İlk yorumu siz yazın!
Gilmore Girls: Sevilen Klasiğin 20. Yılı
Anne-kız ilişkilerinin yanı sıra birbirlerinin en yakın arkadaşı olan, kocaman bardaklarıyla günün her saati kahve içerek bizleri de kahve bağımlılığına sürükleyen, şartlar ne olursa olsun eğlemeyi bilen, bazen üzen bazen keyiflendiren, her bölümün sonunda bir sonraki bölüme geçmek için sabırsızlandıran, Emmy Ödüllü, Star Hollow’ın en tatlı anne-kızı olan Gilmore Girls 20.yılını kutluyor!
Senaryosunu Amy Sherman-Palladino’nun yazdığı, başrollerinde; Lauren Graham ve Alexis Bledel’in yer aldığı Gilmore Girls, bu yıl 5 Ekim’de 20. yaşını kutladı. Bundan tam 20 yıl önce 5 Ekim 2000 yılında The WB Television Network kanalında yayınlanan ilk bölümüyle hayatımıza girdi Gilmore Girls. Her ne kadar dizinin türü “dram” olarak nitelendirilse bana göre “dram-komedi” demek daha doğru geliyor. Birçok dizinin aksine büyük heyecanları olmayan, aslında hayatın her anında karşılaşabileceğimiz sıradan olayları ve bir anne kızın günlük yaşantılarını ele alıyor dizi. Madem böyle sıradan, o zaman bu dizinin yıllar boyu insanlar tarafından bu denli sevilmesi, birçok ödüle layık görülmesi ve yıllar içinde bir ikon haline gelmesinin nasıl mümkün olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. İşte tam da bu sıradanlığı ve bizdenliği dizinin en önemli püf noktası. Dizinin her bölümünde yaşanan olaylar, karakterler, kişiler arasında geçen diyaloglar o kadar bizden ki, şahsen ben diziyi izlerken karşımdaki bir dizi ya da dizideki oyuncular değil de tanıdığım sevdiğim arkadaşlarımı izliyor gibiyim .Bunun en büyük sebebi de tabii ki dizideki şahane oyunculuklar.
Oyuncu ve karakterlerine geçmeden önce kısaca dizimizin konusuna değinelim. Dizi hayali bir yer olan Star Hollow kasabasında yaşayan Lorelai ve Rory Gilmore’nin hayatına odaklanıyor. Lorelai; 16 yaşında hamile kalmış, kızını yalnız başına büyütmüş, kızıyla anne-kız olmaktan önce en yakın arkadaş olan eğlenceli bir kadındır. Kızı Rory ise; annesinin aksine daha sakin, çalışkan, zeki ve disiplinli yani sizin anlayacağınız her ebeveynin sahip olmak istediği bir çocuktur. Rory çocukluğundan beri Harvard hayalleri kurar ve üniversiteyi bitirdiğinde ise bir savaş muhabiri olmak ister. Rory bu hayallerine en prestijli okullardan biri olan Chilton Lisesi’ne kabul edilmesiyle bir adım daha yaklaşır. Lorelai’ın ise kızının hayallerini gerçekleştirebilmek için gururunu bir kenara bırakarak yıllardır görüşmediği varlıklı ailesinden Rory’nin okul masrafları için yardım istemeye gitmesiyle olaylar başlar.
Dizinin tek sevilme sebebi elbette Gilmore kızları değil. Star Hollow kasabasının eğlenceli sakinlerinin de bu sevgiyi epeyce pekiştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Scott Patterson’un canlandırdığı “Luke Danes” karakteri elbette ki dizideki kilit isimlerden biri. Özellikle de sahibi olduğu “Luke’s Diner” mekanı kasaba halkının vazgeçilmezlerinden. Lorelai ile olan atışmaları, inatçı ve tatlı-sert tavrıyla Scott Patterson Luke karakteri için biçilmiş kaftan. Lorelai’ın can dostu Sookie’yi Melissa McCarthy, Rory’nin müzik delisi arkadaşı Lane’yi Keiko Agena, Lorelai’ın kaçtıkça daha çok tutulduğu anne ve babası Emily ve Richard Gilmore’u Kelly Bishop ve Edward Herrmann, Rory’nin hayatındaki önemli isimler olan Jess ve Dean’i ise Milo Ventimiglia ve Jared Padaleaki canlandırıyor. Her bir karakteri özenle yazılmış ve canlandırılmış bu dizinin başrollerine değinmemek elbette olmaz. Lauren Graham, Lorelai karakteri için şahane bir seçim olmuş. Eğlencenin, uçuk kaçık hallerin vücut bulmuş hali desem yeridir. Rory rolünde izlediğimiz Alexis Bledel de rolünü şahane canlandıran bir diğer oyuncu. Annesi aksine sakinliğini koruyan, çalışkan ve zeki öğrenci halleri iliklerine kadar işlemiş diyebilirim. Ama en önemlisi de bu iki karakterin arasındaki bağ. Dizide işlenen anne-kız ilişkisi her iki oyuncunun da yeteneğiyle birleşince öyle gerçek bir hal alıyor ki en başta da dediğim gibi bir dizi değil sanki birbirini çok seven ve çok iyi arkadaş olan bir anne kızın hayatına şahit oluyor gibi hissediyorsunuz.
Eğer bu anne kızın tatlı hikayesi, Star Hollow kasabasının komik olayları ve eğlenceli insanlarıyla henüz tanışmadıysanız hazır dizi bu yıl 20. doğum gününü kutlarken siz de izleyerek Gilmore Girls fanlarına dahil olabilirsiniz. Diziyi çoktan izledik hatta tadı damağımızda kaldı diyorsanız da uzun bir aradan sonra sevenlerine sürpriz yaparak 2016 yılında”Gilmore Girls: A Year In The Life” adıyla yayınlanan mini diziyi izleyerek Gilmore Girls ile bir nebze de olsa hasret giderebilirsiniz. Her iki diziye de (Gilmore Girls, Gilmore Girls: A Year In The Life) Netflix’ten ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler, keyifli vakitler.
Kapak Fotoğrafı: gilmoregirls.fandom.com
İlginizi çekebilir: Yaprak Civan’dan Gentefied
Baştan izleyesim geldi, ne güzel anlatmak!