Heyecan Verici Model: Arthur Kulkov
Modelleri oldum olası sevmişimdir ve aralarından yıldız olanlar hafızamda “süper kahramanlar” olarak yer edinmiştir hatta. Setlerde asistanlıktan arta kalan zamanlarımı, onlarla konuşarak geçirirdim ve onların hikayelerini dinlemeyi severdim. Bugünkü konuğum da, her ne kadar hikayesini kendi ağzından dinleyemesem de, bir gün mutlaka onunla röportaj yapacağımı umduğum yakışıklı model Arthur Kulkov.
‘İşletme Pazarlaması’ndan bir lisans derecesi var, her erkek gibi futboldan hoşlanıyor, aktif bir sosyal medya kullanıcısı değil- zira 2010’da başladığı Twitter yolculuğuna 17 Ocak 2011’de yaptığı son retweet’i ile derin bir ara vermiş.- Özetle Arthur Kulkov hakkında bulduğum bilgiler, beklediğimin aksine pek fazla da heyecan verici değil. Ama ona bahşedilmiş yüz ve vücut hatlarına ve bunların modellik için önemli kriterler olduğunun bilincinde olunca; bu “heyecan verici olmama” meselesini bir kez daha düşünme kararını alıyorum!
Details dergisinin Genel Yayın Yönetmeni olan David Peres’in Women’s Wear Daily’e verdiği bir röportaja rastlıyorum sonra. 2011 yılındaki Arthur Kulkov, Noah Mills ve Sean O’Pry’ın olduğu bir sayının kapağı adına bir yankı yaratmak istediklerini ve standartlardan biraz daha üst bir iş ortaya çıkarma amaçlarını anlattığını okuyunca; onun edisyon anlayışını sevmekle beraber, biraz da satış kaygısı seziyorum. Peki nasıl olur da, böylesine sıradan görünen(?!) birinin kapak yüzlerinden biri olduğu dergi çok satabilir? Ya da söz konusu modellik olduğunda süslü bir CV’nin bu mesleğin başlangıç noktasında pek de önemli olmadığını kanısına mı varmalıyım?
İlk paragrafta bahsettiğim futbol sevme meselesini tekrar hatırlatmak istiyorum sizlere şimdi. Nedenini sorarsanız; kolej yıllarında futbol oynarken keşfediliyor Arthur Kulkov. Bu sıradan sandığım(ız) özelliği, onun yıllar geçtikçe farklı kılınması için bir adımmış aslında! Kendimi tuş mu ettim? Evet!
Gelelim Arthur’un kariyerine… 2008 yılında Barneys New York, Original Penguin, Sisley ve Russell & Bromley’in kış defilelerindeyürüyen; 2011 yılından beri Tommy Hilfiger’la bağını sürdüren yakışıklı model, “profesyonel ve tasarımcıların, birlikte çalıştığı diğer kişilerin isteklerine kolaylıkla adapte olabilen” biri olarak nitelendiriliyor.
Kendisinin yer aldığı projeler arasında, benim favorilerimin arasında ilk olarak Sam Webb, Noah Mills gibi nefes kesici modellerle yer aldığı ve ortaya çıkan karelerin “Buyrun er meydanına!” izlenimi yarattığı Dolce&Gabbana’nın reklam kampanyası yer alıyor. Ardından İlkbahar/ Yaz 2013 sezonunda da, Victoria’s Secret’ın meleklerinden biri olan Lily Aldridge ile birlikte Banana Repuclic’in Aşk koleksiyonun yüzü olması ve 2010 yılında da erkek dergileri arasında söz sahibi mecralardan biri olan GQ Amerika’nın “Style Manual” olarak adlandırılan özel sayısına kapak olması da favori listeme parlak bir giriş yapıyor.
Sokak stili bloglarının da favorisi haline gelmiş. Hatta ‘Backyard Bill’ ve ‘The Sartorialist’ gibi, sokak stili konusunda söz sahibi olan bloglarda yer aldığını ve T Magazine’de de göz alıcı olarak nitelendirilen stili hakkında bir makalenin olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
2012 yılında “The Main Event in America” adında bir kısa filmde rol alması da, onu araştırdığınızda ‘filmografi’ kavramıyla da karşılaşmanızı sağlıyor. Oyunculukla modelliğin birbiriyle ne kadar ilişkili iki dal olduğunun farkında olduğumdan; Arthur’un iyi bir oyunculuk performansı göstermeye gayret ettiğini düşünüyorum. Lakin ona bir önerim olacak. Bir koltuğa, çok karpuz sığdırmadan evvel modelliği hakkıyla yapmaya devam etmesinin daha iyi olacağının kanaatindeyim. Zira models.com’un “The Money Guys” listesinde 8. sırada. Böylesine mükemmel bir modelin, bu listede 1. sırada olmasını kim istemez ki?
Arthur, seni yazmak oldukça keyifliydi benim için. Bir gün kahve içelim ve ‘Letters for Arthur’ sitesinde sana mektuplar ve ufak notlar yazan şu hayranının kim olduğu adına tahminler yürütelim birlikte. Ne dersin?
İlk yorumu siz yazın!