Hikayesini ilk duyduğumdan beri beyaz perdeye nasıl aktarılacağını merak ettiğim Hatıran Yeter, vizyona girdi. Ben de boş günüm olduğu için ilk gününde izleme fırsatı buldum. Henüz çok yeni olduğu için aşırı detaylı bir yorum yapmayı düşünmüyorum ama tanıtımlarda görüldüğü kadarıyla genel bir ilk izlenim yazdım. Umarım yazımı seversiniz ve siz de filme bir şans verirsiniz.

4948437
Hatıran Yeter| Fotoğraf: Beyazperde

Öncelikle bu film her şeyden önce bence bir farkındalık hikayesi bunu belirtmem gerekiyor. Her ne kadar işitme engeli hakkında fikrimiz ve farkındalığımız olsa da bunu esas alan hikayeler az işlendiğini ve pek tercih de edilmediğini kabul etmemiz gerekiyor. Hatta sanırım en son “Benim Dünyam” filminde yine böyle bir sağır ve dilsiz karakter esas alınmıştı. Bu bakımdan iki başrol karakterin de sağır ve dilsiz olması, bunun olduğu gibi yansıtılması sektör açısından ve farkındalık açısından çok önemli.

Performanslarından dolayı Sümeyye Aydoğan ve Aytaç Şaşmaz’ı tebrik etmek lazım. Çünkü sadece biz işaret diliyle konuşan iki insanı değil, gerçekten mimiklerine ve reaksiyonlarına kadar karakterleri ve işitme engelini benimsemiş iki insanı izliyoruz. İlk başta alışmakta zorluk çektiğimi söyleyebilirim. Çünkü verdikleri tepkiler ve ortaya koydukları performanslar her zamankinden farklı ama zaten bunun bir nevi bir farkındalık hikayesi olduğunu hatırladığınızda karakterlere de performanslara da alışmaya ve benimseye başlıyorsunuz. Filmi ve Baha’nın hikayesini, Baha karakterine hayat veren Aytaç Şaşmaz’ın sesinden dinliyoruz. Böyle bir hikâyede baştan sona bir seslendirme tercih edilmesini mantıklı bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü her ne kadar oyunculuk anlamında duygular yansıtılsa da biz birçok olayı aslında Baha’nın iç sesinden dinleyerek anlıyoruz. Bu noktada belki Leyla’nın yani Sümeyye Aydoğan’ın sesinden de bir şeyler duyabilirdik diye eklemek istiyorum.

5040475
Hatıran Yeter | Fotoğraf: Beyazperde

80’lerden 2000’lerin başlarına uzanan film, Baha’nın annesi Zehra ve Adem’in aşkıyla başlıyor. Ben o dönemin atmosferini, Zehra ve Adem’in aşklarını izlemeyi gerçekten çok sevdim. Bana kalırsa Belçim Bilgin ve Burak Sevinç çok iyi bir uyum yakalamışlar. Karakterlerin birbirlerini tanıma, âşık olma ve evlenme sürecinden çocuk sahibi olmalarına ve çocuklarının hastalanmasına kadar olan süreç bence çok iyi işlenmişti. Zehra, Âdem ve Baha üçlüsünü izlerken hikâyenin her döneminden keyif aldım. Her dönemi diyorum çünkü film gerçekten bir ömür izletiyor aslında. Bu noktada casting’i de övmem gerekiyor çünkü filmi izlerseniz göreceksiniz; Baha ve Leyla’nın çocukluk ve ergenlik dönemini canlandıran oyuncu seçimi çok başarılı. Özellikle Baha’nın çocukluğunda ve ergenliğinde sanki gerçekten Aytaç Şaşmaz’ın çocukluğunu gördüm. Yine aynı şekilde Leyla’nın çocukluğunu canlandıran çocuk oyuncuların tavırlarında sanki Sümeyye Aydoğan’ın çocukluğunu gördüm 🙂

5017830-r_1920_1080-f_jpg-q_x-xxyxx-2
Hatıran Yeter | Fotoğraf: Beyazperde

Baha’nın hayatında adeta bir ışık olan Leyla’yla tanışması ve Leyla’nın Baha’yı hayata kazandırması bence çok güzel ve detaylı işlenmişti. İlişkilerinin bir arkadaşlık ve kader yoldaşlığı olarak başlayıp bir aşka evrilmesini izlemek çok güzeldi. Özellikle tanıtımda da verilen denizdeki günbatımı sahnesi ilişkilerinin evrilme sürecini çok iyi yansıtmasının yanında gerçekten görsel anlamda da bir şölen gibiydi. İlişkilerinin yetişkinlik evresinde birbirleriyle olan iletişimlerinde senaryosal olarak beni rahatsız eden şeyler oldu ama belki de o beni rahatsız eden şeyler hayata daha masum ve saf bir yerden baktıkları için doğrudur ya da yanlıştır tam olarak emin olamadığımı söylemem lazım.

anyconv-com__gfhlfzsxkaabenj
Hatıran Yeter | Fotoğraf: Beyazperde

Fakat nasıl Baha’nın ailesi ve çevresiyle olan sahnelerini izlemek çok huzurlu hissettiriyorsa Leyla’nın Baha’nın hayatındaki ışık olması da aynı şekilde hissettirdi. Hikâyenin bir diğer kısmı olan Leyla’nın ailesinin ise fazla Yeşilçamvari olarak işlendiğini söylemem lazım. Oyuncuları başarılı bulsam da sanki hikâyenin o kısmı biraz daha törpülenebilirdi ve aynı şekilde film daha kısa bir şekilde hikayesini ortaya koyabilirdi diye düşünüyorum. Özellikle değinmek istediğim oyunculardan biri de Furkan Kalabalık. Kendisine pek aşina değilim ancak Aytaç Şaşmaz’la ikili olarak iyi bir enerji yakaladıklarını ve hikâyenin ağır havasında enerjik karakteri ve performansıyla nefes aldırdığını düşünüyorum.

5059194
Hatıran Yeter | Fotoğraf: Beyazperde

Başta söylediğim gibi Belçim Bilgin’in tam bir dönem kadını olduğunu ve hem Burak Sevinç’le olan sahnelerinin hem de Aytaç Şaşmaz’la olan sahnelerinin seyrinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Aytaç Şaşmaz’ın da kendisinin küçüklüğünü canlandıran oyuncuların da Baha’ya çok sıkı çalıştığı her hallerinden belli oluyor. Yani zaten böyle bir hikâye sıkı çalışmadan bence Baha gibi bir karakter asla aktarılamazdı ve biz seyirciye de geçmezdi.

anyconv-com__gb9ysanxgausuxe
Hatıran Yeter | Fotoğraf: Beyazperde

Şu sıralar Gaddar dizisinde izlediğim ve bence kendisini çok geliştirdiğini düşündüğüm Sümeyye Aydoğan’ın da ilk filmi olmasına rağmen farkındalığı olan bir karakterle iyi bir performans ortaya koyduğunu düşünüyorum. Yani Baha’yı da Leyla’yı da izlerken rolden bağımsız olarak gerçekten işitme engelli iki insanı izlediğimi hissettim. Onların yaşadıkları sıkıntıları, kendilerini ifade etmek için verdikleri uğraşı, çevrelerinin onlarla iletişim kurmak için verdiği çaba ve birbirlerine olan saf aşkları bence hikâyenin en etkili kısmıydı.

Son olarak şunu da belirterek yazımı bitirmek istiyorum. Filmde gördüğümüz her oyuncu film boyunca az çok işaret diliyle bir şeyler ifade etti ve bence bunun düşünülmesi ve uygulanması farkındalık açısından gerçekten çok önemli. Filmin uzunluğu ve Leyla’nın ailesinin “fazla ağır” yazılmasını bir kenara koyarsak ben gerçekten başarılı bir aşk ve dram filmi olduğunu düşünüyorum. Ben biraz dram izlemek ve ağlamak istiyorum ya da biraz aşk izlemek istiyorum diye düşünüyorsanız bence Hatıran Yeter’e gidebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler!

Kapak Fotoğrafı: Beyazperde

İlginizi çekebilir: Eralp Alper’den Kül