Pakistan’ın aynı zamanda başkenti de olan, 1960 yılında planlanan şehri İslamabad’a gidiyoruz. Pakistan denildiğinde aklınıza gelecek riksha adı verilen taksiler, kabloların sarktığı elektrik direkleri, büyük tavalarda kızaran ve yol kenarlarında satılan samosalar yer almayacak yazımda, çünkü İslamabad’da ülkenin genelinde olan bu manzaralar yok.

 En işlek caddelerinde bile göz alabildiğine yeşil alanlar, geri dönüştürülmüş plastiklerden yapılan asfalt yollar, yol kenarlarında kitap ödünç alabileceğiniz kilitsiz kitaplıklar var bu şehirde. Uzun sömürge yılları nedeniyle ve yeni neslin hemen hemen her dersi İngilizce dilinde alması nedeniyle her şey İngilizce şehirde. Gastronomik açıdan ise hem başkent olması nedeniyle yabancı diplomat sayısı hem de uluslararası şirketlerde özellikle komşusu Çin’den gelen profesyonellerin sayıca fazla olması nedeniyle Dünya mutfağının her türüne ait restoranlarla aradığınız her lezzeti bulacağınıza emin olabilirsiniz. Eğer yolunuz İslamabad’a düşerse mutlaka uğrayın dediklerimi şöyle listeledim:

İslamabad’da Görülecek Yerler

Margalla Milli Parkı

Sevimli maymunları hayvanat bahçesi gibi kapana kısıldıkları yerlerde de değil de özgürce dolaştıkları parklarda görmek istiyorsanız bu parkı listenize ekleyin. Parkta yürürken onların evine misafirliğe gelmiş gibi hissedeceksiniz. Yiyecekle -özellikle muz- veya kola gibi içecekler elinizde yürürseniz saldırıya hazır olun! Ne kadar kısa sürede kaç tane maymunun üstünüze doğru geldiğini gördüğünüzde paniğe kapılmadan elinizdekileri onlara teslim edin!

Margalla Parkının çevresinde birçok yürüyüş parkuru da var, sabahın ilk ışıklarıyla Pakistan’ın en güvenli şehrinde doğa yürüyüşü yapmak isterseniz kaçırmamalısınız!

Monal Restaurant

Genelde tarihi ya da doğa yerlerinin tepesinde olan restoranlarda plastik masa sandalye ve kötü servis önyargısına sahip biri olarak, Margalla Parkı yakınlarındaki bu manzara restoran bu önyargımı yerle bir etti. Güzel hafif müzik, İslamabad’ın ne kadar düzenli olduğunu izleyebileceğiniz simetrik şehir manzarası güzel bir akşam vaat ediyor.

Saidpur Köyü

İslamabad planlı yeni bir şehir olduğu için, ülkenin diğer şehirlerinde olduğu gibi eski köy/yerleşim yerleri yok. Ama bu şehirde de şehir tam kurulmadan yaşayan insanların olduğu Saidpur köyü var. Saidpur kalbimi aynı bahçenin içinde duvarları birbirine bitişik klise, camii ve hindu tapınağı olmasıyla çaldı! İnsanların doğasında farklı inanışlara da sahip olsalar huzur ve barış içinde yaşayabileceğini hatırlattı bana. Burada yemekler genel Pakistan mutfağına göre daha hafif ve daha az soslu/acılı, tatilin bir kısmında yüksek acıya ara vermek isterseniz güzel bir durak olabilir. Renkli el boyaması emayelere de göz atabilirsiniz.

 Buttlers

Pakistan’da alışık olduğumuz kahve zinciri ve kahve kültürü yok. Her ne kadar büyük şehirlerde yavaş yavaş oluşmaya başlasa da henüz çok yeni, bunda aşırı sıcak havanın ve çay kültürünün çok baskın olmasının da etkisi olsa gerek. O yüzden kahvekolikseniz Buttlers bu ihtiyaca Pakistan’da iyi bir şekilde cevap veren markalardan birisi, ülkenin diğer şehirlerinde de gözlemlediğim kadarıyla genelde ferah atmosfer, iyi kahve ve harika tatlılar sunuyor ziyaretçilerine.

Pakistan Anıtı

Bir tepede yer alan bu anıt ve aynı yerdeki müze Pakistan tarihine ilişkin önemli bilgiler sunuyor. Anıttaki her bir yaprak Pakistan’ın farklı bir bölgesini ve yaprağın üzerindeki motifler o bölgenin önemli sanatçıları ve kültürel özelliklerini simgeliyor, bütüne baktığımızda bu yapraklar devleti simgeliyor. Aynı yerde yer alan müze ise ülkenin kuruluşunu ve önemli tarihi olaylarını anlatıyor.

Umarım herkesin yolu Türkiye’den geldiğinizi duyduklarında aşırı sevinen; misafirperlikleriyle ve yemekleriyle ünlü olan bu ülkenin en konforlu şehri İslamabad’a düşer!

Kapak Fotoğrafı: Syed Fahim Haider

İlginizi çekebilir: Basak Aydın’dan Tahran’dan Yezd’e Seyahat Notları