İlk yorumu siz yazın!
"İmza: Bir Tost": Ankara'da Karın Doyuran Bir Mutlulukhane
“İmza: Bir Tost” şahane bir müessese. Sahibesi Beril Anaç, iki yıl önce Ankara’da tost için bir “marka” yaratmış. Menüde sadece tost var. Sanayi tostu çok lezzetli, sunumlar ikramlarla beraber çok tatlı. Ben ilk açıldığında Çayyolu’ndaki şubesine gitmiştim ve mekanın insanın içini ısıtan bir atmosferi olduğunu söyleyebilirim.
Eğlenceli menü, herhangi bir yerde yiyemeyeceğiniz lezzette tostlardan oluşuyor. Tostun yanında ise neredeyse 70 çeşit gazozdan birini denediğinizde çok keyifli bir öğün garantisi verebilirim. Bir diğer hoş dokunuş ise, kendi Spotify listelerinden çaldıkları 90’lar şarkıları. Takip edebilir, siz de müdavimi olduğumuz Türkçe parçaları dinleyebilirsiniz.
Aynı zamanda Beril Anaç’ın İmza: Bir Tost’u yaratma hikayesi de çok etkileyici. Hikayeye başlamadan önce uyarıyorum, fotoğraflara uzun süre bakmak karnınızın acıkmasına, canınızın hindistan cevizli veya ananaslı gazoz çekmesine neden olabilir ve en kısa sürede buraya gitme isteği uyandırabilir. 🙂
İmza: Bir Tost
İki yaşında, dört şubeli koca bebek diyorsunuz İmza: Bir Tost’a. Yeni şubenizi tebrik ederim öncelikle! Biraz sizi biraz tanıyabilir miyiz? Nasıl başladı bu serüven?
Çok teşekkür ederim! Yaklaşık 15 yıl global şirketlerde çalıştım. Yıllarca hep hayalimde, kendi işimi kurma düşüncesi vardı. Ancak hem cesaret etmek hem de yola çıkacak bir fikir bulmak zor oldu. Kazandığım kurumsal tecrübenin anlamlı hale gelmesini, somut olarak değer yaratabilmeyi hep çok istiyordum. Çocukların doğumu ve iş hayatının keskin çizgileriyle beraber bu isteğim arttı. Butik bir mekan açma, belirli bir alana odaklanma isteğim varken bir gece yarısı saat 3’te İmza: Bir Tost fikri ortaya çıktı. Bazı hayallerin gerçek olması için şartların yeterince olgunlaşması gerekliymiş demek ki.
Ailece tost yemeyi çok seviyorduk ancak gidebileceğimiz mekanlar çok kısıtlıydı ve oturduğumuz çevreye uzaktı. Açılıştan sonraki ilk 6 ay şuan bulunduğumuz Çayyolu’ndaki dükkanda 08:00 – 20:00 saatleri arasında çalıştım. Sonra ekipler kurduk, şimdi kardeşlerimle beraber çalışıyoruz. Tostlarımız sevilip lezzetli bulunduğundan eğlenceli tost kağıdı mesajları ile sosyal medyada paylaşıldı. Ek bir çaba göstermeden tostlarımızı Instagram’da takip ettik. Diğer yandan müşterilerin yemeğini yemeden önce yüzlerinin gülmesini sağlamak da oldukça keyifli bir durum. Müşterilerin keyifsiz ve yorgun oldukları zamanlarda bile mekanımdan mutlu ayrılmalarını arzu ediyorum.
Biraz da ekmek ve diğer malzeme çeşitlerinden bahsetmek istiyorum. Nereden geliyor tostların malzemeleri?
Ekmeklerimizi tek bir fırından alıyoruz. Özel yuvarlak ekmek, beyaz Ayvalık ekmeği, jumbo kare ekmek, bazlama, beyaz döner ekmeği gibi çeşitlerimiz var. Balıkesir Manyas’tan gelen Manyas peynirimiz çok beğeniliyor. Tüm tostlarımızda Trabzon tereyağı kullanıyoruz. %100 dana etinden sucuk ve kavurmalarımızı yerel bir üreticiden alıyoruz ve baharat bakımından kasap işi olmasına özen gösteriyoruz. Pişme süresini 1-2 dakika geciktirse de, %100 dana eti kullanmak bizim için çok önemli. Rus salatasını annemin tarifiyle eski usül hazırlıyoruz. Acılı ezme ise benim bir şef arkadaşımla beraber oluşturduğum özel bir tarife sahip. Her malzemeyi günlük olarak doğruyoruz ve tüm tostları sipariş verildiği an hazırlıyoruz.
Bir gününüzden bahsedebilir miyiz? Bir Pazartesi günü 08:00’de Çayyolu şubenizin kapısını açtık diyelim…
Öncelikle ekip arkadaşlarımızın yüzünün gülmesini arzu ediyorum. Onlar buraya gelirken sadece işleri olduğu için değil, severek ve isteyerek gelsinler diye çaba sarf ediyorum. Zaten günün her saati tüketilebilen bir ürün sattığımız için trafik hiç bitmiyor ne mutlu ki. Öğlen yemeğine gelen çalışanlar, torunlarıyla gelen anneanneler ve babaanneler var. Herkesin rahat ettiği, güleryüzle karşılanıp uğurlandığı, yoğun zamanlarda insanların birbirine yer verdiği, köpek sahiplerinin rahatça girebildiği bir yer burası. Herkes birbirine saygı gösteriyor ve bu beni çok mutlu ediyor. Gerisi zaten kendiliğinden gelişen bir süreç.
Ben de tostların üstündeki imzaları çok seviyorum. “Yüksek enerji seninle olsun” veya “Bugün neşe saçıyorsun”. Kim yazıyor mesajları?
İlk olarak bu mesajları ben oluşturdum. Logo ve tasarım için de sevdiğim bir tasarımcı arkadaşımdan destek aldım. Bir dönem ailelerimizden de destek aldık. Ancak daha sonra kaynaklarımız tükendiğinde müşterilerimiz arasında mesaj yarışması düzenledik. Yarışmanın ismi “Yaz Tostum” oldu. 800’den fazla yeni mesaj üretildi. Bazıları çok sevildi ve onlardan 15 tanesini kağıtlara bastık. En güzel mesajların sahiplerini dükkanımızda ağırladık, zaman geçirdik. Böylece müşterilerimizi sürecimize dahil etmiş olduk. Ben bu dahiliyetin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu parayla satın alınabilecek bir duygu değil.
Yeni yerlerde, hatta yeni şehirlerde karşılaşacak mıyız imzanızla? “Bir ben eksiktim biliyorum, pek yakında geliyorum” afişlerini merakla bekleyelim mi?
Aslında her şehirde güzel tanınıyoruz, AVM’lerden yeni dükkan açılması için teklifler de alıyoruz. Ama en başından beri hiçbir şeyi yapmış olmak için yapmadık. İmza: Bir Tost’un genelgeçer bir iş olmasını istemiyorum. Yıllar sonra insanlar birbirlerine “Bizim de gençliğimizde İmza: Bir Tost diye bir yer vardı” desinler istiyorum. Bugün daha çok para kazanmak değil, gelecekte kendi adımızı güzel hatırlanmasını istiyorum. Bu nedenle malzeme üretimiyle ilgili istediğim ilerlemeleri sağladıktan sonra yeni şubeler düşünebilirim. Ancak şuan çok fevri büyümeler yapmayacağız. Bakalım zaman neler gösterecek…
Girişimcilik alanına çeşitli üniversitelerde konuşmalar yaptığınızı da biliyorum. Neler anlatıyorsunuz yeni bir yola çıkmak isteyenlere?
Cesaret kavramını anlatarak başlıyorum aslında. Bir şeye cesaret etmek ne demek, ne gibi hikayeler içerisinde büyüyoruz, neleri gerçek zannediyoruz bunlarla devam ediyorum. Gerçekten bir şeyi isteyerek yapmanın ve çalışmanın sonucundaki başarı kavramını anlatıyorum. Her şeyin çok iyi üniversitelerden mezun olmakla alakalı olmadığını, olayın kendimizi geliştirmekle ve kendimize kattıklarımızla alakalı olduğunu söylüyorum. Ne yazık ki kafalarımızda bariyerler çok fazla, onları yıkmak gerek yeni bir yola çıkarken.
Güzel yemekler ve hayallerle kapısını müşterilerine açan Beril Anaç’a ilham verici hikayesini aktardığı için çok teşekkür ederim. Adil çalışma koşulları sağlayarak, dinlenmeye, eğlenmeye, çalışmaktan da keyif almaya, yardımlaşmaya teşvik eden tarzıyla oluşturduğu iyi enerjinin ekip arkadaşlarından müşterilerine yansıdığını düşünüyorum.
Sizin de canınız tost yemek istedi mi? O zaman yolu biliyorsunuz.
İmza: Bir Tost
Kapak fotoğrafı: Instagram / @imzabirtost
Ankara usulü fast food 😊