Şubat ayının son günlerindeyken; bir de hava güneşli oldu mu sizi bilmem ama benim içimi şimdiden bahar heyecanı kaplıyor. Bahar demek de yazın gelişi demek olunca, hemen aklıma yaz tatili programları geliyor. Beynimin bir köşesi ufak ufak yeni tatil planları yapıyor, bir başka köşesi de bana soruyor: “En unutulmaz yazın hangisiydi?” diye. Benimse cevabım çok net: IBIZA!

İbiza, Katalanların değişiyle “Eivissa”(Eibisa şeklinde okunur)… İbiza, bildiğimiz gibi İspanya yönetimine bağlı Akdeniz’de bulunan Balear Adaları’ndan biri. Bu arada bu adalardan aslında en büyüğü Mallorca’ymış; fakat İbiza bir şekilde gece hayatının önemli bir merkezi olmuş. Özellikle Londra’da ünlenmiş Dj’ler ve hatta Amerika’dakiler bile yazlarını burada geçiriyorlar. O zaman baştan başlayalım…

İbiza Tatilimiz!

Bizim İbiza tatilimiz dolu dolu dört günden ibaret. Öncelikle uyarıyım İbiza’da gün ve saat kavramı diye bir şey yok, unutun! Aman dikkat dönüş uçağınızı kaçırmayın. Hani biz de güneye ya da Ege’ye gideceğimiz zaman hafta sonunda da orada olmaya dikkat edilir ya İbiza için cuma-cumartesi neyse pazar da o, salı da. Her gün başka bir parti var, sıkılma diye bir hissi orada yaşayamazsınız. Tabii biz bunu bilmediğimiz için programımızı perşembe-pazar arası yaptık.

Sant Antoni de Portmany Bölgesi’nde bulunan otelimize yerleştikten sonra elimize plajların işaretli olduğu bir harita almamızla kendimizi plajda bulmamız bir oldu. Bizim kaldığımız bölgenin kendisine ait bir otogarı olduğundan ulaşım konusunda sıkıntı yaşamadık. Her şeyin turistler için olduğunu düşünürsek bizlerin sorunsuz bir tatil geçirmesi için her şey düşünülmüş; tamam yol uzun sürüyor gideceğiniz yere göre ama kaybolmadan gidebiliyorsunuz. Tek kötü yanı otobüs dönüşlerinin erken bir saatte bitmesi bu da bizim gibi gece hayatının yorgunluğundan plajda uyuyakalıp son otobüsü kaçırmanız anlamına gelebilir!

İbiza’da Plajlar

Gittiğimiz plajlarla ilgili tek tek detaylı bilgi vermeyi düşünmüyorum, genel olarak bahsedecek olursam, oldukça mütevazi plajlar. Bizim ülkemizde yaygınlaşan “beach club” konseptinin oldukça mütevazisine sahip adamlar. Şöyle ki, bir plaja girerken para vermek zorunda değilsiniz, havlunuzu kumların üzerine serip istediğiniz gibi tadını çıkarabilirsiniz. Plajdaki şezlonglardan-şemsiyelerden yararlanmak istiyorsanız onlar için bir ücret ödemenizi istiyorlar. Size şöyle bir örnek veriyim; siz parasını verdiğiniz şezlonglarda uzanır kumsalın tadını çıkarırken birden yanınıza kalabalıkça bir aile gelip kuma havlularını yayıp kendi şemsiyelerini ve yiyeceklerini açıp kumsalın tadını çıkarabilirler ama hiç korkmayın bundan gerçekten rahatsız olmazsınız. Sanırım Avrupa Kültürü dediğimiz şey bu olsa gerek(!). Biz sırasıyla Cala Comte, Las Salinas ve Cala Bassa isimli plajlara gittik, bir günümüzü de Sant Antonio yani otelimizin olduğu bölgenin kendi plajında geçirdik; denizinin çok güzel olduğunu söyleyemem. Gittiğimiz bu plajlar arasında en şık ve alışkın olduğumuz “beach clublara en yakın olanı Cala Bassa idi.

İbiza Gece Hayatı

Gelelim İbiza gece hayatına; biz Pascha, Amnesia, Space isimli gece kulüplerine gittik. Pascha’da bizim gittiğimiz yaz David Guetta vardı, mükemmel bir gece olduğunu anlatmama gerek olduğunu düşünmüyorum! Amnesia’ya ise 50 Cent geliyor diye gittik ancak kendisini göremeden bir gece geçirdik, ama yanlış anlaşılma olmasın geçirdiğimiz en güzel geceydi. Amnesia isimli cluba saat gece 12 de gittik (İbiza için erken bir saatmiş), gece 1 e doğru kalabalıklaşmaya başladı, ve biz sadece birer bira ile sabah 8’e kadar çılgınca eğlendik. Evet!!  Amnesia’dan “Yeter, yorulduk artık çıkalım.” Dediğimizde gün ağarmış saat sabah 8 olmuştu. O gece biz oraya 50 Cent var diye gittik ama girdiğimiz salonda o kadar güzel müzikler çalıyordu 50 Cent’in hangi salonda olduğunu aramayı hiç istemedik. Sonradan öğrendik ki bizi 8 saat boyunca eğlendiren Londra’nın ünlü Dj’lerinde Tiga’ymış.

Son gecemizde aklımız gidemediğimiz diğer kulüplerde kalarak İbiza Town’a yani şehir merkezine gittik. Güzel bir akşam yemeği yiyip, biraz gezmekti amacımız. İspanya’ya gelmişken paella yemeden dönemezdik değil mi?

Yemek yerken yanımızdan mini bir karnaval geçidi geçti. Cumartesi gecesi olan bir şeymiş bu; İbiza’nın ünlü gece kulüpleri o akşamki etkinliği tanıtmak için rengarenk kostümleriyle eşzamanlı bir geçiş yapıyorlar. Gerçi o saatte o etkinliğe gitmek isteseniz bilet bulabileceğinizden pek emin değilim. Biz bu güzel sürpriz gösteri eşliğinde yediğimiz yemekten sonra Ibıza Town’u gezdik, ve barlar sokağını keşfettik. Son gecemizi İbiza’ya göre sakin(!) geçirerek tatilimizi sonlandırdık.