Ressam Zeynep Solakoğlu ile “Masanızda Neler Var?”

Selam Zeynep, şu anda masanda neler var?

Masamda şu an kuru boyalar, sulu boyalar, mürekkepler, eskiz defterleri, markerlar, Anthropologie mumum, bir sürü kalemlik, kaleidescope, her yere saçılmış fırçalar, kalemler, iplik, büyüteç, makas, teyp, palet, birkaç su kabı, tahta ve porselen baskılarım var. Kullandığım malzemeler konusunda çok obsesifim; hepsinin beraber elimin altında olması lazım. Biri kaybolsa bile fark ediyorum, o yüzden masamın dağınıklığı bana huzur veriyor. Herkes için olmayabilir ama ben “creative mess” deyip geçiştiriyorum.

Şu ana kadar gördüğün hangi tabloyu sen çizmiş olmak isterdin?

Hieronymus Bosch’un “The Garden of Earthly Delights” tablosunu yapmış olmak isterdim.Yapıldığı zamana göre hayalgücünü bu kadar özgür bırakabilmesi, detaylarındaki ustalık, yarattığı yüzlerce karakter, sahneler… Her şeyiyle çok ilham verici. Eşi benzeri yok kısaca.

Şu an neler çiziyorsun? Buna devam ediyor musun?

Şu anda çizdiğim Amazon kadınlarıma, yaratıklarıma devam etmek istiyorum. Ve bu aileye yeni seriler eklemeyi düşünüyorum. Tek kişilik geniş bir ailem var.

İşinle ilgili en çok neyi seviyorsun?

Tamamen kendim olabilmeyi, özgür olmayı, hayal ettiğim, tecrübe ettiğim, hissettiğim her şeyi işimle yansıtabilmeyi… İşimi yapmam gereken bir şey yerine, hayat tarzı olarak yaşayabilmeyi seviyorum. İstemediğim hiçbir şeyi yapmıyorum, mutluluğumu takip ediyorum sadece.

Sence “ilham” ne demek?

İlham insana en doğal şekilde gelen farkındalıktır. İçinde bilmediğin şeyleri keşfetmene, inandığın basmakalıp fikirleri paramparça edip başka bir düşünce sistemine geçmeni sağlar. En beklenmedik şey, an, kişi…bunu tetikleyebilir. Bir anlık da olsa bir şeyle bağlantı kurarsın, derinine inersin, en iyi işler her zaman ilham aldığın zaman çıkarlar. Benim gibi hayalperestler böyle anlar için yaşar 🙂

Tablolarını nerelerde görmek isterdin? 

MoMa, New Museum, yurtiçi olarak İstanbul Modern’de görmek guzel olur. Benden sonra başlarına gelebilecek şeyler beni endişelendiriyor. Güvende olmalarını isterim. Ama önemlisi benim onlara verdiğim değeri verecek insanlarda olmaları… Asıl hayalim o.

Tasarım açısından en beğendiğin şehir? 

Tarih kokan, ruhu olan şehirleri seviyorum. Roma, Prag, İstanbul…

Hayatında en çok beğendiğin/seni en çok etkileyen tablo/lar hangileri?

John Singer Sargent – Madame X

Hieronymus Bosch – The Garden of Earthly Delights

Goya – Saturn Devouring his Son

Alaettin Aksoy – Gardens of my Childhood

Henri Rousseau – The Sleeping Gypsy

Pazar kahvaltısında seni nerelerde ve neler şipariş ederken görebiliriz?

Atölyemde çalışıyor olurum genelde, onun dışında Teşvikiye’de Bread&Butter, Delicatessen’de ya da Karaköy Unter’de görebilirsiniz. Elimde sketchbook’umla her köşeden çıkabilirim, kafama göre takılıyorum.

İstanbul’da özellikle ilham veren semtler hangileri?

En çok ilham veren yer tabi ki de Gezi Parkı! Her yer Taksim, her yer direniş!

theMagger’da diğer Masanızda Neler Var röportajlarını görmek için…