Güher Elçiçek: “Dönüşüm” Sergisi Üzerine
Multidisipliner sanatçı Güher Elçiçek’in “Dönüşüm” adlı sergisi, Marcus Graf küratörlüğünde, 25 Mayıs-25 Haziran tarihleri arasında Göztepe’de yer alan G&G Sanat Merkezi’nde izleyiciyle buluşuyor. Sergi, dönüşüm kavramının imgesel bir alegorisi olarak kelebeğe dair referanslar kullanıyor ve değişim kavramını tartışıyor.
“Dönüşüm” sergi fikri nasıl ortaya çıktı anlatabilir misiniz?
Böylesi kapsamlı bir sergi yapmak hep aklımdaydı. İçeriğiyle yeterli olgunluğa geldiğini düşündüğümde artık tamamdır, izleyiciye sunabilirim dediğim anda starta bastık. Dönüşüm ismiyle değişim, yenilenme, metamorfoz gibi kavramların tematik çevresini oluşturdu. Sergi, bu dinamiklere yanıt olarak ve bunları yansıtmak amacıyla tasarlanmış oldu.
Bu sergi kapsamında hangi seçkileriniz bizimle buluşuyor?
Yaklaşık 15 yıldır kelebeğin mucizevi yaşam döngüsünü işliyorum. Bunlara son yıllarda 3 boyutlu çalışmalarım da eklendi. Yine aynı tema üzerinden yola çıkarak oluştu. Sergi seçkisinin bazı parçaları eski olsa da aralarında bir bütünlük var. Ve aslında aralarındaki bu geçiş, serginin ismiyle de yakinen alakalı. Yani kısaca bu sergideki çalışmalarım resimden seramiğe, heykelden enstalasyona kadar geniş bir yelpazeye sahip.
Dönüşüm kavramını imgesel bir alegori olarak çalışmalarınızda ele alıyorsunuz. Kelebeğe dair referanslar ise çalışmalarınızda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Kelebek nasıl ilham noktanız oldu, çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?
Önce görsel zarafeti dikkatimi çekti. Sonrasında irdeledikçe dört evreli yaşam döngüsü kavramsal olarak ilham kaynağım oldu. Bu döngünün süreçlerine baktığımızda, doğanın müthiş bir uyum, düzen ve dizayn içerisinde olduğunu görebiliyoruz. Ve bu Yaradan’ın mükemmel sanatıdır.
Sergide resimlerinize ek olarak seramik ve enstalasyonlarınız da karşımıza çıkıyor. Farklı disiplinlerde üretmek sizin için nasıl bir deneyim?
Asıl eğitimim resim üzerine. Fakat bu eğitimde tasarım kısmı da vardı. Ve ben hep malzemeyle iç içe oldum. Sanatımda her zaman değişik malzemeleri kullanmak bana heyecan vermiştir. Zaten malzeme çağdaş sanatla iç içe kullanılmıştır. Böyleyken bir gün yolum çamurla kesişti. Bu bende yeni fikirler oluşturdu. Yeni bir malzemeyi tanımak hiç yoktan ona şekil vermek, hayata geçirmek beni çok heyecanlandırdı. Büyük keyif verdi. Bundan sonra yeniliklere hep açık olacağım.
Yaşamın süregelen döngüsü üretimlerinize de yansıyor. Kendi dönüşümünüz ve hayatın döngüsünü birbirine harmanlıyor gibi görünüyorsunuz. İkisi birbirini nasıl etkiliyor?
İnsanoğlu yaşadığı müddetçe aslında gelişimine devam ediyor. Bizler de hayatımızda çeşitli değişimlere uğruyoruz. Bunun tecrübesiyle ve olgunlaşmaya bağlı olarak olumlu etkileri vardır. Değişim her zaman bir şeylerin etkisiyle oluşur, önemli olan ivmeyi yukarıya doğru tutmaktır. Ben kendi adıma böyle yapmaya çalışıyorum. Elimden geldiğince de bunu gerek sanatımla gerek tavrımla ifade etmeye gayret ediyorum.
Doğa başlıca ilham kaynaklarınızdan. Peki kendinizi beslemek, esinlenmek için neler yaparsınız?
Çok araştırıyorum. Kitap okuyorum bilgi ediniyorum. Sanatımı beslemek için de bol bol görsel inceliyor ve sergi geziyorum. Eğer bir eser çıkarıyorsak, onun altında dolu birtakım verilerin olması gerekiyor. Her şey bir birikimin sonucudur.
Sergi küratörü Marcus Graf ile çalışmak sizin için nasıl bir deneyimdi?
Benim için “Marcus Graf” ile çalışmak çok önemliydi. Aslında çok güvendiğim için sırtımı yaslayabileceğim vizyonu geniş bir hocaydı. Nitekim de öyle oldu. Bence Marcus Hoca işinin duayenidir. Aydınlatıcı tavrıyla, nokta atışlarıyla derin bilgisiyle bize yol gösterici oldu. Öğrencileriyle bilgi birikimini cömertçe paylaşır ve onların entelektüel gelişimini destekler. Prof. Dr. Graf ile çalışmak hem teorik hem de pratik açıdan sanat alanında güçlü bir temel oluşturmak için büyük bir şanstır. Benim için de kendimi çok şanslı hissettiğim bir deneyim oldu.
G&G Sanat Merkezi’nde sergiler dışında birçok etkinlik karşımıza çıkıyor bunlar nelerdir bahsedebilir misiniz?
Merkezimizde sergilerin dışındaki workshoplar, söyleşiler, çeşitli sanatsal atölyeler bulunmaktadır. Atölyelerde genellikle resim ve seramik üzerine eğitimlerin yanı sıra, baskı, gravür ve çini boyama da yer alıyor.
Gelecek projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Bir süre 3 boyutlu heykellerim üzerinde daha geliştirici şekilde üretim yapacağım. Bunun yanı sıra yine resim ve heykel alanında çeşitli temaları ve teknikleri kullanarak yeni projeler geliştirip üretmek için çalışmalara devam edeceğim. Çalışmalarımla her zaman izleyicilere farklı perspektifler sunmayı amaçlıyorum. Enstalasyonlarıma da her bir projeyi destekleyici ve daha geniş ve anlamlı bir etki yaratması hedefiyle devam edeceğim.
Kapak Fotoğrafı: Dönüşüm Sergisi
İlginizi çekebilir: İrem Çakır’dan Hilal Balcı ile Beden Hareketlerinden Referansla Üretmek Üzerine
İlk yorumu siz yazın!