İlk yorumu siz yazın!
43. İstanbul Film Festivali Önerileri: Merakla Beklenenler
İstanbul’a ilkbahar, yıllardır aynı etkinlikle geliyor: İKSV’nin düzenlediği İstanbul Film Festivali şehrin sokaklarına, sinema salonlarına geri dönüyor. Bu yazıda, birçoğu ödüllü ve hit filmlerden oluşan, programda ilk bakışta öne çıkan İstanbul Film Festivali önerileri var. 17-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde, salonlarda, sokaklarda ve fuayelerde görüşmek üzere…
Biletleri 5 Nisan günü satışa çıkacak, 17-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 43. İstanbul Film Festivali programında bu yıl özellikle Berlin ve Sundance film festivallerinden ödülle dönen filmler, Ulusal Yarışma’daki en yeni yerli yapımlar ve festivalin onur konuklarından Kōji Yakusho‘ya adanmış retrospektif bir bölüm dikkat çekiyor. Aşağıda göreceğiniz, merakla beklediğimiz İstanbul Film Festivali önerileri için ilk bakışta öne çıkanları ve hit filmleri seçmeye çalıştık fakat takdir edersiniz ki 150’ye yakın filmin olduğu bir seçkide bu tanıma uyan çok fazla film var. Dolayısıyla dışarıda kalanlar da…
43. İstanbul Film Festivali Önerileri
Hit Man | Richard Linklater
Before Üçlemesi ve Boyhood gibi filmleriyle tanınan, Amerikan bağımsız sinemasının usta isimlerinden Richard Linklater‘ın dünya prömiyeri geçtiğimiz Venedik Film Festivali’nde yapılan yeni filmi Hit Man, festivalin açılış filmi olarak Galalar bölümünde yer alıyor. Film, New Orleans’ın en yetenekli kiralık katili olarak bilinse de aslında bir sivil polis olan Gary Johnson’ın hikayesini anlatıyır. Aksiyon ve komediyi birleştiren filmin başrolünde ise son zamanların gözde oyuncularından Glen Powell yer alıyor.
Hit Man‘i 17 Nisan Çarşamba 21.30‘da Kadıköy Sineması, 18 Nisan Perşembe 21.30 ile 26 Nisan Cuma 21.30‘da Cinewam City’s ve 25 Nisan Perşembe 19.00‘da Atlas 1948’de izleyebilirsiniz.
Bir İstanbul Üçlemesi: Meze-Müzik-Muhabbet | Ferzan Özpetek
Ferzan Özpetek sineması denince akla ilk gelenlerden biri kuşkusuz ki etrafı kalabalık, sohbeti bol, üzeri zengin sofralar… Yönetmenin birbirinden bağımsız, Meze, Müzik ve Muhabbet başlıklı üç kısa hikayeden oluşuyor. Galalar bölümünde gösterilecek film, hayatı paylaşan, neşelenen ya da hüzünlenen güzel insanların bir araya geldiği rakı sofralarının zengin ve köklü geleneğini İstanbul’un eşsiz güzelliğini fona yerleştirerek işliyor.
Bir İstanbul Üçlemesi: Meze-Müzik-Muhabbet‘i 20 Nisan Cumartesi 21.30‘da Atlas 1948, 21 Nisan Pazar 21.30‘da Kadıköy Sineması ve 22 Nisan Pazartesi 19.00‘da Cinewam City’s‘de izleyebilirsiniz.
Firebrand | Karim Aïnouz
Festivalin bu yılki en görkemli yapımlarından biri, görkemli bir psikolojik gerilim ya da intikama doğru sessizce yükselen bir dönem filmi olarak da betimlenebilecek Firebrand. 2013 tarihli Queen’s Gambit romanından uyarlanan, Galalar bölümünde gösterilecek film, Tudor dönemini İngiltere’sinde geçiyor ve Kral VIII. Henry’nin altıncı ve son eşi Katherine Parr’ın saray entrikalarına karşı hayatta kalma mücadelesini konu alıyor. Filmin başrollerini Jude Law ve Alicia Vikander paylaşıyor.
Firebrand / Kraliçenin Oyunu‘nu 17 Nisan Çarşamba 21.30‘da Atlas 1948, 18 Nisan Perşembe 21.30‘da Kadıköy Sineması, 19 Nisan Cuma 21.30‘da Beyoğlu Sineması ve 20 Nisan Cumartesi 19.00‘da Cinewam City’s’de izleyebilirsiniz.
Origin | Ava DuVernay
Siyah sinemanın çağdaş ustalarından Ava DuVernay, Galalar bölümündeki Origin filminde tarihin gizemini, aşkın mucizesini ve geleceğimiz için verilen bir mücadeleyi konu alıyor. Isabel Wilkerson’ın çığır açan 2020 tarihli Toplumda Kast Sistemi: Bizi Bölen Yalanlar adlı yapıtından etkilenen ve bir yılı aşkın bir süre boyunca yazarla röportajlar yapan yönetmen, onun kitabını yazma hikayesini, Hindistan, Almanya ve ABD’de yaptığı araştırma gezilerini beyaz perdeye taşıyor.
Origin / Başlangıç‘ı 18 Nisan Perşembe 21.30‘da Atlas 1948, 19 Nisan Cuma 21.30‘da Cinewam City’s, 19 Nisan Cuma 21.30‘da Kadıköy Sineması ve 20 Nisan Cumartesi 21.30‘da Beyoğlu Sineması’nda izleyebilirsiniz.
Crossing | Levan Akin
And Then We Danced… filmiyle tanınan Gürcistan asıllı, İsveç’te yaşayan yönetmen Levan Akin‘in dünya prömiyeri geçtiğimiz ay Berlin’de gerçekleşen yeni filmi Crossing de Galalar bölümünün öne çıkanlarından. Akin, kan bağı olan aileler ve seçilmiş aileler hakkındaki bu dokunaklı dram için “dayanışmaya övgüm ve İstanbul’a aşk mektubum” diyor – zira filmin büyük bir bölümü İstanbul’da geçiyor.
Crossing / Geçiş‘i 19 Nisan Cuma 21.30‘da Atlas 1948, 20 Nisan Cumartesi 21.30‘da Kadıköy Sineması 21 Nisan Pazar 21.30‘da Cinewam City’s ve 27 Nisan Cumartesi 21.30‘da Beyoğlu Sineması’nda izleyebilirsiniz.
Perfect Days | Wim Wenders
43. İstanbul Film Festivali iki usta ismi onur konuğu olarak İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor: Alman sinemasının üretken yönetmeni Wim Wenders ve Japon sinemasının ünlü oyuncusu Kōji Yakusho. Aslında ilk kez sonbaharda Filmekimi’nde izleme fırsatı bulduğumuz ve En İyi Uluslararası Film Oscar yarışında Japonya’ya bir adaylık getiren Perfect Days de bu iki ismi buluşturan eşsiz bir film olarak festivalin özel bölümlerinden Dört Filmde Kōji Yakusho kapsamında gösteriliyor. Film, Tokyo’nun her biri teknolojik sanat yapıtı gibi olan umumi tuvaletlerini temizlemekle görevli Hirayama’nın, işini son derece titizlikle, kendini vererek ve gururla yaparken yaşadığı beklenmedik karşılaşmalar üzerine içten bir hikaye anlatıyor.
Perfect Days / Mükemmel Günler‘i 23 Nisan Salı 13.30‘da Kadıköy Sineması, 27 Nisan Cumartesi 19.00‘da Atlas 1948’de izleyebilirsiniz.
The Promised Land | Nikolaj Arcel
18. yüzyıl Danimarka’sında geçen dönem filmi The Promised Land, belki de en çok başroldeki yıldız oyuncusu Mads Mikkelsen ile dikkat çekiyor. Dünya Festivallerinden bölümünde gösterilecek film, görünürde hiçbir şeyin yetişemediği geniş, çorak bir araziyi yaşanır hale sokmaya kararlı bir yüzbaşının kendisini ve çevresini nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor.
The Promised Land / Toprak Uğruna‘yı 19 Nisan Cuma 13.30‘da Cinewam City’s, 20 Nisan Cumartesi 19.00‘da Kadıköy Sineması ve 21 Nisan Pazar 11.00‘de Atlas 1948’de izleyebilirsiniz.
Ryūichi Sakamoto – Opus | Neo Sora
Festivalin müziği başrole yerleştiren filmlere, müzik belgesellerine ya da konser filmlerine yer veren bölümü Musikişinas‘ın dönüşü, bu yılın sevindirici haberlerinden. Bölümün dikkat çekeni ise, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Japon müzisyen ve besteci Ryūichi Sakamoto’nun yirmi parçadan oluşan son performansını beyaz perdeye taşıyan Ryūichi Sakamoto | Opus.
Ryūichi Sakamoto | Opus‘u 17 Nisan Çarşamba 21.30‘da Cinewam City’s ve 21 Nisan Pazar 11.00‘de Sinematek/Sinema Evi’nde izleyebilirsiniz.
Michel Gondry, Do It Yourself | François Nemeta
Filmlere ya da film yapmaya dair filmler, sinemayı konu edinen belgeseller de İstanbul Film Festivali’nin vazgeçilmezlerinden biri… Bu yıl da Cinemania bölümünde Eternal Sunshine of the Spotless Mind ile tanınan vizyoner yönetmen Michel Gondry’e ve sinemasına dair bir belgesel olan Michel Gondry, Do It Yourself dikkat çekiyor. Yönetmen François Nemeta, Michel Gondry ve onu öznesi haline getiren filmi için şöyle diyor: “O bir dünya. Uzun soluklu bir röportajdan, heyecan verici arşiv görüntülerinden ve yapıtlarında yer alan sanatçıların tanıklıklarıyla örülmüş; hayal, zaman ve hafızanın üzerinde yürüyen bir ip cambazının marjinal, zanaatkâr evrenine hoş geldiniz. Betimlediği rahatsız dünyayı gururla içine alan bir film bu.“
Michel Gondry, Do It Yourself‘i 17 Nisan Çarşamba 11.00‘de Beyoğlu Sineması ve 21 Nisan Pazar 19.00‘da Cinewam City’s’de izleyebilirsiniz.
Dahomey | Mati Diop
43. İstanbul Film Festivali’nin programında belki de her zamankinden çok belgesel yapım var. Bunlardan biri de bu yılki Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı ile dönen, Mati Diop imzalı Dahomey. Belgesel Kuşağı’nın hit filmlerinden olan bu film, yirmi altı yağmalanmış sanat eserinin 2021’de Fransa’dan Afrika ülkesi Benin’e iade ediliş sürecini konu alıyor.
Dahomey‘i 19 Nisan Cuma 19.00’da Beyoğlu Sineması, 20 Nisan Cumartesi 11.00‘de Kadıköy Sineması ve 25 Nisan Perşembe 13.30‘da Atlas 1948’de izleyebilirsiniz.
Ah Gözel İstanbul'u yeni izledim. Harikaydı!
Önerilerden birkaçını not aldım. Teşekkürler. 🙂
Emre öneriler harika , teşekkürler