Festivalde Kaçırdıysanız: Vizyondaki Festival Filmleri
43. İstanbul Film Festivali sona erdi. 12 gün süren festivalin programındaki 150’ye yakın filmin tümünü izlemek tabii ki hiçbirimiz için mümkün olmadı. Fakat bu filmlerden önemli bir kısmının önümüzdeki aylarda vizyona uğrayacağını ve perdede izlemek için birer şansımız daha olacağını unutmamak gerek. Hatta birçoğu festivalin hemen ardından, mayıs ayı içerisinde vizyona giriyor bile… Festival ruhunu mayıs ayında canlı tutmak isteyenler için, 43. İstanbul Film Festivali’nin ardından, vizyona uğrayacak festival filmleri listemizde:
İstanbul Film Festivali’nden Vizyona
Tereddüt Çizgisi | Yönetmen: Selman Nacar, Vizyon Tarihi: 3 Mayıs
İki Şafak Arasında filmiyle iyi bir çıkış yapan Selman Nacar’ın yeni filmi, Venedik Film Festivali’nde övgülere boğulduktan sonra Türkiye prömiyerini İstanbul Film Festivali’nde yaptı ve festivalden En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu (Tülin Özen) ödülleriyle ayrıldı. Film, idealist ceza avukatı Canan’ın hem uzun süredir emek verdiği cinayet davasında hem de solunum cihazına bağlı annesinin yaşamı konusunda ahlaki ikilemler arasında kalışını konu alıyor. Tereddüt Çizgisi, sinemamızda çok sık rastlamadığımız mahkeme filmleri türünde, soluk soluğa izleyeceğiniz bir bağımsız yapım.
IMDb Puanı: 6.6/10
Yurt | Yönetmen: Nehir Tuna, Vizyon Tarihi: 17 Mayıs
43. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışması’nın büyük ödülü Altın Lale’yi kazanan Yurt da dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapmıştı. 90’lar Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma atmosferinde geçen film, babasının zoruyla dini bir yurda yerleşen 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet ve yurttaki yaşça büyük öğrencilerden Hakan’ın birlikte özgürleşme ve hayata tutunma çabalarını konu alıyor. Nehir Tuna’nın ilk filmi, öyküsüyle olduğu kadar biçimsel tercihleriyle de etkileyici.
IMDb Puanı: 7.0/10
Eclipse | Yönetmenler: İpek Kent ve Efe Öztezdoğan, Vizyon Tarihi: 17 Mayıs
Vizyona uğrayan festival filmleri arasında belgeseller de var: Ulusal Belgesel Yarışması’nda yarışan Eclipse, İzmir’den beş jimnastikçinin 2020 Tokyo Olimpiyatları’na katılmaya hak kazandığı tarihi başarıyı konu alıyor. Ancak sporcular, COVID-19 nedeniyle olimpiyatların ertelenmesi, karantina, deprem ve sakatlıklar gibi türlü engellerle karşılaşıyorlar. Belgesel, ülkemizde futbol, basketbol ve voleybol gibi popüler sporların dışında da başarılı sporcularımızın olduğunu ve onların desteğe ihtiyacı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Hit Man | Yönetmen: Richard Linklater , Vizyon Tarihi: 31 Mayıs
Before Üçlemesi ve Boyhood gibi filmleriyle tanınan, Amerikan bağımsız sinemasının usta isimlerinden Richard Linklater‘ın dünya prömiyeri geçtiğimiz Venedik Film Festivali’nde yapılan yeni filmi Hit Man, festivalin açılış filmiydi ve Galalar bölümünde yer almıştı. Film, New Orleans’ın en yetenekli kiralık katili olarak bilinse de aslında bir sivil polis olan Gary Johnson’ın hikayesini anlatıyor. Aksiyon ve komediyi birleştiren filmin başrolünde ise son zamanların gözde oyuncularından Glen Powell yer alıyor.
IMDb Puanı: 7.6/10
Late Night with the Devil | Yönetmen: Cameron ve Colin Cairnes, Vizyon Tarihi: 31 Mayıs
Cairnes Kardeşler’in buluntu film korku türüne yeni bir soluk getirdiği Late Night with the Devil‘da 70’lerde geçen bir talk show programı, düşen reytingleri yükseltmek için Cadılar Bayramı özel programına bir parapsikolog ve şeytana tapan bir tarikatın toplu intiharından tek hayatta kalan genç bir kızı konuk ediyor. Fakat hiç hesapta olmayan sürpriz bir konuk da programa katılıyor: Şeytan’ın kendisi… Düşük bütçeli bu özgün korku filmi, late night talk show programlarını ve korku sinemasını eşit derecede sevenler için tam bir hazine!
IMDb Puanı: 7.1/10
Crossing | Yönetmen: Levan Akin, Vizyon Tarihi: 31 Mayıs
And Then We Danced… filmiyle tanınan Gürcistan asıllı yönetmen Levan Akin‘in dünya prömiyeri geçtiğimiz Berlinale’de gerçekleşen yeni filmi Crossing de Galalar bölümünün öne çıkanlarından, Akin ve filmin oyuncuları da festivalin konuklarındandı. Kan bağı olan aileler ve seçilmiş aileler hakkındaki bu dokunaklı dram için yönetmen“ dayanışmaya övgüm ve İstanbul’a aşk mektubum” diyor – zira yanına evinden uzaklaşmak isteyen genç Achi’yi rehberi olarak alarak, trans bir birey olan yeğenini aramak için Gürcistan’daki köyünden İstanbul’a doğru yola çıkan Lia’nın hikayesinin büyük bölümü İstanbul’da geçiyor.
IMDb Puanı: 7.5/10
İstanbul Film Festivali’nden MUBI’ye
Festival ruhunu eve taşımak isteyenler içinse MUBI’nin misyonunun tam olarak bu olduğunu hatırlatmak gerek. 43. İstanbul Film Festivali’nin programındaki bazı festival filmleri, vizyona bile uğramadan MUBI kataloğuna ekleniyor. Bazıları içinse birkaç ay sabretmek gerekiyor. Festivalin onur konukları, yönetmen Wim Wenders ile oyuncu Kōji Yakusho’yu buluşturan ve festival seçkisinde yer alan Perfect Days, 12 Nisan‘da -yani festival başlamadan önce- MUBI’de yayınlanmıştı bile. Yine de izleyici festivalin özel gösterimde bu iki efsane isimle buluşmak için salonu doldurdu tabii ki. Festivalin Cinemania bölümünde restore kopyasından gösterilen Wim Wenders filmi Alice in the Cities ise festivalin hemen ardından, 26 Nisan‘da MUBI kataloğuna eklendi. Prömiyeri geçen yaz Locarno Film Festivali’nde gerçekleşen, Romanya sinemasının kendine has yönetmenlerinden Radu Jude’nin çağımızı anlatan sivri dilli taşlaması Do Not Expect Too Much from the End of the World ise 3 Mayıs‘ta MUBI’de yayınlandı. Pek yakında, Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan Mati Diop imzalı belgesel Dahomey‘i de MUBI’de izleyeceğiz.
İlk yorumu siz yazın!