Günlük hayatın zaman zaman getirdiği gerilimden ve belirsizliklerden bir müddet uzaklaşmak isteyen herkese önerebileceğim dört diziyi sizler için derledim. Bu diziler için tek bir sezona sürükleyicilik ve derinlik duygusundan izleyiciyi uzaklaştırmadan tadını damakta bırakma konusunda oldukça başarılı diyebilirim. Zihinsel kaçış ihtiyacınız varsa ama kurguya çok fazla vakit ayırmak istemediğiniz bir dönemseyseniz bu dizilere göz atarak vaktinizi değerlendirebilirsiniz. İyi seyirler. 

whatsapp-image-2025-03-06-at-14-41-34
The Undoing | Fotoğraf: IMDB

Kaçıngan Bağlananlara Özel: Gerilim Dolu Mini Dizi Önerileri

Sharp Objects | 2018

youtube play youtube play

Ateşiniz çıktığında gördüğünüz garip rüyaların hissettirdiğini veren bu muhteşem diziyi henüz izlememiş herkesi çok kıskanıyorum. Gone Girl adlı kitabından bildiğimiz Gillian Flynn’in 2006’da yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanan, 2018 yapımı bir HBO bünyesine ait mini dizi Chicago’da çalışan gazeteci Camille Preaker’ın, genç kızların cinayetlerini araştırmak için büyüdüğü kasaba olan Wind Gap’e geri dönmesi ile başlıyor. Toksik aile dramaları ile boğuşan ana karaktere sempati beslerken bir yandan da kasabadaki gizeme odaklanan seyirci için dizinin her dakikası sürükleyici. 

youtube play youtube play

Güney gotik unsurlarını bariz bir şekilde barındırmasada izleyiciye bunu anımsatmakta çok başarılı olan dizinin başrolünde Camille’i canlandıran Amy Adams yer alıyor. Annesi ve üvey kız kardeşi ise Patricia Clarkson ve Eliza Scanlen tarafından canlandırılıyor. Sharp Objects ana karakterin geçmişten gelen psikolojik travmalarına ikna edici bir noktadan yer vererek ve yönetmen Jean-Marc Vallée estetik anlayışı ile klasik bir gerilim dizisinin çok daha ötesine geçiyor. Bu diziyi daha benimsemek adına sıcak ve boğucu Güney kasabası atmosferini daha iyi hissetmek için haziran-ağustos’a saklamanızı öneriyorum. Diziyi izlerken Led Zeppelin hayranı olacağınızdan emin gibiyim çünkü çok doğru sahnelerde çok doğru şarkılar ile dizi müziksel anlamda seyirciye çok şey katıyor. Bununla birlikte sekiz bölümden oluşan izlerken bir yandanda kalbimizi kıracak bu dizinin son bölümünü son dakikasına kadar izlemeniz ve dizisinin sizi son bir kez daha ürkütmesine izin vermeyi unutmayın. Dizide kullanılan muhtemelen bugüne kadar bestelenmiş en iyi rock şarkılarından birini aşağıya, dizinin fragmanı ile birlikte bırakıyorum. 

The Perfect Couple | 2024

youtube play youtube play

Dizinin tema müziği olarak Meghan Trainor’ın “Criminals” şarkısı seçildiğini söyleyerek başlamak istiyorum. Dizinin yayımlanmasının ardından şarkının Spotify dinlenme sayılarında %1770’lik bir artış yaşanmış ve Trainor, bu parçayı turne listesine dahil ediyor. Oyuncular ise bu dans sahnesine başta karşı çıksalar da sonradan aşağıdaki videodan görüldüğü gibi sahne başarıyla çekiliyor. Şimdiden uyarayım altı bölümden oluşan dizinin introsunu her seferinde izlememe sebep olacak şarkı sizlerin de diline dolanacak.

youtube play youtube play

Elin Hilderbrand’in 2018 yılında yazdığı kitaptan uyarlanan dizide karakterlerin her biri kendine has, “şahsına münhasır” diyebileceğimiz türden insanlar yani kısaca izlerken hiçbirine özel bir yakınlık duymadan ve hatta hepsine biraz gıcık olarak diziyi izleyeceğiniz ölçüde yazılmış profiller diyebilirim. Yine kitaptan uyarlanmış bu dizi seyirci her bölümde dahada meraklandırma konusunda ise oldukça başarılı. Dizi, Nantucket’ta zengin bir ailenin düğün hazırlıkları sırasında meydana gelen bir cinayeti ve sonrasında gelişen olayları konu alıyor. Düğün öncesinde düğünde yer alan bir kişinin ölmesi ise olayların ana başlangıcı oluyor. Mükemmel çift denince akla gelen imajın ne kadar yanıltıcı olduğunu ama mükemmel olmayan herşeyin değerinin yitirmeyeceğini hatırlatan bu dizi yazın başlarında izlemek için oldukça bir atmosferi seyirciye sunuyor. 

Başrollerde Nicole Kidman, Liev Schreiber, Dakota Fanning, Eve Hewson ve Billy Howle yer alıyor. Nicole Kidman, son dönemde birçok projede yer almasıyla dikkat çekiyor. Kendi yapım şirketi Blossom Films aracılığıyla projelerde hem oyuncu hem de yapımcı olarak aktif rol alıyor. Birçok kişi onu ekranda görmekten sıkıldığını iddia etse de dönemimizin en iyi yeteneklerinden biri olan Kidman’a işlerinden ve inandığı yeteneklere verdiği imkanlardan dolayı saygım her geçen gün artıyor. Kendi yapım şirketi Blossom Films aracılığıyla genç ve yetenekli isimlere projelerinde yer vermesi ile bilinen oyuncunun parlamasına olanak sağladığı isimlerden bazıları; Kathryn Newton, Iain Armitage, Grace Van Patten, Melvin Gregg. 

Mare of Easttown | 2021

youtube play youtube play

Oyuncu kadrosunun harikalar yarattığı bu dizi küçük kasabada geçen hikâyeleri ve ilişki dinamiklerine ilgi duyan herkese önereceğim bir yapım. Dizi Pennsylvania’da adı Easttown olan (hayali) küçük bir kasabada yaşayan bir Mare Sheehan hikâyesini takip ediyor. Mare 40’lı yaşlarında, babasından ilham alarak dedektif olmuş, kızı ve annesi ile yaşayan bir karakter olarak beni sandığımdan daha çok etkilediğini söyleyebilirim. Muhtemelen bunun ilk nedeni Kate Winslet tarafından canlandırılan Mare’in medyanın özellikle kadınlara vermeye çalıştığı “Hayat 25 yaşından sonra durağanlaşır, 30 yaşından sonra biter.” mesajını izlerken aklımdan çıkarıyor olması ve aksini kanıtlayan bir dizi olayın yaşanma biçimi olabilir. Mare’in yaşadığı kasabada birbirini ile bağlantılı olduğu varsayılan, kurbanların hepsinin genç kadınlardan oluştuğu bir takım cinayeti çözmeye çalışırken karakterin özel hayatını kurcalayan sorunlarlada uğraşmasını izlerken hayatın kötü olaylardan sonrada devam ettiği ve bazen anlıkda olsa güzelleşebildiğini gösteren bir sürecin seyirciye gerçekçi olarak verilmesi diziye dair hoşuma giden bir başka unsur diyebilirim.

youtube play youtube play

Görünüşüne dair aldığı herhangi bir karardan dolayı bireysel bir şekilde bir şahsın üstüne gidilmesine ya da eleştirilmesine karşıyım ama Winslet’ın The Guardian’a 2015 yılında verdiği röportajda doğal yaşlanmayı savunduğu ve estetik cerrahiden uzak durmayı tercih ettiğini belirttiği şeklindeki açıklamasının arkasında duran bir tutumu günümüzdede sergilemesini ilham verici buluyorum. Kate Winslet dışında dizide yer alan oyunculardan bazıları Evan Peters, Jean Smart, Julianne Nicholson, Angourie Rice, Mare Winningham. Dizideki rolü ile 2021 Primetime Emmy Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu (Drama) ödülünü kazanıyor ve ödül konuşmasında kadın dayanışmasını anmadan geçmiyor. Çoğumuzun American Horror Story ile adını duyduğumuz Evan Peters ise dizideki Colin Zabel rolüyle 2021 Emmy Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Drama) ödülünü kazanıyor. 

The Undoing | 2020

youtube play youtube play

Yine Nicole Kidman’ın adını göreceğimiz bir dizi. Alışılmamış bir plot-twist ile beni büyüleyen bu dizi havalar henüz tam ısınmamışken bir solukta bitirmek için oldukça uygun. Manhattan’da yaşayan zengin bir psikoterapist olan Kidman taradından canlandırılan Grace Fraser’ın hayatının birden bire işlenen bir cinayet ile değişmesini ele alıyor. Grace’in kocası Jonathan Fraser, sevilen ve saygı duyulan bir kanser uzmanıdır ve çocukları ile yaşadıkları hayat mükemmel görünürken işlenen cinayetle Jonathan’ın bir bağlantısı olduğu iddiası ile tüm dinamiklerin değişmesini izliyoruz. Seyirciyi sürekli “Gerçek ne?” sorusuyla baş başa bırakan dizide Nicole Kidman ile beraber yer alan diğer oyuncular Hugh Grant, Donald Sutherland, Edgar Ramírez, Noma Dumezweni, Lily Rabe, Ismael Cruz Córdova şeklinde sıralanıyor. 

Dizinin diğer dizilere göre daha yavaş bir anlatısı olduğunu izlerken fark edeceksiniz ama dizide bunun bilinçli yapıldığını diziyi bitirince anlayacağınızı düşünüyorum. Aileyi koruma içgüdüsünü her karakterde görmek mümkün ve bunun sonuçları ise diziye psikolojik olarak farklı bir derinlik katıyor. Dizi, David E. Kelley tarafından yazılıyor ve yönetmenliği Susanne Bier üstleniyor. David E. Kelley’in önceki projeleri (Örneğin, Nicole Kidman’ın yer aldığı Big Little Lies) gibi, bu dizide de güçlü bir kadın başrol ve karmaşık aile dinamiklerine odaklanması farklı bir atmosferle seyirciye veriliyor. Genelde bu tarz suçları ele alan dizilerdeki karakterlerin sosyo-ekonomik olarak bu diziden farklı olarak daha orta sınıf ya da altı olduğu ya da karakterler üst tabakaya ait olsalarda hikayenin geçtiği yerin kosmopolit şehir konseptinden daha uzak, kırsallıkta geçtiği bu diziyi ilerken dikkatimi çekiyor çünkü bu hikaye New York’un zengin semtlerinde, lüks yaşam tarzını benimsemiş başrollerin gözü ile oldukça gerçekçi bir dille anlatılıyor. Bu insanların toplumun farklı katmanlarındaki insanları ile iletişim becerileri ve beceriksizlikleri etkili bir şekilde seyirciye iletiliyor. Bu görsel ortam, karakterlerin duygusal durumlarıyla ve gelişen gerilimle paralel şekilde iletirken adalet kavramının herkes için geçerli olduğunu bir kez daha gösteriyor. 

Kapak Fotoğrafı: GQ

İlginizi çekebilir: Ecem Şimşek’ten Yalnızlara Özel Romantik Film Önerileri