Her dağın, her yaylanın, her derenin, her gölün, her çiçeğin, her ormanın görüntüsü, duruşu, haşmeti, yarattığı atmosfer bulunduğu coğrafya itibari ile çok farklı. Değişen dünyamız, iklim koşulları ve günden güne artan nüfus nedeniyle içerisinde yaşadığımız tabiat birçok tehlike altında. Bu nedenle özellikle ülkemizdeki tüm doğal güzellikleri çok geç olmadan görmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Tatil denildiğinde pek çoğumuzun aklına deniz kenarı gelirken, bazılarımız ise hep yükseklerde, serin coğrafyalarda, az insanın bulunduğu bölgelerde olmak ister. Ne telefon, ne gündem, ne iş, ne şehirdeki günlük telaş… İşte böyle bir tatil arayışındaysanız size Artvin’de bulunan Gorgit Yaylası’nı anlatmak istiyorum.

Gorgit Yaylası

Gorgit Yaylası, Artvin’in Macahel Vadisi’nde bulunan, 1700 metre civarlarında seyreden ve kesinlikle size ‘’Ben gerçekten dünyada mıyım?’’ sorusunu sordurtacak bir yer. Artvin, Doğu Karadeniz bölgesinde hala pek el değmemiş doğasıyla ziyaretçilerini şaşırtacak bir yer. Yeşilin binbir tonu, hala canlı olan köy hayatıyla adeta bir cennet…

Gorgit Yaylası, göçebe halk tarafından kullanıldığı için ‘’ara’’ yayla olarak biliniyor. Nedeni ise asıl yerli halkın Mayıs-Eylül arasında kaldığı yaylalar daha yükseklerde yer alıyor, bu yaylayı sadece hayvanlarıyla birlikte çıkarken ve inerken on veya on beş günlüğüne geçici olarak, dinlenme amaçlı kullanıyorlar. Esasında yaylada aktif bir yaşam yok. Yaklaşık 10 hane var ve bu ara zamanlarda bile tüm evler kullanılmıyor, çoğu terkedilmiş, harap halde. Bahar aylarında başlayan göçle birlikte, hayvancılıkla uğraşan köylüler oldukça az olduğu için birkaç ev kullanılıyor sadece. Bölgede hala yaylacılık ve hayvancılıkla geçim mevcut. O nedenle eski gelenekler ve göçebe yaşam tarzı hala devam ediyor.

Elektriğin Olmadığı Bir Yayla

Gorgit Yaylası’nın en büyük özelliği araba yolu olmaması. Tek ulaşım yürümek! Yer yer tırmanışlı, yemyeşil vadileri aşarak, bazen sık ormanlar içerisinde yürüyerek, bazen akan suların oluşturduğu minik su birikintilerinden geçerek, bazen de kaygan kayaları aşarak, yaklaşık 1700 rakıma çıkacağınız bir yol sizi bekliyor. Bu yüzden biraz kondisyon şart! Derin derin nefes alarak, dinlenerek, su ve fotoğraf molaları ile yaklaşık üç-dört saat arası bir zaman diliminde yaylaya ulaşmak mümkün. Elbette kendi başınıza değil, yöreyi bilen bir yerli veya rehberle buraya çıkılması gerekiyor. Çünkü yayla için ‘’belirli’’ veya ‘’çizilen’’ bir rota yok. Karadeniz’in hırçın, sürekli değişen hava durumunu da göz önüne alarak yerli bir rehberle buraya çıkmanızı tavsiye ediyorum.

Yaylaya geldiğinizde zamanında yapılan ufak tefek taş evler, şiddetli yıldırım nedeniyle dağlardan koparak gelen büyük taş kütleleri ve doğal afetler nedeniyle yarılan ağaçlar ile karşılaşacaksınız. Asırlık ormanların, içinde yer alan bu yaylada elektrik bulunmuyor, su ise idareli kullanılıyor. Elektriğin olmaması nedeniyle çöken geceyle birlikte yaban hayatının seslerine şahit olacaksınız. Ama en önemlisi büyük bir huzurla, sessizlikle zamanın nasıl ağır işlediğini anlayacak, bu doğa karşısında insanoğlunun ne kadar çaresiz olduğunu hissedeceksiniz. Gece ise yıldızlara bakmayı sakın unutmayın, tabii bulutsuz, açık bir havaya denk gelebilirseniz…

Gorgit Yaylası’na Nasıl Gidilir?

Gorgit Yaylası’na ulaşmak için öncelikle Artvin’in Maçahel Vadisi’ne ev sahipliği yapan Borçka’ya bağlı, Efeler Köyü’ne gelmeniz gerekiyor. Bir gece bu köyde kalıp, ertesi sabah bu yaylaya yürüyeceğiniz başlangıç noktasına gelmeniz gerek. Yaklaşık yarım saatlik bir minibüs ve çok kısa da olsa bir arazi aracı ile çıkış sonrası, yayla yoluna giden patikanın başladığı yere ulaşabilir, yürüyüş için son hazırlıklarınızı yapabilirsiniz.

Yerel rehberle anlaştığınızda ve de yaylada kalacaksanız önceden çantalarınız katırlarla birlikte yukarı taşınıyor, katırlar önden siz arkadan rehber eşliğinde yürüyüşe başlıyorsunuz. Yaylaya vardığınızda ise eşyalarınız pansiyona yerleştiriliyor.

Gorgit Yaylası’nda Nerede Kalınır?

Yaylada esasında herhangi bir turizm faaliyeti yok. Yukarıda da belirttiğim gibi hayvancılıkla uğraşan köylülerin, yaz aylarında hayvanlarını daha yüksek yerlerde otlatmaları için göçtükleri yol üzerinde bulunan bir ‘’ara’’ yayla burası. Bölgede bulunan bazı tur firmaları buraya günübirlik yürüyüş turları düzenliyor. Günübirlik gelebileceğiniz gibi, kalmayı tercih edenler için yaylada tek olan Gorgit Pansiyon’un sahiplerine ulaşarak, sizin için bu iki günlük geziyi organize etmelerini talep edebilirsiniz. Gorgit Pansiyon’un sahipleri bu yaylada evi olan bir aile. Önceden rezervasyon yaptığınızda sizin için malzeme hazırlığı yapıyorlar ve katırlarla malzemeleri yukarıya çıkartıyorlar. Pansiyonu açıyorlar, yemekleri siz gelmeden önce pişiriyorlar. Sürekli açık olan bir pansiyon değil o yüzden önceden bilgi almanızda ve konaklamanızı planlamanızda fayda var.

Gorgit Pansiyon’da yemekler siz yaylaya geldiğinizde yapılmış oluyor. Çantalarınız pansiyona yerleştirildiğinde, yemek vaktine kadar size yaylanın sessizliğini, doğanın eşsiz güzelliğini deneyimleme zamanı bırakılıyor. Güzel de bir gün batımı varsa oh ne ala!

Bu arada burası bir yayla pansiyonu olduğu için herhangi bir lüks beklentiniz olmasın. Ranzalı odalar ve yer yatağında yan yana yatacağınız bir oda daha mevcut. Pansiyonda ısıtıcı yok, sadece oturma odasında bir soba var. Geceleri oldukça soğuk olduğu için yanınıza kalınca bir şeyler getirmeniz gerekiyor ayrıca işletmeden de battaniye ve yorgan istemekte fayda var. Elektrik yok, su ise sınırlı. Duş ihtiyacınızı başka bir güne ertlemenizde fayda var. Pansiyonun Instagram hesabını buraya ekliyorum: Gorgit Pansiyon.

Yaylaya Çıkmadan Önce Bunlara Dikkat Edin!

Yaylaya yürüyüş için kondisyonun şart olduğunu belirtmiştim ama ekipman da oldukça önemli… Mutlaka sağlam ve su geçirmez bir ayakkabı, sıcak tutan bir polar, her an yağan yağmura karşı su geçirmez bir mont edinin. Ayrıca yaylaya vardığınızda burada elektrik olmadığından dolayı önceden telefon, fotoğraf makinesi gibi elektronik aletlerinizin bataryalarını doldurarak ya da yedekleyerek gitmenizde fayda var. Pansiyon tam bir köy evi o yüzden herhangi bir lüks beklemeyin ve sizi sıcak tutacak giysilere ek olarak sadece pansiyon tarafından verilecek battaniyelerle ısınacağınızı lütfen unutmayın.

Kapak Fotoğrafı: Seyhan Ahen

İlginizi çekebilir: Wander Magger’dan Karadeniz Yayla Evleri ve Butik Otelleri