Üretken Erteleme: Yapmanız Gereken O İş Dışında Her Şey
Procrastination yani erteleme artık aşina olduğumuz bir kavram. Mükemmeliyetçilik, anksiyete gibi içsel nedenlerle yapmamız gereken hatta kimi zaman esasen yapmayı da istediğimiz işlerden kaçınabiliyoruz. Ancak bu kaçınmanın sinsi bir yönü var ki erteleme daima koltukta uzanmak, dizi izlemek gibi şekillerde gelmiyor. Kimi zaman verimli gibi görünen diğer işleri ön plana alıyoruz. İşte üretken erteleme (productive procrastination) kavramı da tam olarak bu durumu anlatıyor.
Üretken erteleme daha önemli şeyleri yapmayı geciktirirken faydalı şeyler yapmak anlamına geliyor. Örneğin, bir öğrenci, yaklaşan çok daha önemli bir sınava çalışmayı ertelemenin bir yolu olarak, bir okul ödevi üzerinde çalışması üretken erteleme davranışlarına bir örnek. Eğer kendinizi yazmanız gereken bir rapora başlamak yerine bulaşıkları yıkarken, dolabınızı düzenlerken ya da bir türlü kuru temizleyiciye vermediğiniz ceketleri götürürken bulduysanız bunlar da üretken ertelemenin klasik örnekleri. Aslında zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız 8-10 saat mesailerin, kolaylıkla bir e-maille halledilebilecek işler için organize edilen toplantıların da temelinde üretken erteleme alışkanlığı var. Yani esasen bireysel olmanın ötesinde kurumsal yaşama da yayılabilen bir problem.
Üretken ertelemenin farkı normalde yapmaktan keyif alınmayan ve dolayısıyla da ertelenen diğer işlerin yapılması için olanak yaratıyor olması. Bununla birlikte ertelemenin özündeki temel neden aynı bir işi iyi yapamamaktan korkmak. Ek olarak üretken erteleme, listedeki diğer bazı işlerin silinmesini sağlamasıyla vicdan azabını azalttığından öncelik sıralamasında daha yukarıda olması gereken işin daha uzun süre ertelenmesine neden olabiliyor. Bu yüzden üretken dahi olsa ertelemenin önüne geçmek için; öncelik sıralamasını önceden yaparak en önemli işi parçalara bölmek ve diğer işleri de bu ana işin yapılması sırasında verilecek aralara yerleştirmek öneriliyor.
Kapak Fotoğrafı: unsplash.com/@anniespratt
İlginizi çekebilir: Nesliay Balcı’dan İmposter Sendromu
İlk yorumu siz yazın!