Tatilde Westeros'a: Game of Thrones'un Çekildiği Yerler
Bir kılıç, bir ok, biraz ejderha alevi ya da George R.R. Martin’in kalemiyle öldürülmeyeceğinizin garantisini verseler, King’s Landing’in sokaklarında yürümek, Dorne’un bahçelerinde dolaşmak ya da Iron Islands kıyılarından denizi izlemek istemez miydiniz? Dizi sona ermiş olabilir ama HBO’nun (son sezon dışında) kusursuzluğun sınırlarını zorlayan ve yaratıcı bir şekilde görselleştirdiği Game of Thrones evrenindeki birçok mekanı gerçek hayatta ziyaret etmek mümkün: Şimdi ekran başından kalkıp sırt çantalarını hazırlama zamanı, çünkü Game of Thrones’un çekildiği yerler Hırvatistan’dan İzlanda’ya, Kuzey İrlanda’dan Güney İspanya’ya, İskoçya’dan Fas’a dünyanın farklı köşelerinde saklı!
Westeros’un başkenti King’s Landing ile başlayalım. Game of Thrones‘un çekildiği yerler arasında belki de en bilineni, Hırvatistan‘ın tarihi liman kenti Dubrovnik. Denizin hemen kıyısında yükselen tarihi surları, orta çağ mimarisi, dar sokakları ve güneş, deniz ve mimarinin muazzam bir uyum içinde olduğu Dubrovnik, ikinci sezondan beri King’s Landing‘in birçok dış mekan çekiminde ev sahipliği yapan kent. Yapımcı David Benioff bir röportajında Dubrovnik‘i ilk gördükleri andan itibaren George R.R. Martin’in tasvir ettiği King’s Landing‘e olan benzerliğine şaşırdıklarını ve seçimlerini hemen yaptığını söylüyor. Cersei’nin utanç yürüyüşünü yaptığı yolda yürümek, Blackwater savaşını surlar üzerinden denizi izlerken hatırlamak için Dubrovnik’e kesinlikle gitmelisiniz. Dubrovnik‘te Westeros’un dışından tanıyacağınız bir mekanı da görebilirsiniz: The House of Undying, kentteki Minceta Kulesi‘nin ta kendisi.
King’s Landing dendiğinde akla gelenlerden biri, bizi yaklaşık bir sezon boyunca meşgul etmiş dini bir mekan: Sept of Baelor. Sept of Baelor’un dış mekan çekimleri, önündeki görkemli merdivenleri hemen hatırlayacağınız Girona‘da, Girona Katedrali‘nde yapılmış. Barselona’ya oldukça yakın bir Katalan kenti olan Girona‘daki bazı diğer yapı, meydan ve sokakları ise Braavos sahnelerinden hatırlayabilirsiniz.
King’s Landing‘in en görkemli binası, kuşkusuz şehre tepeden bakan şato, The Red Keep. The Red Keep’in bütünü kurgusal bir yapı olsa da, birçok dış mekan çekimi Malta‘daki San Anton Sarayı ve Ricasoli Hisarı gibi yerlerde yapılmış. King’s Landing’in gösterişli giriş kapısı içinse, yine Malta’nın Mdina kentinin tarihi kapısı kullanılmış. Malta’da Game of Thrones‘un çekildiği yerler arasında birçok tarihi yer olsa da, en güzel çekim mekanı bence doğal bir oluşum – ya da oluşumdu. Daenerys ve Khal Drogo’nun düğününden hatırlayacağınız, Azure Penceresi adı verilen doğal oluşum gerçekten var olsa da, artık ne yazık ki yok. 2016’da bu kayalığın çökmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılmış ve üzerine çıkılması yasaklanmış ve beklenen yok oluş, 8 Mart 2017’de gerçekleşmiş.
Söz Westeros dışındaki mekanlara ve Daenerys’e gelmişken, Fas‘tan bahsetmemek olmaz. Daenerys’in sezonlar süren, onlarca kenti özgürleştirme yolculuğu sırasında uğradığı birçok yer Fas’taki tarihi ve mimari harikalardan… Slaver’s Bay kentlerinden Astapor sahneleri Fas’ın sahil kenti Essaouira‘da, bazı Pentos sahneleri ise surlar içindeki çöl kenti Ouarzazate‘de çekilmiş. Yunkai ve Pentos‘a mekan olan, 1987’den beri UNESCO Dünya Mirası listesindeki Aït Benhaddou ise Fas’ın tarihi kil mimarisinin en iyi örneklerinden biri kabul ediliyor.
Westeros’a geri dönelim mi? Baratheon’ların memleketi Stormlands‘in fırtınalı sularının vurduğu sahiller denince, akla Kuzey İrlanda‘daki Larrybane Taşocağı ve Ballintoy kasabası geliyor. Ama Kuzey İrlanda, bir tek Baratheon’lara değil, Greyjoy’lara da uygun görülmüş. Iron Islands‘ın doğal güzellikleri ve manzarasıyla da Kuzey İrlanda’daki Murlough Bay‘de karşılaşmanız mümkün.
Ve tabii Winterfell… Stark’larla, diziyle ve Game of Thrones evreniyle ilk olarak tanıştığımız bu kale, İskoçya’daki Doune Kalesi. İskoçya’nın Stirling bölgesinde, kulesi ve geniş avlusuyla tanınan bu kale 15. yüzyılda inşa edilmiş. Halk arasında Winterfell Kalesi olarak adlandırılması ne kadar zaman alır bilmiyorum ama Game of Thrones‘un bir hayli iddialı bir rakibi var: Doune Kalesi, Monty Python and the Holy Grail filminin çekildiği kale de olduğundan, şu an kendisinden “Monty Python Kalesi” olarak söz ediliyor.
Daha kuzeyde, duvarın ötesinde geçtiğimizde ise kar ve buz kaplı bu diyarlar için, sadece Game of Thrones‘un çekildiği yerler arasında değil, dünyadaki en etkileyici doğal film/dizi setleri arasında öne çıkan bir yere gitmek gerekiyor: İzlanda! İzlanda‘da özellikle Wildling’lerin yaşadığı yerleri, Night King’in korku saldığı vadileri görebilirsiniz. Daha romantik ve duygusal bir mekandan başlamak isterseniz ilk hedefiniz Grjótagjá Mağarası olsun – yani Jon Snow ve Ygritte’in aşk yuvası.
Thingvellir, Myvatn Gölü, Vatnajokull ve Dimmuborgir, hep İzlanda’da Game of Thrones‘un çekildiği yerler arasında. Ama ben İzlanda’da tek bir Game of Thrones mekanı görecek olsam, Kirkjufell Şelalesi‘ni seçerdim. Bu şelale ve yanı başındaki dağı, yedinci sezonun sonlarında Night King’le olan, ejderhaların kurtarıcı rolü üstlendiği büyük savaştan hatırlayacaksınız.
Gelelim Güney Westeros’un zenginlerine… Saraylar, bahçeler ve sıcak bir iklim dendiğinde düşünebileceğiniz ilk yerlerden biri herhalde Endülüs olurdu, değil mi? Game of Thrones yapımcıları da öyle düşünmüş olmalı ki, Game of Thrones’un çekildiği yerler belirlenirken, Endülüs tarihi, kültürel ve mimari mirası Martell ailesini yansıtmak için seçilmiş. Dorne‘da gördüğümüz en güzel yerler, Real Alcázar Sarayı ve Bahçeleri aslında.
Tyrell ailesinin evi Highgarden olarak gördüğümüz kale de yine İspanya’dan… Özellikle Olenna Tyrell’in “Tell Carsei. I want her to know it was me.” repliğiyle zihnimize kazınan o bölümde gördüğümüz yapı, Cordoba kenti yakınlarında, Berberi dönemine ait bir kale olan Castillo de Almódovar del Río.
Son olarak, başladığımız yere geri dönelim, King’s Landing‘e. Arya’nın King’s Landing‘den kaçtığı o ürkütücü ve kasvetli ama bir o kadar etkileyici yolu hatırlıyor musunuz? O yol, Kuzey İrlanda‘daki Armoy ve Stranocum köyleri arasındaki, iki tarafı kayın ağaçlarıyla çevrili Dark Hedges.
Anlayacağınız, Game of Thrones‘un televizyondaki macerasının sonuna gelmiş olabiliriz ama dizinin izlerini farklı seyahatlerde yıllarca sürmek mümkün. İyi yolculuklar!
İlk yorumu siz yazın!