Brunch etkinliklerini şehir hayatının yoğunluğundan kaçmak, güzel bir ortamda sohbet etmek, birbirinden farklı lezzetlerin tadına bakmak için en iyi fırsatlardan birisi olarak görüyorum. Bu etkinliklerde şefler tarafından misafirler için özel menüler hazırlanıyor. Brunch’a eşlik eden canlı müzikle birlikte günün belli bir saatini çok çok keyifli geçirebiliyoruz. Benim için Brunch’ın bir diğer güzel tarafı da şehir hayatının yoğunluğundan kaçış ve kişisel bağlantıları güçlendirme amacı taşıması. Grand Hyatt İstanbul artık her Pazar caz müzik eşliğinde bir Brunch düzenliyor. Hadi gelin bu güzel etkinliğin detaylarına birlikte bakalım.

img_4249
Caz Dinletisi | Fotoğraf Kaynağı: Grand Hyatt

Pazar günü şehrin kalabalığından uzakta, yağmurlu havanın getirdiği melankoliyi unutturan, sıcak bir brunch etkinliğine katıldım. Size ortamı nasıl anlatsam bilemedim. Bir yanda yağmurun sesi bir yanda canlı caz müziği… Birbirinden güzel insanların bir araya geldiği bu özel ortamda, hem lezzetli yemekler tattık hem de keyifli sohbet eşliğinde hoş vakit geçirdik. Sizin de sevdiklerinizle gitmenizi istediğim Grand Hyatt İstanbul’un Pazar Brunch’ını hazırsanız anlatmaya başlıyorum.

img_0417
Açık Büfe | Fotoğraf Kaynağı: Tuba Nil Dengiz

Artık her Pazar 12:30-15:30 saatleri arasında Grand Hyatt İstanbul’da Brunch olacak. Menü, Türk ve Akdeniz Mutfağı’nın sevilen lezzetleriyle hazırlanıyor. Açık büfe konsepti ile sunulan Jazz & Brunch’ta; imza lezzet Beef Wellington’dan taze balık çeşitlerine, tencere yemeklerinden parmesan tekerinde hazırlanan Sezar salataya, zeytinyağlılar ve mezelerden şarküteri ve peynir çeşitlerine, isteğinize göre hazırlanan yumurta çeşitlerinden zengin tatlı büfesine ve ev yapımı çikolatalara kadar pek çok seçenek sunulmakta. Ayrıca menü her hafta yenileniyor. Çocuklar için 0-6 yaş ücretsiz, 6-12 yaş %50 indirimli olarak hazırlanmış. Menüyü alkollü ya da alkolsüz olarak da tercih edebiliyorsunuz.

img_0436
Tatlı Büfesi| Fotoğraf Kaynağı: Tuba Nil Dengiz

Ben kendime öncelikle güzel bir kahvaltı tabağı hazırladım. İlk olarak denemediğim peynirlerden seçim yaptım, daha sonra klasik biraz zeytin, küçük sarı-turuncu domateslerden aldım. Aklım sarma ve dolmaların olduğu alanda kaldığı için hemen gidip kendime sarmalı, dolmalı, zeytinyağlı şahane bir tabak daha hazırladım. Hepsini afiyetle yedikten sonra, ara ara bakıştığım tatlı büfesine doğru ilerledim. Açıkça söylemeliyim ki bu büfede yer alan tatlıların birçoğunu denedim. Antep fıstıklı yeşil ve üzerinde çiçekler olan beyaz renkli tatlıyı çok beğendim. Güzel bir masada arka fonda caz müziği ile hoş sohbetler, dışarıya açılan camdan yağmurun yağışını izlediğim şahane bir gün geçirdim.

Eğer siz de sevdiklerinizle pazar günü müzik eşliğinde lezzet dolu bir masada buluşmak isterseniz, bu güzel mekan ve etkinlik aklınızda olsun.

Kapak Fotoğrafı: Grand Hyatt

İlginizi Çekebilir: İstanbul Flaneur’den İstanbul’un En İyi Brunch Mekanları