İlham Aldıklarımız: Jon Kortajarena, Olivier Zahm ve Abdullah İnal
Karşınızda sırasıyla Jon Kortajarena, Olivier Zahm ve Abdullah İnal… Bana ilham veren bu üç başarılı adamı derinlemesine keşfetmeniz dileğimle!
JON KORTAJARENA:
Gelin, biraz geçmişe götüreyim sizi. Çok değil, sadece 3 yıl öncesine. “A Single Man” filminin bizim için bir arzu nesnesi olduğu 2009 yılına gidelim. Konudan çok yaratılan şık siluetlere odaklanmamızı sağlayan bu filmin yapımcısı Tom Ford’a “O benim ilham perim!” dedirtecek kadar nefis bir model olan Jon Kortajarena’yı öncelikle bu filmde canlandırdığı Carlos karakteriyle benimsedim çünkü ben. Küçük bir rol olmasına rağmen; flörtöz tavırları, yakın markaja alınan dudakları ve benzersiz saç stiliyle ne kadar iyi bir model olduğunu kanıtladı Jon o filmde bizlere.
”Top 50 International Male Models” listesinde 9 numarada olması, azımsanamayacak başarılarından biri. “Güzel vücut, boş surat” biri de değil aynı zamanda. Kreatif bir ruhu elden bırakmayanlardan ve edebiyatı sevenlerden. (Sıkı bir Paulo Coelho hayranı olması bunu örnekliyor sanırım.) Eğer model olmasaydı; tasarımcı, reklamcı veya sinemacı olmak istediğini söylüyor. Bu meslekleri, başarılı bir biçimde icra edip etmeyeceğine emin değilim ancak ben onu modellik kimliğiyle daha bir seviyorum. Just Cavalli, Versace, Giorgio Armani, David Yurman, Bally, Etro, Trussardi, Diesel, H&M, Guess gibi lider markalar da benimle aynı görüşte olacaklar ki tüm bu markaların kampanya çekimlerinde başrol ona verildi.
Annesi tarafından kesildiği rivayet edilen saçları ve çıkık elmacık kemikleriyle sevdiğimiz bu İspanyol model, bakalım gelecekte neler yapacak? Ondan tek bir dileğim var: “Ne olursa olsun, hep bizle kal Jon!”
OLIVIER ZAHM:
Büyüleyici, son derece göz alıcı ama dağınık yaşam tarzına sahip olan; güzel kadınlara düşkünlüğüyle bilinen ve bu güzel kadınları kurucusu olduğu ve kısa süre içinde girişimciliği, zeki edisyon anlayışıyla nefis bir marka konumuna getirdiği Purple’a olabilecek en cesur ve en özgün halleriyle yansıtan özel bir adam Olivier Zahm. Kadim dostlarımdan, en büyük destekçilerimden biri olan ve kuşkusuz Türkiye’nin en iyi kalemlerinden biri Hacer Yeni’ye verdiği bir röportajda “Bir moda dergisinde yalnızca Dolce&Gabbana’yı değil, bir politikacının da yaptıklarını okumak. İşte bu müthiş bir şey!” demesi; her ne kadar mütevazı olmadığını gösterse de, “Böylesine başarılı bir adam, neden mütevazı olsun ki?” sorusunu da kendimize sormamızı sağlıyor pek tabii.
Olivier Zahm’ı kıskanmak için bir sürü nedenim var. Ona duyduğum kıskançlık, elbette ona duyduğum hayranlıkla eş değer, yanlış algılanmasın. Nedenlere dönmem gerekirse, yayın yönetmenliği gibi en yorucu mesleklerden birini icra etmesine rağmen; fotoğrafçı, küratör, moda editörü ve sanat yönetmeni gibi yapılması hayli zorlu olan ve sınırsız yaratıcılıktan, eşsiz bir hayal gücünden beslenen bu meslekleri layığıyla yapabilmesi onu kıskanmak için yeterli sanırım. Dahası mı dediniz? Öyleyse devam edeyim. Purple Diary adlı blog’undaki fotoğraflardan oluşturduğu sergi, Mart 2010’da Colette’de sergilendi. Sanat sorumlusuyken, PS1, MoMA ve Centre Pompidou için olan sergiler için seçildi.
Gelecekte Olivier Zahm’ın imza atacakları, aslında tam anlamıyla belirsizlikle malul değil. Yine yaratıcılığının sınırlarını zorlayacağına bütün kalbimle emin olduğumu belirtmek isterim. Onunla tanışmak ve ortak bir projeye imza atmak, kocaman bir hayal olabilir; ancak bu hayalim “wish list”imin ilk sırasında yer alıyor!
ABDULLAH İNAL:
Dilerseniz, kendisini bir Google’layın. Pek fazla bilgi çıkmayacağına emin olabilirsiniz. (Böylesine başarılı bir modelin hakkında bilgi çıkmaması da şaşırtıcı pek tabii!)
“Abdullah İnal, kim?” sorusunun cevabını aslında ben de tam anlamıyla kavrayamadım. En feminen haliyle Candy Magazine’e çıkan ilk Türk olan; “I love dirty talk in bed!” diyerek, seksi duruşunu tescilleyen ve Türk moda arenasının A-List isimleriyle (Moda Editörü Mahizer Aytaş, fotoğrafçı Sezer Arıcı ve Emre Ünal gibi) arkadaş olan özel bir model diyebilirim. Hatta Om Medya Genel Müdürü Ensar Altun’un kurucusu olduğu yalan-dünya.com‘da Emre Ünal’la 2010 tarihinde çektirilmiş, eğlenceli bir fotoğrafı bulunuyor.
En iyisi, ben yazmayı burada bırakayım, siz kendisini bir an evvel radarınıza alın!
İlk yorumu siz yazın!