Il Redentore: Venedik'in Şükran Borcu Olarak Yapılan Kilisesi
Son aylarda Covid-19’un gündemde olmasıyla tekrar hatırlanan salgınlardan biri de veba oldu. Artık hepimizin bildiğini tahmin ettiğim gibi veba 16. yüzyılda İtalya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesini etkiledi. Bu süreç, elbette mimariye de yansıdı. Bugün, bu yansımanın Venedik’teki örneği Il Redentore Kilisesi’nden söz edeceğim.
Il Redentore Kilisesi, 1575-1576 yılları boyunca Venedik’i sarsan veba salgınından kurtuluş sonrası, şükran borcu olarak inşa edildi. ”Il Redentore” kelimesinin ise İtalyanca’ da kurtarıcı anlamına gelmesi manidar.
Senato veba salgının atlatılmasından sonra, kurtulanların tanrıya şükranlarını sunmaları için Venedik’in adalarından biri olan, Guidecca Adası’nda bir kilise yapma kararı alıyor. Bunun için İtalyan mimar Andrea Palladio görevlendiriliyor. Kilisenin yapımı 1577 yılının Mayıs ayında başlıyor ve 1592’de tamamlanınca kilise kutsanıyor.
Kilise, Rönesans tarzı ve büyük kubbesiyle dikkat çekiyor. Kubbedeki ”kurtarıcı” heykeli bu geniş ve beyaz yapıyı süslüyor.
Kiliseye dair bir diğer ilgi çekici özellik ise ön yüzündeki üçgen alınlık. Palladio’nun da Roma’daki Pantheon tapınağından ilham alarak tasarladığı ön yüz, sonraki 200 yılda diğer mimarlarca tekrarlanmış.
Biraz da yapının iç kısmından söz edelim. Redentore Kilisesi bir nevi hac vazifesinin yerine getirildiği yer olduğu için iç kısımda, ziyaretçilerin oturacağı orta yerin geniş olması gerektiği biliniyor. Aynı zamanda iç kısımda biraz Türk etkisi olduğu düşünülüyor, bunun sebebi ise kilisenin mimarı Palladio ve Mimar Sinan’ın mesleki alışverişleri.
Son olarak her yıl Venedik Dükü ve senatörler, kilisenin önündeki özel olarak inşa edilmiş duba körüler üzerinden yürüyerek Zattare’den Giudecca’ya geçiyor ve kilisede Kuddas ayinine katılıyorlar. Venedik takviminde “Kurtarıcı Bayramı” Temmuz’un üçüncü cumartesi ve pazar günü büyük bir festival olarak kutlanıyor. Önceki akşamın büyük havai fişek gösterimini, duba köprü üzerinden yapılan yoğun bir tören alayının geçişi takip ediyor.
Kapak fotoğrafı: artin-app.com/
İlginizi çekebilir: Kerem Küçüker’den Notre Dame de Paris Katedrali
Yurt dışına rahatça çıkabildiğimiz ilk dönem gidip görülmesi gereken bir yer. Harika bir yazı olmuş.
kesinlikle! ❤️️