Haberler
theMagger News: Trendler
KİTAP & EDEBİYAT
Son bir yıldır duymaktan bıktığımız ‘ozempic’ kelimesi Hollywood’un yeni zayıflama büyüsü, beden algısı eleştirilerinin odağı ve hatta Lizzo’nun Halloween kostümü olarak karşımıza çıktı. İşte Gazeteci-yazar Johann Hari’nin “Sihirli Hap – Yeni Zayıflama İlaçlarının Olağanüstü Faydaları ve Tedirgin Edici Riskleri” isimli yeni kitabı bu fenomeni mercek altına alıyor.
Bu ilaçlardan biri olan...
Son bir yıldır duymaktan bıktığımız ‘ozempic’ kelimesi Hollywood’un yeni zayıflama büyüsü, beden algısı eleştirilerinin odağı ve hatta Lizzo’nun Halloween kostümü olarak karşımıza çıktı. İşte Gazeteci-yazar Johann Hari’nin “Sihirli Hap – Yeni Zayıflama İlaçlarının Olağanüstü Faydaları ve Tedirgin Edici Riskleri” isimli yeni kitabı bu fenomeni mercek altına alıyor.
Bu ilaçlardan biri olan Ozempic’i kullanan ve zahmetsizce kilo verme sürecini bizzat tecrübe eden Hari, kitabında bu ilaçların bizler için ne anlama geldiğini irdeliyor. Yeni zayıflama ilaçlarının geliştirilmesinde rol alan bilim insanlarının yanı sıra onlara eleştirel bakanlarla, beslenme uzmanlarıyla, beden olumlama hareketini destekleyen kişilerle, İzlanda’dan Japonya’ya dünyanın farklı yerlerinde sağlıklı yaşamı teşvik etmek için ilginç yöntemler uygulayan eğitimciler ve hatta iş insanlarıyla konuşan Hari, bu uzun yolculuk sırasında öğrendiklerini tarafsız bir gözle aktarıyor.
YEME - İÇME
New York’tan İstanbul’a metropollerde özellikle de gastronominin de başkenti sayılabilecek şehirlerde restoranlara rezervasyon yaptırmak inanılmaz derecede zor hale gelmiş durumda. Michelin yıldızlı Brooklyn brasserie Francie’nin şefi John Winterman’ın sözleriyle: “İnsanların eskisi gibi ilişkiler geliştirmediği tuhaf bir restoran dönemindeyiz.” Tam da bu yüzden karşımıza yeni bir uygulama olarak restoran...
New York’tan İstanbul’a metropollerde özellikle de gastronominin de başkenti sayılabilecek şehirlerde restoranlara rezervasyon yaptırmak inanılmaz derecede zor hale gelmiş durumda. Michelin yıldızlı Brooklyn brasserie Francie’nin şefi John Winterman’ın sözleriyle: “İnsanların eskisi gibi ilişkiler geliştirmediği tuhaf bir restoran dönemindeyiz.” Tam da bu yüzden karşımıza yeni bir uygulama olarak restoran üyelileri çıkıyor. Bir bakıma müdavim kavramının resmileşmiş bir hali gibi de düşünebilirsiniz.
İşte Francie de bu sistemi uygulayan restoranlardan bir tanesi ve Witherman Fine Dining Lovers’a verdiği röportajda konuyu şöyle açıklıyor: “Francie’nin sunduğu şey, bu insani ilişkiyi bir iş yeriyle sistematik bir hale getirmek. New York’un geleneksel olarak daha ticari özel kulüplerinde gerçekten satın alınamayacak bir şey.” Francie’de sistem şöyle işliyor: Her üç ayda bir, 550 dolar (50 dolarlık bir bonus dahil) Francie’deki ev hesabınıza yükleniyor ve bu tutar herhangi bir satın alım için kullanılabiliyor. Kullanılmayan bakiyeler sona ermiyor ve süresiz olarak devrediliyor. Ayrıca, özel bir içki dolabına ve rezervasyon yapmak için özel bir mesaj hattına erişiminiz oluyor. New York’ta yükselmekte olan bu üyelik sisteminin İstanbul’da karşılık bulma ihtimali de yüksek görünüyor.
GÜNDEM
‘Brat’ ya da en yakın Türkçe tercümesiyle “şımarık” ya da “arsız”… Eğer internette biraz olsun zaman geçiriyorsanız bu terimi duymamış olmanız imkansız. Kelimenin popülaritesinin kaynağıysa Charli XCX, altıncı stüdyo albümü Brat.
Albümün yayınlanmasından bu yana, kelime kendi başına bir anlam kazandı. Albümün göz alıcı yeşil tonu “brat yeşili” olarak anılmaya...
‘Brat’ ya da en yakın Türkçe tercümesiyle “şımarık” ya da “arsız”… Eğer internette biraz olsun zaman geçiriyorsanız bu terimi duymamış olmanız imkansız. Kelimenin popülaritesinin kaynağıysa Charli XCX, altıncı stüdyo albümü Brat.
Albümün yayınlanmasından bu yana, kelime kendi başına bir anlam kazandı. Albümün göz alıcı yeşil tonu “brat yeşili” olarak anılmaya başlandı; “brat yaz” yaşandı; hatta Amerika Birleşik Devletleri’nin potansiyel gelecekteki lideri Kamala Harris, başkanlık kampanyasını duyurduğunda bu terimi kucakladı. Bu kültürel yükseliş, Collins English Dictionary tarafından “brat” kelimesinin “Yılın Kelimesi” seçilmesine yol açtı. Başlangıçta Collins, “brat”ı “özellikle bir çocuk… kötü davranan veya başkalarını rahatsız eden biri” olarak tanımlıyordu. Ancak bu yıl, kelime “kendine güvenen, bağımsız ve hedonist bir tavırla karakterize edilen” olarak yeniden tanımlandı! İlk on kelime listesinde yer alan diğer kelimeler arasında “brain rot,” Taylor Swift’in Eras turnesiyle popülerleşen “era,” “looksmaxxing,” “rawdogging,” “delulu,” “yapping,” “anti-tourism,” “supermajority” ve romantik kurgu ile fantastik edebiyatın birleşimi olan “romantasy” bulunuyor.
MODA
Artık midye kabuklarından mumluk yapan restoranlar ya da salatalık kabukları gibi yiyecek artıklarını esansa dönüştürerek kullanan cilt bakım ürünü markaları… Gastronomiden güzelliğe her bir endüstri atıklar konusunda duyarlılık göstererek çevre krizindeki rolünü azaltmak üzere çalışıyor. Moda dünyasında benzer bir farkındalık izleyen ASICS de kullanılmayan ve istenmeyen malzemelerin...
Artık midye kabuklarından mumluk yapan restoranlar ya da salatalık kabukları gibi yiyecek artıklarını esansa dönüştürerek kullanan cilt bakım ürünü markaları… Gastronomiden güzelliğe her bir endüstri atıklar konusunda duyarlılık göstererek çevre krizindeki rolünü azaltmak üzere çalışıyor. Moda dünyasında benzer bir farkındalık izleyen ASICS de kullanılmayan ve istenmeyen malzemelerin dönüştürülebileceği bir döngüsel ekonomi misyonu üzerine inşa edilmiş bir marka ve yeni NEOCURVE™ projesinde tek bir sorunun yanıtını aradıklarını duyuruyor: Aksi takdirde atacağımız malzemelerden yeni bir şey yaratabilir miyiz?
Hollandalı tasarım evi Studio Hagel ile iş birliği içinde tasarlanan NEOCURVE™ spor ayakkabı, şirketinin arşivindeki unsurları yeniden yorumluyor. Ayakkabıyı üretmek için kullanılan malzemeler, Hollanda merkezli geri dönüşüm şirketi Fast Feet Grinded ile iş birliği yapılarak markanın kendi atıklarından, kullanılmayan stoklardan ve kusurlu ayakkabılardan elde ediliyor. Açıklananlara göre; ayakkabının ortaya çıkış süreci, 35 yıllık ASICS kataloglarını incelemek, ardından bulduklarını yeni teknikler ve malzemeler kullanarak daha ileriye taşımak gibi adımlar içerdi. Sonuç ise Salt Flats hız yarışlarının aerodinamik araçlarından ilham alan, dalgalı tasarımı, metalik bitişi ve Y2K dönemi techwear modasını çağrıştıran renk paletiyle retro-fütürist bir stil oldu!
İYİ YAŞAM
Duşlar günlük temizlikte başrolde olabilir, ancak banyolar gerçek lüksün zirvesi olarak kabul edilir. ‘Bath bomb’lar, banyo tuzları, jakuzi jetleri, “banyo menüleri,” mumlar ve daha fazlası… Şimdiyse şaşırtıcı bir değişimle, mütevazı duşlar parlamaya hazır yeni yıldız haline geliyor. Zira İtalya genelindeki lüks oteller, misafirlerini özenle tasarlanmış sıcaklıklar, renkler, su basınçları ve aromaterapi...
Duşlar günlük temizlikte başrolde olabilir, ancak banyolar gerçek lüksün zirvesi olarak kabul edilir. ‘Bath bomb’lar, banyo tuzları, jakuzi jetleri, “banyo menüleri,” mumlar ve daha fazlası… Şimdiyse şaşırtıcı bir değişimle, mütevazı duşlar parlamaya hazır yeni yıldız haline geliyor. Zira İtalya genelindeki lüks oteller, misafirlerini özenle tasarlanmış sıcaklıklar, renkler, su basınçları ve aromaterapi deneyimleriyle büyüleyerek duşların gücünü keşfediyor.
“Emotional showers” yani “duygusal duşlar,” lüks İtalyan spalarının giderek yaygınlaşan bir özelliği haline geliyor. Bu terim, “una doccia emozionale” ifadesinin biraz tuhaf bir çevirisi; daha doğru bir şekilde “duyusal duş” olarak adlandırılabilir. Çoğu duygusal duş, sert bir sağanak yağmurdan ince bir sise kadar değişen farklı su basıncı modları sunuyor ve bu modlar belirli ışık ve seslerle eşleştiriyor. Amaç<, canlandırıcı, huzur verici ya da bu ikisinin arasında bir duygusal durum yaratmak ve kan dolaşımını artırmak! Deneyimin temel unsuru ise “kromoterapi” yani renklerin farklı sağlık ve duygusal faydalar sunduğu fikri; duşlarda da, renkli ışıklar neredeyse bir diskotek havasında deneyimleyenin çevresini aydınlatıyor.
TEKNOLOJİ
Yapay zeka günlük yaşamınızın vazgeçilmez bir parçası halini aldı mı? Yanıtınız evet değilse bunda iletişim sorunları sebebiyle yapay zekanın tüm potansiyelini kullanamıyor olmanız muhtemel.
Google’ın yapay zekâ ve DeepMind uzmanları tarafından geliştirilmiş çevrim içi eğitim programı Google Prompting Essentials, eksiksiz promptlar/istemler oluşturmak için pratik teknikler sunarak bu...
Yapay zeka günlük yaşamınızın vazgeçilmez bir parçası halini aldı mı? Yanıtınız evet değilse bunda iletişim sorunları sebebiyle yapay zekanın tüm potansiyelini kullanamıyor olmanız muhtemel.
Google’ın yapay zekâ ve DeepMind uzmanları tarafından geliştirilmiş çevrim içi eğitim programı Google Prompting Essentials, eksiksiz promptlar/istemler oluşturmak için pratik teknikler sunarak bu sorunu çözmeyi hedefliyor. Ön bilgi gerektirmeyen ve tüm deneyim seviyelerindeki öğrenciler için erişebilir durumda olan kurs, içerik oluşturma, verileri analiz etme ve bilgileri özetleme konusunda yardım almak için üretken yapay zekayâ 5 kolay adımda net ve spesifik talimatlar vermeyi öğretiyor.
Çeşitli yapay zekâ modellerinde etkili istemler tasarlamak için beş adımlı bir çerçeve sunan Google Prompting Essentials, uygulamalı alıştırmalar ve gerçek dünya senaryoları sayesinde katılımcıların pratik bilgilerini arttırmayı vadediyor. Uzun belgelerin özetlenmesi, fikir alış verişi, e-postaların farklı hedef kitlelere uyarlanması ve veri görselleştirmelerinin oluşturulması gibi pek çok konuyu kapsayan modüller sunuluyor. Diğer bir pratik kazanım ise kursun katılımcıların eğitim süresince yeniden kullanılabilir bilgi istemlerinden oluşan bir kütüphane oluşturacak ve her seferinde sıfırdan başlamaya gerek kalmadan araçların kullanıma hazır olmasını sağlıyor oluşu.
-
Refinert29, “Salary Studies” isimli serisinden uzun vadeli kariyer deneyimine sahip kadınların işlerinin en mahrem detaylarına, yani maaşlarına dair deneyimlerini ele alıyor.
Seri, gençlere kendilerini savunma konusunda daha fazla içgörü kazandırmak (ve belki de bu süreçte birkaç risk almalarını sağlamak) amacıyla gerçek insanların, maaş pazarlığı yapma, zam alma, terfi ve iş kaybı gibi karmaşık...
Refinert29, “Salary Studies” isimli serisinden uzun vadeli kariyer deneyimine sahip kadınların işlerinin en mahrem detaylarına, yani maaşlarına dair deneyimlerini ele alıyor.
Seri, gençlere kendilerini savunma konusunda daha fazla içgörü kazandırmak (ve belki de bu süreçte birkaç risk almalarını sağlamak) amacıyla gerçek insanların, maaş pazarlığı yapma, zam alma, terfi ve iş kaybı gibi karmaşık konularda nasıl yol aldıklarına dair dürüst bir bakış sunuyor. Marka yöneticilerinden, freelance yazarlara, üniversite profesörlerinden psikologlara pek çok farklı meslek grubundan kişiyi ağırlayan seride her bir katılımcıya; güncel maaşları, en yüksek maaş zammını ne zaman aldıkları, maaş görüşmeleri yaparken yaptıkları ve pişman oldukları stratejilerin ne olduğu gibi pek çok sor ilgi çekici ve normal koşullarda insanların paylaşmaktan çekindikleri konuyu dair soru yöneltiliyor. Ayrıca gençlere bu sürece ilişkin tavsiye vermeleri isteniyor. Çalışma yaşamının en kritik noktasına dair dürüst hikayeler sunan seriye buradan göz atabilirsiniz.
GÜNDEM
Dünya genelinde ülkeler düşen doğum oranlarıyla nasıl başa çıkacaklarını tartışırken, Japonya’nın güneyinde küçük bir köy olan Ichinono, sıra dışı bir çözüm buldu: Kuklalar!
Toplam nüfus 15 yıldır istikrarlı bir şekilde azalan ve dünyada 65 yaş üstü nüfusun en yüksek olduğu ülke olan Japonya’nın Ichinono kasabasında nüfusun çoğunluğunu emeklilik yaşında olanların...
Dünya genelinde ülkeler düşen doğum oranlarıyla nasıl başa çıkacaklarını tartışırken, Japonya’nın güneyinde küçük bir köy olan Ichinono, sıra dışı bir çözüm buldu: Kuklalar!
Toplam nüfus 15 yıldır istikrarlı bir şekilde azalan ve dünyada 65 yaş üstü nüfusun en yüksek olduğu ülke olan Japonya’nın Ichinono kasabasında nüfusun çoğunluğunu emeklilik yaşında olanların çoğunluğu oluşturuyor. Genç nüfusun büyük bir kısmı iş bulmak veya üniversiteye gitmek üzere ayrıldığı için, yalnızlık hissini azaltmak amacıyla kasaba sakinleri bir araya gelerek eski kıyafetler ve kumaşlardan dikilmiş bir kukla ordusu yaratmış durumda. 88 yaşındaki Hisayo Yamazaki, Agence France-Presse haber ajansına verdiği demeçte söylediği üzere köyde yer alan kuklaların sayısı insanların sayısından fazla. Tahta bir salıncakta ciddi bir ifadeyle sallanan küçük bir kız kuklası, yanında geniş bir gülümsemeyle bir scooter üzerinde duran bir erkek çocuk kuklası gibi onlarcasının bir araya gelerek bir korku filmi hissi kazandırdığı kuklalar kasaba sakinlerine bir nebze de olsa teselli sağlarken hem Japonya hem de düşük doğum oranına sahip diğer ülkeler için durum değerlendirme ihtiyacını ortaya koyuyor.
FARKINDALIK
Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını...
Düzenli aralıklarla Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerine dair raporlar yayınlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yakın zamanda yayınladığı son raporda ülkelerin taahhütleri, küresel emisyonların 2030 itibarıyla 2019 seviyelerine kıyasla yalnızca yüzde 2,6 azaltılmasını sağlayacağını belirtti. Bu gelişme, Paris Anlaşması’nın küresel ortalama sıcaklık artışını, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gerekli gördüğü yüzde 43’lük azaltım seviyesinden oldukça uzak!
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin raporu şöyle değerlendiriyor: “Emisyonların çoktan azalmaya başlamış ve azalma oranının 2030’da yüzde 43’e ulaşmış olması gerekiyor. Ama Sentez Raporu en iyi ihtimalle yüzde 2,6 azalacak diyor ki bu da 1,5 derece, hatta 2 derece hedefinin kaçırıldığını gösteriyor. Emisyonların 1,5 derece hedefi için yüzde 42 veya 43 oranında, 2 derece için ise yüzde 28 azaltılmış olması gerekiyordu. Ama yüzde 28 nerede 2,6 nerede? Mevcut durum bizi hızla 3 dereceye doğru götürüyor. Raporun bize özetle söylediği şey bu. Mevcut yaşam biçimleriyle, insan uygarlıklarının, bu yüzyılın sonunda 3 dereceyi geçecek olan küresel ısınmaya adapte olması mümkün değil.”
KÜLTÜR - SANAT
Contemporary Istanbul’un vazgeçilmez buluşma noktalarından House of Brothers Lounge, bu yıl ironik ve yaratıcı bir dil yaratan eserleriyle bilinen sanatçı Esra Gülmen ile bir araya geldi.
Contemporary Istanbul boyunca House of Brothers Lounge’da yerini alacak olan eserlerden Controversy Teeter / Totter, Istanbul, şehrin zıtlıkları bir arada yaşatan özgünlüğünü ortaya koydu. Esra Gülmen’in Berlin ve...
Contemporary Istanbul’un vazgeçilmez buluşma noktalarından House of Brothers Lounge, bu yıl ironik ve yaratıcı bir dil yaratan eserleriyle bilinen sanatçı Esra Gülmen ile bir araya geldi.
Contemporary Istanbul boyunca House of Brothers Lounge’da yerini alacak olan eserlerden Controversy Teeter / Totter, Istanbul, şehrin zıtlıkları bir arada yaşatan özgünlüğünü ortaya koydu. Esra Gülmen’in Berlin ve Avusturya’da yayınladığı enstalasyonunun House of Brothers Lounge’a özel tasarımında, zıtlıkların dengeye ulaşması ve birlikte var olmaları vurgulandı. küratör Osman Can Yerebakan, eserin İstanbul için bir aşk şarkısı niteliğinde olduğunu şu sözlerle belirtti: “Her bir tahterevalli, hiçbir anı birbirine benzeyemeyen, bulmacalarla dolu İstanbul’un mikrokozmosudur.”
House of Brothers Lounge’ın dış kısmında ise yine Esra Gülmen’in İstanbul’un gökyüzüne ve Haliç’e karşı konumlanan Ne Seninle, Ne Sensiz (Neither With Nor Without You) eseri yer aldı. Karşısındaki manzarayı da yansıtacak olan aynalı eser, bir yere/bir kişiye ait olma ve kopma gibi çelişkili görünen duyguları da somutlaştırırken; izleyenleri hem bir beyan hem de iç gözlem barındırıken sahip olma ve bırakmanın harmanlandığı üçüncü bir yolun olasılığını tartışmaya davet etti.