fbpx
theMagger Banner
Advertisement
theMagger: Keşfedin ve Paylaşın. Nasıl mı?
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement

Haberler

Post image Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler
Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler

FARKINDALIK

Calendar 21 Eki, 2024

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere göre Türkiye’de yaşayan 20-24 yaş arası gençlerin %33,3’ü herhangi bir eğitim almıyor ve iş aramıyor. Ailelerinden para istemekten rahatsız olmakla birlikte çoğunlukla geçimini bu şekilde sağlayan ev gençleri, vakitlerinin büyük bir bölümünü evde geçiriyor çünkü sosyal yaşam için ayıracak bütçeleri olmuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan’a göre ev genci meselesinin en önemli sorunlardan biri olmasının temel nedeni; kalıcı ve nesiller arası yoksulluğa dönüşüyor olması. Üstelik ev genci meselesi cinsiyet eşitsizliği problemini de keskinleştiriyor zira kadınlarda ev genci oranının erkeklere göre daha yüksek olduğu görülüyor. Ev genci sayısının artmasını tetikleyen etkenler arasındaysa; referanssız olarak iş bulmanın neredeyse imkansız olduğunun düşünülmesi, Türkiye’deki yaşam koşulları nedeniyle gençlerin yurt dışında gitmeyi planlamaları ve gençlerin ekonomik, siyasi koşullar nedeniyle hedeflerini gerçekleştirebileceklerine inanmamaları yer alıyor.

preloader
Post image İstanbul Ansiklopedisi: Reşad Ekrem Koçu’nun Yarım Kalan Çalışmasının Günceli
İstanbul Ansiklopedisi: Reşad Ekrem Koçu’nun Yarım Kalan Çalışmasının Günceli

İSTANBUL

Calendar 21 Eki, 2024

Tarihçi ve romancı Reşad Ekrem Koçu’nun yarım kalmış İstanbul Ansiklopedisi’nin basılı ciltleri ile binlerce arşiv belgesini bir araya getiren “İstanbul Ansiklopedisi” artık herkesin erişimine açık.

Salt ve Kadir Has Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen istanbulansiklopedisi.org, sokaklardan mimari yapılara, önemli ya da sıradan kişilerden şehrin âdetlerine, tarihî olaylardan...

Tarihçi ve romancı Reşad Ekrem Koçu’nun yarım kalmış İstanbul Ansiklopedisi’nin basılı ciltleri ile binlerce arşiv belgesini bir araya getiren “İstanbul Ansiklopedisi” artık herkesin erişimine açık.

Salt ve Kadir Has Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen istanbulansiklopedisi.org, sokaklardan mimari yapılara, önemli ya da sıradan kişilerden şehrin âdetlerine, tarihî olaylardan şehir efsanelerine, nice konunun farklı anlatımlar ve resimler eşliğinde kayda geçirilmiş hallerine yer veriyor. Koçu’nun 1944’te başladığı, etraflı kaynak tarama ve madde yazımı çalışmalarını vefatına kadar sürdüğü bilinen çalışmasının, İstanbul’un “muazzam kütüğü”nü oluşturma amacıyla hazırlandığı biliniyor. Dönemin değerli tarihçi, edebiyatçı, akademisyen ve sanatçılarının katkıda bulunduğu İstanbul Ansiklopedisi  tezkirecilik geleneğiyle Batılı ansiklopedizmi birleştiren bir başvuru kaynağı olarak pek çok tarihçi ve araştırmacının ilgisini çekiyor. Orijinalinde 24 cilt olarak planlanmış ve G harfine dek 11 cildi basılmış olan bu çalışmanın arşivi 40.000’i aşkın belgeden oluşuyor. İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu başkentinden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir iline dönüşmesine tanıklık eden Koçu, şehri resmederken kazadan cinayete, turistten garsona, kahveden hamama gündelik ve alelade olanı anlatıma dâhil ediyor.

Post image Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler
Ev Genci: Eğitimde ve İstihdamda Yer Almayan Gençler

FARKINDALIK

Calendar 21 Eki, 2024

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere...

Yeni bir terim olarak karşımıza çıkan “ev genci” İngilizce NEET (Not in education, employment or training) terimini ‘nin bir karşılığı olarak ‘ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan’ ya da ‘ne eğitimde, ne istihdamda’ anlamına geliyor.

4 milyon 627 bin ile OECD ülkeleri arasında ( 36 üye ülke arasından) en yüksek ev genci sayısına sahip olan ülke güncel olarak Türkiye. Verilere göre Türkiye’de yaşayan 20-24 yaş arası gençlerin %33,3’ü herhangi bir eğitim almıyor ve iş aramıyor. Ailelerinden para istemekten rahatsız olmakla birlikte çoğunlukla geçimini bu şekilde sağlayan ev gençleri, vakitlerinin büyük bir bölümünü evde geçiriyor çünkü sosyal yaşam için ayıracak bütçeleri olmuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan’a göre ev genci meselesinin en önemli sorunlardan biri olmasının temel nedeni; kalıcı ve nesiller arası yoksulluğa dönüşüyor olması. Üstelik ev genci meselesi cinsiyet eşitsizliği problemini de keskinleştiriyor zira kadınlarda ev genci oranının erkeklere göre daha yüksek olduğu görülüyor. Ev genci sayısının artmasını tetikleyen etkenler arasındaysa; referanssız olarak iş bulmanın neredeyse imkansız olduğunun düşünülmesi, Türkiye’deki yaşam koşulları nedeniyle gençlerin yurt dışında gitmeyi planlamaları ve gençlerin ekonomik, siyasi koşullar nedeniyle hedeflerini gerçekleştirebileceklerine inanmamaları yer alıyor.

Post image Miyav: Moral Deposu Bir Kukla Tiyatro Oyunu
Miyav: Moral Deposu Bir Kukla Tiyatro Oyunu

TİYATRO

Calendar 21 Eki, 2024

6-7 Şubat 2023’de yaşanan depremlerin ardından hem bölgedeki çocuklara hem de ailelerine moral aşılaması için hayata geçirilen ve  ilk kez Adıyaman’da sahnelen “Miyav” oyunu,  27 Ekim Pazar günü Zorlu PSM’de İstanbul prömiyerini yapacak.

Tito Lorefice’in yönettiği, Burcu Görek’in yazdığı oyun kaybolan kedi Minnoş’un yeni yuvasına ve dostlarına kavuşmasını...

6-7 Şubat 2023’de yaşanan depremlerin ardından hem bölgedeki çocuklara hem de ailelerine moral aşılaması için hayata geçirilen ve  ilk kez Adıyaman’da sahnelen “Miyav” oyunu,  27 Ekim Pazar günü Zorlu PSM’de İstanbul prömiyerini yapacak.

Tito Lorefice’in yönettiği, Burcu Görek’in yazdığı oyun kaybolan kedi Minnoş’un yeni yuvasına ve dostlarına kavuşmasını anlatıyor. İki kedi ve iki insanın kesişen yollarını ve küçük tesadüflerin büyük dostluklara nasıl kapı açabileceğini konu alan oyunda, işten eve dönen Salih adında bir doktor, yolda tramvayın geldiğini görmez ve son anda frene basan vatman Sinem ile tanışıyor. Sinem ve Salih bu karşılaşmada birbirlerinden etkileniyor. Ancak bu olayda Sinem yanındaki kedisi Minnoş’u kaybediyor. Sokakta yalnız kalan Minnoş Salih’i takip ederek onun evine gidiyor. Yorgun ve mutsuz olan Salih’le arkadaşlık kuran Minnoş, zamanla Salih’e iyi gelmeye başlıyor! Minnoş ise burada sokak kedisi İbrişim ve arkadaşları ile tanışır. İbrişim ve Minnoş arasında sevgi bağı gelişiyor!

Post image Uzay Modası: Prada'nın Astronot Kıyafeti Tasarımları
Uzay Modası: Prada'nın Astronot Kıyafeti Tasarımları

MODA

Calendar 21 Eki, 2024

Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!

Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot...

Geçen yılın Ekim ayında, uzay altyapısı geliştiricisi Axiom Space ile birlikte NASA’nın yeni uzay giysilerini tasarlamak üzere bir sözleşme imzaladığını duyuran Prada, Eylül 2026’da kullanılacak olan bu uzay giysilerini nihayet tanıttı!

Yüksek modanın uzaya dek çıkmasının yanı sıra bu projeyi heyecan verici kılan bir detay daha var ki o da Prada’nın tasarladığı astronot kıyafetlerinin, aya adım atan ilk kadın ve ilk beyaz olmayan astronot tarafından giyilecek olması. “Ay’ın güney kutbundaki aşırı sıcaklıklara dayanacak” şekilde tasarlandığı belirtilen uzay giysileri, astronotların, ayın sürekli gölgede kalan bölgelerinde en az iki saat boyunca dondurucu soğuklara dayanabilmelerini sağlamanın yanı sıra düşük yerçekiminde sekiz saate kadar hareket etmelerine de imkân tanıyor. Tasarım detaylarında ise üzerlerinde ABD bayrağının yanı sıra Prada logosunu taşımamaları dikkat çekiyor. Öte yandan; beyaz giysiler, markanın Linnea Rossa hattına atıfta bulunurcasına kırmızı çizgilerle süslü.

Moda ilişkisi heyecan verici olmakla birlikte projenin amacı elbette Prada’ya ilgi çekici bir podyum sağlamak değil. NASA, devam eden Artemis projesi kapsamında insanlığı aya geri döndürmeyi planlıyor. Uzun vadede, uzay ajansı, insanların kalıcı olarak yaşayabileceği, çalışabileceği ve araştırmalar yapabileceği ilk ay uzay istasyonunu kurmayı hedefliyor.

Post image Daron Acemoğlu: 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nin Sahibi
Daron Acemoğlu: 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nin Sahibi

GÜNDEM

Calendar 14 Eki, 2024

2024 Nobel Ekonomi Ödülü, ulusların refah toplumlarına dönüşmesi üzerine çalışmaları için Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’a verildi.

Acemoğlu, daha önce Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Orhan Pamuk ve Nobel Kimya Ödülü’nü alan Aziz Sancar’ın ardından Türkiye’den Nobel Ödülü alan üçüncü isim oldu. Akademinin ekonomi ödülü komitesinin başkanı Jakob Svensson ödüle...

2024 Nobel Ekonomi Ödülü, ulusların refah toplumlarına dönüşmesi üzerine çalışmaları için Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’a verildi.

Acemoğlu, daha önce Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Orhan Pamuk ve Nobel Kimya Ödülü’nü alan Aziz Sancar’ın ardından Türkiye’den Nobel Ödülü alan üçüncü isim oldu. Akademinin ekonomi ödülü komitesinin başkanı Jakob Svensson ödüle dair açıklamada bulundu: “Ülkeler arasındaki gelir uçurumunu kapatmak günümüzün en büyük zorluklarından biri. Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’un çığır açıcı araştırmaları sayesinde ülkelerin neden başarılı olup olamadıklarını daha iyi anlıyoruz.” Komite ise şu ifadeleri kullandı: “Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu toplumlar ve nüfusunu kötüye kullanan kurumlar büyüme veya daha iyiye doğru değişim yaratmaz. Ödül sahiplerinin araştırması bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor.”

Lisans derecesini İngiltere’nin York Üniversitesi’nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü’nde tamamlayan Daron Acemoğlu,  London School of Economics’de yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. 1992-1993 yılları arasında London School of Economics’de ders verdi. 1993’ten itibaren akademik kariyerine ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) devam ediyor. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da, üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü ünvanını alan Acemoğlu, siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, ekoomik büyüme gelir ve ücret dengesi eşitsizliği, çalışma ekonomisi, iktisat teorisi ve beşeri sermaye ve eğitim konularında çalışmalarını sürdürüyor.

Post image Inktober: Ekim Ayında Yaratıcılığın Kutlanışı
Inktober: Ekim Ayında Yaratıcılığın Kutlanışı

GÜNDEM

Calendar 04 Eki, 2024

“Sober October” ya da “No Shave November” gibi ilgi çekici internet challange’larına muhtemelen keşfetinizde gezinirken denk gelmişsinizdir. İşte sanatçı Jake Parker tarafından yaratılan ve yetenek geliştirmeye ve olumlu çizim alışkanlıkları kazanmaya odaklanan bir aylık bir sanat meydan okuması “Inktober” da bunlardan bir tanesi.

Çizerlerin yaratıcılığını...

“Sober October” ya da “No Shave November” gibi ilgi çekici internet challange’larına muhtemelen keşfetinizde gezinirken denk gelmişsinizdir. İşte sanatçı Jake Parker tarafından yaratılan ve yetenek geliştirmeye ve olumlu çizim alışkanlıkları kazanmaya odaklanan bir aylık bir sanat meydan okuması “Inktober” da bunlardan bir tanesi.

Çizerlerin yaratıcılığını kutlayan ve bağımsız sanatçıları görünür kılmayı hedefleyen bu sosyal medya trendi her yıl Ekim ayı boyunca gerçekleşiyor ve meydan okumaya katılan herkes, her gün bir mürekkep çizimi yapıp ve bunu sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Sanatçıların çizimlerini her gün konsept çatısı altında gerçekleştirmeleri gerekiyor. Örneğin bu yıl 7 Ekim Pazartesi’nin çizimleri için anahtar kelime: “Pasaport”. Katılımcılar bu kelimenin kendilerinde çağrıştırdığı görsel dünyayı kendi tarzlarında çizimleriyle hayata geçiriyor. Takip edenlerse bambaşka pratikleri ve bakış açıları olan sanatçıların eserleri sayesinde aynı kavramın ne çok farklı şekilde yorumlanabileceğini görme şansı yakalıyor. 2024 Inktober’ı buradan takip edebilirsiniz.

Post image Lüks Moda ve Edebiyat: Kitap Kültürünün Ayak İzleri
Lüks Moda ve Edebiyat: Kitap Kültürünün Ayak İzleri

MODA

Calendar 04 Eki, 2024

Çalınan dikkatimiz, konsantrasyon sürelerinin kısalışı ve daha fazlası… Tüm bunlara rağmen edebiyata ve okumaya olan ilgi artıyor olabilir mi? İşaretler stereotiplerin aksine, Z kuşağı okuma canlanmasının ardındaki itici güç olduğunu gösteriyor.

#BookTok bir TikTok janrası olmayı bırakıp kitapçılara sızarken, Nielsen BookData’nın yaptığı bir başka araştırmaya göre Z...

Çalınan dikkatimiz, konsantrasyon sürelerinin kısalışı ve daha fazlası… Tüm bunlara rağmen edebiyata ve okumaya olan ilgi artıyor olabilir mi? İşaretler stereotiplerin aksine, Z kuşağı okuma canlanmasının ardındaki itici güç olduğunu gösteriyor.

#BookTok bir TikTok janrası olmayı bırakıp kitapçılara sızarken, Nielsen BookData’nın yaptığı bir başka araştırmaya göre Z kuşağının yılda tahmini olarak 61 milyon kitap satın aldığını gösteriyor. Kütüphane kullanımının yeniden artması, Reese Witherspoon gibi ünlülerin de dahil olduğu kitap toplulukları ve hikaye anlatıcılığını tüm biçimleriyle yücelten bakış açısı kitap kültürünün ölmediğini aksine yeni bir anlayışla canlandığını gösteriyor. Durum böyleyken lüks markalar da bu yeniden yükselen kültürün bir parçası olmak üzere kolları sıvıyor. Dior’un book tote yani kitap çantası, Chanel’in  ünlülerle kütüphane anketleri düzenlemesi, Prada’nın yeni koleksiyonunu tanıtırken yazar Mirandy July’ı dahil ettiği  “Now That We Are Here” projesi, Miu Miu’nun Edebiyat Kulübü ve Valentino’nun International Booker Prize’a sponsor olması gibi girişimler kitap kültürünün moda dünyasıyla yoğun bir flört halinde olduğunu kanıtlıyor!

Post image Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü
Arkadaşlıkları Karşılayamamak: Sosyal Yaşamın Finansal Yükü

PSİKOLOJİ

Calendar 04 Eki, 2024

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya...

“Arkadaş ayrılıkları” yani eski arkadaşlardan uzaklaşmak artık çok sık ele alınan bir konu. Peki bu uzaklaşmaların sebeplerinin sosyal olmaktan ziyade finansal olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Geçen yaz yapılan bir araştırma, ankete katılan Amerikalıların (Y ve Z Kuşağı) yüzde 36’sının arkadaş çevrelerinde onları fazla para harcamaya zorlayan en az bir kişi olduğunu ortaya koyuyor; hatta katılımcılar bazen bu yüzden borca bile girdiklerini belirtiyor. Birlikte restoranlara, barlara ve kulüplere gitmek tatiller, kıyafetler ve doğum günleri bu iki genç jenerasyonun hayatlarındaki en büyük mali yükler arasında. Bunun başlıca nedenlerini ise; dışlanmış hissetmek istememek, hayır demekte zorlanmak ve arkadaşlarını memnun etme kaygısı…

Arkadaşlarla geçirilen spontane bir gece ruh sağlığına iyi gelebileceği tartışmasız olmakla birlikte aşırı harcama yapmanın özellikle bu sürekli bir hâle gelirse, güçlü zihinsel sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor. Psikolog Dr. Tara Quinn-Cirillo ruh sağlığı ve para harcama arasındaki ilişkiyi Refinery29’a verdiği röportajda şöyle açıklıyor: “Birçok insan, para harcayarak sonrasında kendini daha iyi hissetmeyi umuyor. Ancak bu, para harcama, finansal kaygı ve kötü ruh hali arasında bir kısır döngüye yol açabiliyor. Dürtüsel harcamalar, geniş kapsamlı sonuçlara sahip olabilir. Alkol veya grup baskısı gibi faktörler devreye girerse, bu tekrarlayan davranış kalıplarına yol açabilir ve bu kalıplardan çıkmak zor olabiliyor.”

Post image Farkındalık Savaşları: Van Gogh Tablosuna Zarar Veren İklim Aktivistlerine Ne Oldu?
Farkındalık Savaşları: Van Gogh Tablosuna Zarar Veren İklim Aktivistlerine Ne Oldu?

FARKINDALIK

Calendar 04 Eki, 2024

İklim krizi aktivistlerinin seslerini duyurmak için sanat galerilerinde yaptıkları eylemlerden doğan tartışmaları muhtemelen anımsarsınız. Bu eylemlerin katılımcıları içerisinde basında en çok kendine yer bulanlardan olan İki Just Stop Oil aktivisti, Phoebe Plummer ve Anna Holland, 2022 yılında National Gallery’de Vincent van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası fırlattıkları için hapis cezasına...

İklim krizi aktivistlerinin seslerini duyurmak için sanat galerilerinde yaptıkları eylemlerden doğan tartışmaları muhtemelen anımsarsınız. Bu eylemlerin katılımcıları içerisinde basında en çok kendine yer bulanlardan olan İki Just Stop Oil aktivisti, Phoebe Plummer ve Anna Holland, 2022 yılında National Gallery’de Vincent van Gogh’un “Ayçiçekleri” tablosuna domates çorbası fırlattıkları için hapis cezasına çarptırıldı.

Dazed’in haberine göre: Plummer, hafifletici sebepler kapsamında hakime yaptığı 20 dakikalık konuşmada, Emmeline Pankhurst, Mahatma Gandhi ve Nelson Mandela’yı adalet için mücadele ederken suçlanan kişiler olarak örnek gösterdi. Ayrıca, cezasını “gülümseyerek” kabul edeceğini ekledi. Eyleme dair motivasyonunu ise şöyle açıkladı: “Bu kararları aldım çünkü şiddetsiz sivil direnişin, hızla değişimi sağlamak ve hızlanan iklim acil durumu ile buna körükle giden siyasi kararlar nedeniyle tüm insanlığı felakete sürükleyen durumu engellemek adına insanların sahip olduğu en iyi, belki de tek araç olduğuna inanıyorum.”

Sıradan işleyişe sahip, adaletsiz, dürüst olmayan ve ölümcül bir sistemi barışçıl bir şekilde rahatsız etmeyi seçtim.” diyen Phoebe Plummer ve Anna Holland’ın cezalarının açıklanmasından birkaç saat sonra, Just Stop Oil aktivistleri, National Gallery’deki “Posta ve Aşıklar” sergisinde bulunan iki Van Gogh tablosuna çorba fırlattı.

Post image “Canlı Kal”: Dijital Ses Dünyasında Yeni Bir Dönem
“Canlı Kal”: Dijital Ses Dünyasında Yeni Bir Dönem

MÜZİK

Calendar 27 Eyl, 2024

Türkiye’nin yüzde 215,1’lik büyüme oranı ile küresel dijital ses pazarında en fazla büyüyen ülke konumunda yer alıyor. Karnaval Medya Grubu da “Canlı Kal” mottosuyla dijital ses dünyasında radyo dinleme deneyimini daha canlı, interaktif ve sosyal hale getiren yeni bir dönemi başlatmayı hedefliyor.

Sesin dijitalleşme sürecinin yeni pazarlama modellerini de beraberinde getiriyor....

Türkiye’nin yüzde 215,1’lik büyüme oranı ile küresel dijital ses pazarında en fazla büyüyen ülke konumunda yer alıyor. Karnaval Medya Grubu da “Canlı Kal” mottosuyla dijital ses dünyasında radyo dinleme deneyimini daha canlı, interaktif ve sosyal hale getiren yeni bir dönemi başlatmayı hedefliyor.

Sesin dijitalleşme sürecinin yeni pazarlama modellerini de beraberinde getiriyor. Karnaval Medya Grubu da müzikten iletişime kadar sesin yaşamın farklı noktalarına dokunan halini geliştirdiği “Voice2Be” kavramı üzerinden yeniden tanımlıyor. “Voice2Be”, B2C ve B2B kavramlarının iç içe geçtiği ses dünyasında yeni pazarlama modelini ifade ediyor. Dünyada ve Türkiye’de ses ve müzik dinleme alışkanlıklarında yaşanan dönüşüme dikkat çeken Karnaval Medya Grubu CEO’su Burak Can, bu niş alandaki güncel durumu şöyle özetliyor: “Küresel dijital ses pazarında yapılan medya yatırımlarının 5,6 kat büyümesi Türkiye’yi dünya liginde ilk sıraya taşıyor. Günde ortalama 2, 6 saat müzik dinlenen ülkemizde, dinleyicilerin yüzde 75’i müziğe akıllı telefon üzerinden ulaşıyor. Yine dinleyicilerin yüzde 79’u müzik tercihini kendisi belirlemek isterken, yüzde 74’ü müzik zevkine uygun bir akış beklentisi içinde.”

Sadece bir müzik platformu değil, müziğin nabzını tutan bir topluluk yaratmayı hedefleyen grup, DJ’lerin gerçek zamanlı içerik kürasyonu ile dinleyicilerin müzik keyfine canlı bir dokunuş ekliyor. Bu süreçte yapılan yatırımlar sayesinde dinleyiciler, müziğin bir parçası olarak akışa dahil olabiliyor. 

preloader Lütfen bekleyin...
theMagger Banner
Advertisement
preloader
loading
icon icon icon icon icon
warning

Adblock'unuzu Kapatmaya Ne Dersiniz?

theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.

AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.

Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634
Advertisement
Advertisement