1938 yılında, Tennessee’de Felix Breazeale isminde bir adam ilginç bir şey yapıyor ve hayattayken kendine bir cenaze düzenliyor. Amacı; ölmeden önce insanların kendisi hakkında düşündüklerini öğrenmek.

O dönemde gerçekten yaşadığına ve bahsi geçen cenazeyi düzenlediğine rivayet edilen karakteri beyaz perdede Robert Duvall canlandırmış, farazi cenazenin gerçekleşmesini sağlayan açıkgöz cenaze evi sahibini ise Bill Murray…

Öncelikle belirtmeliyim ki; Get Low Aaron Schneider’in ilk filmi. Bunu söylememin sebebi; kendisinin Bill Murray, Robert Duvall ve Sissy Spacek’i oyuncu kadrosuna katabilmiş olmasının nazarımda yarattığı şaşkınlık ve hayranlık karışımı duygu. Birçok hikaye anlatıcısının rüya takımı olabilecek böyle sağlam bir kadroyu biraz harcamış olmasını da, Get Low’un yine bir ilk film oluşuna bağlayabiliyorum ancak.

Yazının başında bahsettiğim konunun ilgi çekici olduğu bir gerçek. Lakin; muhtemelen salt merak için kendine cenaze partisi organize etmiş olan Felix’in hikayesine, bir de sır perdesi eklemek çok da çalışan bir formül olmamış diye düşünüyorum. Neticede bu tip bir aktivite ancak nev-i şahsına münhasır bir kişinin eseri olabilir. Dolayısıyla dış etkenler olmadan da Felix’in hikayesi ilginç bir seyirlik olabilirdi.

Gelin görün ki; filmin başlangıcında izlediğimiz ve kahramanımızın yıllarca inzivaya çekilmesinin sebebi olan o “BÜYÜK SIR” biraz kaza biraz da Felix’in kendini kurtarma çabasından meydana gelmiş bir talihsizlikten başka bir şey değil.

Filmin başından sonuna Felix’e yapılan cani muamelesinin sebebi ise sadece ormanda tek başına yaşayan huysuz bir ihtiyar olması. Kasabalı o kadar sevmiyor ki Felix’i; adamın katillerin atası olduğunu düşünüyor izleyici. Dolayısıyla gerçek ortaya çıktığında; kasaba halkının içi rahatlıyor belki ama izleyiciye sadece hayal kırıklığı kalıyor.

“Bu adamları bir daha ne zaman beraber izleyeceğim?” ekolünün meraklıları için mükemmel bir film olduğunu belirteyim. Robert Duvall; katı görüntüsünün altında pamuk gibi bir kalp taşıyan Felix rolü için biçilmiş bir kaftan olmuş. Sofia Coppola’nin zoruyla oyunculuğa geri dönüşü muhteşem olan Bill Murray ise temiz kalpli paragöz adam karakterini başarıyla canlandırmış. Kendisine yazılan rolün sığlığı yüzünden Sissy Spacek’in yerine başka bir oyuncu olsaydı da farketmezmiş belki ama bu şansı kullanarak çok da iyi etmiş yönetmenimiz Aaron Schneider.

Yıllarını geçmişini düşünmeye adamış bir adamı ancak yüzeysel olarak nitelendirebileceğim bir şekilde anlatan GET LOW, Sundance Film Festivali Jüri Özel Ödülü’nü evine götürmeyi başardı. Bir bağımsız film olduğunu ancak araştırmalar sonrası öğrendiğim fakat kendisinden kesinlikle o tadı alamadığım bu film kafa dağıtmak, güzel vakit geçirmek için ideal. Fazlasını beklemek ise hayalperestlik…