The Irish Spirit Sözlüğü: Pub Kültürünün Dilinden Konuşun
Muhtemelen, İrlanda filmleri ya da bu aralar pek popüler olan dizi Peaky Blinders’ı izlerken karşılaştığınız, İrlanda’ya özgü o sözlerin ve deyişlerin ne anlama geldiğini merak ediyorsunuzdur. İrlanda’da pub kültürü ve gündelik hayatın önemli bir parçası olan bazı sözleri sizin için bir araya getirdiğim bu sözlük sayesinde artık siz de The Irish Spirit’in dilinden konuşabilir, Dublin’deki publarda otururken, sohbete daha kolay dahil olabilirsiniz!
Fotoğraf: HoochWare.com
En basitiyle, en çok duymuş olabileceklerinizle başlayayım… Sláinthe ve Slán, İngilizce’deki “cheers!”dan çok Türkçe’deki “sağlığına / sağlığınıza!” dileğine daha yakın. Tahmin ettiğiniz gibi pub kültürünün, akşam yemeklerinin, arkadaş buluşmalarının en sık kullanılan sözcüğü ve kadeh kaldırırken, “sağlığınıza!” ya da “şerefe!” anlamında kullanılıyor. Eski İrlanda dilindeki Slán tam karşılığıyla sağlık, sláinte ise iyi sağlık demek. Slán, bazı durumlarda hoşçakal ya da elveda anlamlarına da gelebiliyor. Ayrıca birlikte içki içtiğiniz kalabalığın cinsiyetine göre Sláinte na bhfear! (erkeklerin sağlığına!) ya da Sláinte na mbean! (kadınların sağlığına!) dendiğine de rastlayabilirsiniz. Eğer bir pubda kalabalık olarak içiyorsanız, hele ki viski içiyorsanız, masadaki herkesin sırayla neye içtiğini söylemesinin bekleneceğini de unutmayın. İster 25 yıllık dostluğunuza için, ister uzun zamandır beklediğiniz terfiyi ya da yeni arabanızı alışınıza, bir şey söylemek zorundasınız! Grubun en yaşlısının sona kalması ise gelenektendir; viskisini havaya kaldırır ve Sláinte diye bağırır.
Dışarıya, içmeye çıkmak, arkadaşlarınızla içki içmeye gitmek anlamındaki on the tear da sıklıkla karşılaşabileceğiniz bir deyiş. Ama siz siz olun, ertesi gün arkanızdan fluthered, langers, locked ya da ossified gibi sıfat ve isimlerle bahsedilmemesi için içkiyi fazla kaçırmamaya dikkat edin. Evet, pub kültürü ve içki İrlanda kültürünün çok önemli bir parçası olduğundan, dilde sadece sarhoş olmayı tanımlamak için onlarca sözcük bulunuyor. Bunlardan en sık kullanılanları da bu saydıklarım.
Eğer viski içiyorsanız, crapper ya da crusheen gibi ölçüleri bilmenizde fayda var. İlki yarım bardak viski anlamına geliyor, ikincisi ise küçük bir karafa denk geliyor. Bira içiyorsanız da birçok yerde black stuff demeniz yeterli olacaktır. İrlanda’nın en iyi birasının siyah renkte olduğunu söylemeye gerek yok, değil mi?
Gelelim pubda geçirdiğiniz vakit boyunca sosyalleşmeye… Öncelikle erkek arkadaşınız / eşiniz için me fella, kız arkadaşınız / eşiniz için de mot kullanabilirsiniz. Aslında bu deyişler biraz argoya kaçıyor, o yüzden kendileri bundan memnun olur mu, onu bilmiyorum! Herhangi bir gruba yeni katıldığınızda, Story? diye karşılanabilir ya da aralarına Story? / What’s the story? diye yanaşabilirsiniz. Tam karşılığı “Hikaye nedir?” gibi dursa da, aslında selam verip, “nasıl gidiyor?” diye sormaya yarıyor. Aynı anlama gelen bir diğer deyiş içinse craic / crack sözcüğünün hikayesini anlatayım önce. Craic, aslında içki, romantizm ve müziğin bir araya gelişiyle oluşan özel bir neşe ve mutluluğu tanımlamak için kullanılıyor. Bizim kullandığımız “ortam çok güzel” gibi düşünebilirisiniz; bu durumda “What’s the craic?” deyince de “Olay nedir? / Ortam nasıl?” gibi bir şey sormuş oluyorsunuz.
Eğer özellikle Dublin’de genç bir kalabalığın ortasındaysanız ve biri Trinners’a gittiğini söylerse, şehrin en büyük üniversitesi Trinity College’dan bahsettiğini anlamalısınız. Filmlerden söz açıldığındaysa Amerika’daki gibi movies değil, pictures diyeceklerdir, şaşırmayın. Müziğe gelince, diddlyie denirse, bahsedilen müziğin geleneksel İrlanda müziği olduğunu anlayabilirsiniz.
Fotoğraf: irishtimes.com
Eve dönerken Jo Maxi’ye ihtiyacınız olup olmadığını ya da bir Jo Maxi paylaşmak isteyip istemediğinizi soran olursa, size yiyecek ya da içecek bir şey teklif etmiyorlar; Jo Maxi, taksi demek!
Sláinthe!
İlk yorumu siz yazın!