Şehrin tam ortasında çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan tarihi mekanların bizlere kazandırılması yapılabilecek en anlamlı projeler. Bu tür yapıların yaşayabilmesi ve anlamlanabilmesi için de bu mirasın insanla iç içe olması gerekiyor. Son zamanlarda yapılan en güzel dönüşüm projesi olan ve tarihi 200 yıla kadar uzanan Fişekhane’nin içerisinde hamam, su kulesi ile dökümhane bulunuyor. Bu mekan dizayn edilirken de bir birinden güzel restoranlar, tiyatro, sinema ve konser etkinlikleri için alanlar ayrıca düşünülmüş. Yani tam anlamıyla tarihin içerisinde lezzeti,sanatı ve kültürü bir arada bulabiliyoruz. Bugün sizleri şehrin hafızası sayılan bu tarihi dokunun içerisinde lezzetli ve modern bir mekana, Gasto İstanbul’a götürüyorum.

Gasto İstanbul Fişekhane

Gasto İstanbul’un hem Nişantaşı hem de Fişekhane’de iki ayrı şubesi bulunuyor. Fişekhane’nin kurucu şefi Emircan Canatar. Restoranın ana teması geleneksel lezzetleri farklı dokunuşlarla sunmak. Ayrıca sokak lezzetleri üzerine de farklı yorumları var. Harika lezzetlerle buluşmadan önce sizlere biraz ambiyanstan söz etmek istiyorum. 

Mekan 3 ayrı şekilde bölümlenmiş. Dış alanda oturma alanları ve hemen sağ tarafında kalan açılır camların önlerine de masalar yerleştirilmiş. Kapıdan girdiğiniz de sol tarafınızda açık bir mutfak göreceksiniz. Burada yeşil renkte kullanılan fayans sayesinde açık mutfak mekana farklı bir hava katıyor. Hemen ön alanında yuvarlak büyük bir masa dikkat çekiyor. Ayrıca bu bölümdeki duvara yerleştirilen farklı dizaynda ki aynalar da alana derinlik kazandırmış. İlerlemeye devam ettiğimizde hemen karşınızda ki duvarda bir resim var. Sanatçı Mehmet Hakan’ın ellerinden şef Emircan ve Fatih Sultan Mehmet yanyana resmedilmiş. Aslında hikayenin geçmişten günümüze geldiğinin bir resmi. Arka tarafta kalan alana giriş yaptığınızda hemen karşınızda tarihe eşlik eden bir fıskiye, arkasından gözüken zeytin ağacı ve tam ortada tavandan sarkan dev bir avize sizi karşılıyor.  
 

Lezzetler

Menü oldukça geniş. Ben bu duruma hem sevindim hem de üzüldüm. Çünkü ne seçeceğime bir süre karar veremedim. Menü: Kahvaltı, Yiyecekler (Çorba,Ortaya, Salatalar, Makarnalar, Pizzeta, Sokak, Taco, Esnaf İşi ve Çocuk), İçecekler (Ev yapımı soğuk çay bubbles,Tazeler, Topseven, Sangria’s, Majıtos, Limonatalar, Milk Shake’ler, Frozen, Smooties, Gasto Signiture, Kahveler, Meşrubatlar) ve Tatlılar olarak ayrılıyor. Gördüğünüz gibi oldukça geniş bir yelpazesi var.

Kahvaltılardan Gasto, Endemik, Rosto Domates ve Poşe Yumurtalı, Croque Madam tercihleriniz arasında olabilir. Çorba olarak Uşak Tarhanası, Şipşi ya da Ayran Aşı alabilirsiniz. Ortaya söylemek için Patlıcanlı Pilav, Tarsus İçli Köfte, Fırınlanmış Dana İlik tercihiniz olabilir. Salata olarak Falafel Bowl, Ezine Peynirli Kinoa, Balıkçı Usulü Renkli Domates Salatası seçebilirsiniz. Sokak lezzetlerinden birçok seçeceğiniz var bunlardan bazıları: Gasto Burger, Susamlı Çıtır Dana Eti, Rib Grilled Cheese, Dirty Fries. Taco olarak Riby, Chicken. Yöresel /Esnaf İşi olarak İç Pilavlı Kuzu Kaburga, Boşnak Köftesi, Hünkar Beğendi, Yaprak Çökertme deneyebilirsiniz.

Ben ortaya Ezine Peynirli Kinoa Salata, Hünkar Beğendi ve Chicken Taco söyledim. Salata tabağında humus üzerinde kinoa, taze yeşillikler, avokado, kruton, Ezine peynir ve kırmızı soğan vardı. Doyurucu ve oldukça lezzetliydi. Taco ananas salsa soslu ve ballı zencefil soslu tavukdan oluşuyordu. Üzerinde pancar cipsi ve jülyen kesilmiş salatalık vardı. Son olarak da Antakya soslu dana etli bir Hünkar Beğendi yedim. Her şey tam istediğim gibi lezzetli ve görsel olarakta tatmin ediciydi. Yanında Çilekli Limonata söyledim. Tat olarak dengeliydi.

Son olarak tatlı için Süt Helvası tercih ettim. Çok çok beğendim. Dondurmayla servis ediyorlar onu da belirtmek isterim. Tatlı menülerinde Brioche Fruit Toast, Orman Meyveli Profiterol, Biscoff Brest dikkatimi çeken tatlılar oldu. Fişekhane ‘ye mutlaka gitmenizi hem tarihi dokuyu keşfetmenizi hem de bu güzel restoranda bu lezzetlerle buluşmanızı tavsiye ederim. Şimdiden afiyet olsun 🙂

Kapak Fotoğrafı: @gasto_local

İlginizi çekebilir: Tuba Nil Dengiz’den Yuca İstanbul