’nın yarattığı hayran kitlesini Küçük Canavarlar (Little Monsters) olarak adlandırması ve kendisini de Anne Canavar (Mother Monster) olarak konumlaması ve son olarak Born This Way videosundaki deli saçması gibi duyulan manifestosu, Halberstam’a göre aslında önemli bir kurgunun parçası. Lady Gaga, kadınların güçlü pozisyonlara geçmesini değil, herkesin delirmesini, istediklerini söylemesini ve eğer ortada bir kaos varsa ondan kaçmasını değil ona katılmasını istiyor. Yani, anneniz yeni bir çanta değil, devrim istiyor! Jack Halberstam bu çerçeveden bakarak, Gaga’nın sunduğu ütopik dünyanın bugünün devinimlerini yansıttığını savunuyor. Mısır’dan Türkiye’ye kendi pasif ama yüksek sesli direnişlerini yaparken tüm multimedya araçlarından yararlanan gençler, ile Gaga ile karşılıklı referans oluşturuyorlar. Bugünün gençleri, Gaga’nın savunduğu gibi artık sisteme uymak değil, delirmek; ezilmek değil, bir kaos varsa onun parçası olmak ve seslerini duyurmak istiyorlar. Ve bunu Gaga gibi her yoldan yapmaya hazırlar! Gaga Feminizm, işte bu yeni siyasal formun kültürel bir yansıması görevini görüyor. Gezi olayları ve sonrasında gördüğümüz yaratıcılık ve orantısız zekâyı, Occupy Wall Street hareketi de dahil farklı devinimleri başarılı bir şekilde okuyan Gaga, bu siyasal formu, bize sanatsal ve kültürel alanda aşırı abartılı ve olabildiğince deli (gaga) versiyonda sunuyor. Lady Gaga, kendi kurduğu Gaga Haus tarafından da üretilen abartılı, deli kıyafetlerinin yanı sıra, konserine konuk ettiği kusarak şekiller yaratan sanatçı Millie Brown’dan, Telephone videosunda öpüşürken gördüğümüz, vücut sanatçısı olan Heather Cassil’i kullanmasına kadar aslında izleyenlerin rastgele ya da sırf delilik olsun diye kullanılmış olabileceğini düşündüğü birçok detayı bilinçli kullanıyor. Yani; yukarıda bahsettiğim sanat-protesto-siyaset üçlüsünü birleştirmek için sanatın kendine yarattığı alandan faydalanıyor.

Gaga’nın çok sevgili dostu olduğunu söylediği, Marksist sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni Slavoj Žižek de son dönemlerdeki sokak hareketlerini desteklemek için verdiği bir demeçte sokak hareketlerini karnavallara benzeterek şöyle diyor: ‘Karnavallarda olanlar değil, karnavaldan sonraki gün olanlar önemlidir. Karnavalda yaptığımız delilikler ertesi gün bir şeyleri değiştirdi mi? Karnaval günlerini ‘’O günlerde çok gençtik ve çok güzeldi…’’ diye hatırlamanızı istemiyorum. Ana mesajımız şu olmalı: ’’Bize sunulanı değil, alternatifleri düşünme hakkımız vardı.’’

 Satrançta şahı değil, veziri destekleyenler

 Kısacası, Gaga Feminizm, bu dünya düzeninde yalancıların, hırsızların, yolsuzların kazandığını biliyor ve bu yüzden diğer tarafta kalan kaybedenlerin sesi olmak istiyor. Gaga Feminizm, bir satranç oyununda şahı değil veziri destekliyor. Yolunu kesmek isteyenler, seni ezmek isteyenler olabilir, başarısız da olabilirsin ama sadece kendine inan. Gaga’nın şarkısında söylediği gibi ‘Don’t be a drag, just be a queen!’

J. Jack Halberstam’dan Gaga Feminizm tanımı