Seyahatlerinden aldığı ilhamını, mural ve illüstrasyonlarına aktararak harika işler üreten görsel sanatçı Gamze Yalçın, rengarenk dünyasıyla bizlere ilham oluyor. Kendisiyle sanata bakış açısı, ilham kaynakları, işleri ve gelecek projeleriyle ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Seni resimle buluşturan şey ne oldu? Nasıl başladın?

Çocukluğumda en sevdiğim şey resim yapmaktı ve bu hayatım boyunca hep devam etti. Şimdi profesyonel hayatıma dönüşen bu heyecanı her zaman canlı tutmaya, eğlenerek üretmeye ve keyif alarak yaşam stilime dönüştürmeye baktım. 2010 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç Mimarlık bölümünden mezun oldum. Mezuniyetimin hemen ardından Filipinler’de geçirdiğim 6 aylık sürecin sonunda duvar resmine, illüstrasyon ve tamamen sanat projelerine odaklanmaya karar verdim. 

Seyahatlerinden ilham alarak işler üreten biri olduğundan bahsetmiştin. Seyahatlerdeki deneyimlerini nasıl sanatına aktarıyorsun? Üretim süreci nasıl gelişiyor?

Üniversite yıllarımda başlayan seyahat etme tutkum, her zaman çalışmalarıma en büyük ilham kaynağı oldu. Çalışmalarımı çeşitlendirmek, yeni hikayelerin peşine düşmek için seyahat planları geliştirdim.

Her bavul hazırlayışımda çantamın yarısını eskiz defterlerim, boyalarım, fırçalarım oluşturdu. Filipinler’de günlüklerimde başlayan çizimlerim, yıllar içinde şekillenerek kendi yolunu buldu. Gittiğim her yeni şehirde duvar resmi yapmayı çok seviyorum. Bunun yanında gittiğim yerlerde birebir gördüklerim, beni heyecanlandıran her detay eskiz defterlerimde şekillenip sonrasında süpriz şekilde işlerimin parçası oluyor.

İspanya, Brezilya, Sri Lanka ve Hindistan gibi farklı ülkelerde işler ürettiğini, projelere katıldığını gördüm. Bu ülkelerde nasıl deneyimler edindin ve sanatına katkısı ne yönde oldu?

Gittiğim birçok yerde çeşitli karma sergilere, workshop ve festivallere katıldım. Kolektif kurgularda üretmek her zaman çok daha sosyal içerikli projelerle bağ kurmamı, yepyeni kurgulardan beslenmemi sağladı. Bunların sanatıma en büyük katkısı, işbirliklerine çok daha açık olmam ve multidisipliner bir kurguda işler üretmem oldu. Son zamanlarda daha yeni yüzeylerde, farklı malzemelerle işler üretmeye merak saldım. 

Aynı şekilde yurt içinde de birçok farklı projede yer almışsın, ne tür projelerdi bunlar biraz bahsetmek ister misin?

Yurt içi gezilerim her seferinde bende bambaşka bir kişisel keşif deneyimine dönüştü. Güney ve Ege bölgelerinde çok başka yanlarımı keşfeder oldum. Doğu beni her zaman etkiledi. Halen de görmek istediğim o kadar çok şehir var ki!

Berlin’e taşındığımdan beri de bu sayı ve detaylar artıyor. 2019 yılında Kültür için Alan’ın desteği ile “Her çocuk sanatçıdır.” sosyal içerikli sanat projemizi Gaziantep’te düzenleme şansını yakaladım. Gelecekte buna benzer projeleri geliştirmek, renklerimle bambaşka kültür ve topluluklarla işler üretmek, bu enerjimi yeni kurgularla buluşturma planlarındayım.

İşlerinde hep renkler ön planda! Bunun özel bir sebebi var mı? İşlerinin bu denli renkli olması neyi ifade ediyor?

“Renk” çalışmalarımda her zaman önceliğim oldu. Renk kurgusu, renklerin ilişkisi, harmonisi çalışmalarımın en önemli kısmını oluşturuyor. Kompozisyonlarımı kurgularken ana dili renkler oluşturuyor. 

Seyahat dışında sana neler ilham oluyor?

İstanbul ve Berlin. Bu iki şehir en büyük ilham kaynaklarım. Bu iki şehirdeki günlük hayatım, sokak kültürü, buralarda yaşayan insanlar işlerimdeki saf motivasyonum. Çevremdeki insanların hikâyeleri ve hayalleri bazen çizdiğim kompozisyonların parçası oluyor. Ve tabii ki müzik ve dans! Dinlediğim müzikler ve izlediğim dans performansları, hareket ve akış kurgusuyla çizdiğim karakterlere her zaman ilham veriyor.

Hangi materyalleri kullanmayı tercih ediyorsun? Olmazsa olmaz dediğin bir şey var mı?

Stüdyo çalışmalarımda akrilik boya ve yağlı pastel kullanmayı seviyorum. Genelde kağıt üzerine ve kanvas üzerine çalışıyorum. Birçok farklı yüzeye çalışma deneyimlerim oldu. Seramik, yelken kumaşı, jean, cam ve buna benzer birçok farklı yüzey. Olmazsa olmaz dediğim ise fırçalarım. Duvar ve kanvas üzerinde kullandığım çok çeşitli türdeki fırçalarım…

Sanıyorum son bir yıldır Berlin’de yaşıyorsun. Bunun işlerine nasıl bir etkisi, katkısı oldu?

Evet, 2019 yılı Aralık ayında sanatçı vizemi alıp Berlin’e taşındım. Odukça doğal bir kurguda başladı buradaki yaşamım. Son 3 yıldır Berlin-İstanbul arası bolca gidip gelerek bağlantılar geliştirdim ve dostlar edindim. Berlin’deki sürecimin işlerime katkısı büyük. Geleceğe dair planladığım kişisel projelerimi daha gerçekçi bir kurguda bir düzene koymamı sağladı. Stüdyo üretim anlayışım, buradaki uluslararası multi-kültürel yaşam kurgusu, sokak kültürü beni derinlemesine besliyor. Bu şehirde en çok sevdiğim şey parklarda ve müzelerde geçirdiğim vakitler ve tabii ki gittiğim müzik festivalleri. 

Hem yurt içi hem de yurt dışında birçok iş ürettiğine, sergilere katıldığına dair konuştuk. Peki tüm bunlar arasında senin için en unutulmaz olan hangisi?

Şöyle bir dönüp baktıığımda sanırım en önemlileri hep Berlin bağlantılı oldu. Bu şehre ilk geldiğimden beri burada bağlantılar, dostluklar geliştirmek beni hep heyecanlandırdı. Böylelikle zaman içerisinde kendimi burada yaşarken buldum.

En unutulmazı diyorum, çünkü yaptıklarımdan çok beni asıl motive eden beni her gün bambaşka yoğunluklarla besleyen bu şehir gelecekte üretmek istediğim yepyeni kurguların alt yapısını oluşturuyor.

Gelecek planların nedir? Bir sergi düşünüyor musun? Hangi ülkede ve ne üzerine olacağına karar verdin mi?

Sanırım en çok bu soruyu sevdim, çünkü 2021 yılında yapmak istediğim, benim için en özel şey, kişisel bir sergi planı. 2020 yılı biraz planlarımı değiştirince kurgu bu yaza kaldı. Bu yaz Berlin’de yapacağım bir solo sergi planım var, hatta sergiyle alakalı bir kurguyu da İstanbul’a taşımak istiyorum.

Berlin’e taşınırken, işlerimi, üretim kurgumu hep dengeleme niyetindeydim. Açıkcası bu duygu bana ilham veriyor, bunu da sergi planlarıma taşımak beni oldukça heyecanlandırıyor. Konu şimdilik sürpriz olsun, bahar dönemi boyunca solo sergim için üretiyor olacağım.

Son olarak, işlerine ulaşmak isteyenler nereden ulaşabilir? 🙂

İlgilenenler web sitem ve Instagram hesabım üzerinden bana ulaşabilirler. Ayrıca Nisan ayı boyunca projelerim için Türkiye’de olacağımı da eklemek isterim.

Kapak Fotoğrafı: Gamze Yalçın

İlginizi Çekebilir: Mag Porter’dan Berlin’de Yaşamak