Bir Gucci Vakası: Çekirge Kaç Kez Sıçrar?
Birinci sıçrama: Tom Ford. İkinci sıçrama: Alessandro Michele. Peki Sabato De Sarno, Gucci için üçüncü sıçrayışı gerçekleştirecek kadar yeterli mi? İlkbahar/Yaz 2024 moda haftasında Gucci’nin koltuğunda ilk koleksiyonunu görücüye sunan De Sarno şimdiden üzerine şimşek, fırtına, hortum; ne kadar hava olayı varsa çekti ve internet resmen ikiye bölündü.
1921’den beri süregelen geçmişi ve son yıllardaki popülerliğiyle bilinen, arzu nesnesi her ürün ne varsa onları tasarlayıp üretmiş olan gözümüzün nuru Gucci’miz, biliyorsunuz ki asli kurtarıcısı Tom Ford sayesinde ölüm döşeğinden dönmüştü. Ford’un gidişiyle serbest düşüşteyken, Alessandro Michele’nin 2014 yılında kreatif direktör olmasıyla moda dünyasındaki en büyük yükselmelerinden birini daha yaşayıp en “hip” marka olmuştu.
Michele, enteresan bakış açısıyla markaya bir estetik operasyon düzenledi, evirdi çevirdi ve bambaşka bir kimlikle piyasaya sundu. Markanın mirasına saygı duyup modernize ettiği aksesuar tasarımlarıyla da büyüttü de büyüttü markayı sayın lepiska saçlı Michele. Tom Ford’la ortak noktaları, markayı bir namus meselesi belleyip ellerinde ne var ne yoksa ortaya koymalarıydı. Tom Ford, Gucci Group ile problem yaşayarak makamını terk ederken, Michele’nin son dönemlerde tekrar ediyor gibi duran tarzı sebebiyle gözlerden düşüşü, tahtından edilişini de beraberinde getirdi.
Valentino mezunu Sabato De Sarno’ya gelen teklifle, Gucci yeni bir sıçrayış bekleyerek yepyeni ufuklara yelken açan markanın yeni koleksiyonunu görenler şok! Valla ben de şok. Zara daha da şok; zira sanırsınız ki devran dönmüş de lüks markalar piyasayı hükmetmiyor ama piyasa lüks markalara hükmediyor gibi olmuş koleksiyon. Bir çok modasever sosyal medya kullanıcısı, “Zara’nın yeni koleksiyonu” diye dalga geçmeye başladı bile Gucci’yle.
Sabato De Sarno, yenilik mi getirmeye çalıştı, sessiz lüks akımından mı etkilendi asla bilinmezken; markanın gidişatını da, inanılmaz yüksek beklentileri de tehlikeye soktu diyebiliriz bu noktada. Ne gibi bir kimlik yaratmaya çalıştığı bazı otoritelerce anlaşılmadı, başka modaseverler de “her yerde her şekilde giyilebilecek kıyafetler yapmış, aferin ona” tadında yorumlarla De Sarno’ya destek çıktılar. Fakat bir lüks markasının, özellikle Gucci gibi kendine has bir noktadan ilerleyen ve farklı bir moda bakışı sunan bir markadan “herkesleşmek”, beklenmeyen bir hamleydi; hele ki doldurulması gereken koltuk bu kadar büyükken.
Piyasada Gucci’nin konumu nereye gelir, De Sarno daha neler yapar, Gucci aynı hip’liği koruyacak arzu nesnelerini sunabilecek midir hiçbir fikrimiz yokken ancak oturup olup biteni izleyeceğiz sanırım. Zira deyişi biliyoruz, bir çekirgenin kaç kez sıçrayacağı da malum. Yine de umuyorum ki pek sevgili Gucci’ciğimiz yine kendine has bir tarz ve kimlikle varlığını sürdürür. Hadi De Sarno, yap bize bi’ güzellik de tahtını Gucci’nin şanına yaraşır bir şekilde sürdür!
Kapak Fotoğrafı: Il Mediano
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Gucci Ailesi
Moda dünyasına çok hakimsiniz tebrikler
Teşekkürler, moda tasarımcısıyım, bir nevi işim moda dünyasını takip etmek diyebilirim 🙂