2019 yılından beri düzenlenen İstanbul Fringe Festivali, ülkemizden ve dünyadan performans sanatları alanında üretilen alternatif çalışmaları seyirciyle buluşturmayı hedefleyen uluslararası performans sanatları festivali. Bu yıl 16-23 Eylül 2023 tarihleri arasında; tiyatro, dans, performans disiplinlerinde seyirciyle buluşacak olan festival 15 uluslararası ve 5 yerli gösteriyi, İstanbul’un çeşitli semtlerine dağılmış 14 farklı sanat mekanında ağırlayacak. Ben de birlikte hem festivale hem de program içerisinde benim favorilerime göz atalım istedim.

İlk olarak 1947’de, o zamanki ismiyle Edinburgh International Festival’ a davetsiz misafir olarak katılan ve festival programında yer almamalarına rağmen gösterilerini bir kenarda alternatif olarak sergileyen sekiz ekip ile başlayan ‘fringe’ topluluğu, dünyanın birçok ülkesinde giderek büyüdü ve şuan dünya çapında yüz yetmiş bin sanatçıyı, 250 farklı mekanda, 60 bin etkinlikte, 19 milyon seyirciyle buluşur bir hale kavuştu!

Çocuk gösterileri, komedi, dans, opera, müzikaller, tiyatro gösterileri, oyunlar, akrobasi, sokak müziği olan bu festival ülkemizde de ağırlıklı olarak dans, performans, tiyatro, atölyeler ve  oyunlar şeklindeki benzer içeriklerde gerçekleştiriliyor.

İstanbul Fringe Festival fikri 2017’nin son aylarında daha önce yurt dışındaki fringe festivallerini deneyimlemiş, takip etmiş bir arkadaş grubu tarafından ortaya atılıyor. Yoğun bir çalışma ve World Fringe Network ile iletişim neticesinde, 2019 yılında İstanbul’daki ilk festival gerçekleşerek İstanbul’da; dans, tiyatro, performans alanlarında üretilmiş alternatif gösterileri seyirciyle buluşturan, uluslararası bir festivali kazandırılmış oluyor. Bu yıl ki programda dikkati çeken performansların yanında hareket temelli workshoplar da ön planda.

İstanbul Fringe Festivali 2023 Favorileri

Birth Preparation Course – Ori Lenkinski / Israil (Dans, Performans)

Bu performans, uzayın derinliklerinde gelecekteki bir tür tarafından insan üremesi üzerine verilen intergalaktik ve interaktif bir ders. Dünyanın dört bir yanındaki doğuma hazırlık kurslarında ebeler ve doğum koçları tarafından öğretilen materyallerden yararlanan gösteri, her bir insanın nasıl meydana geldiği hakkında bilgi aktarmak için metin, hareket, müzik, sahne ve izleyici katılımını kullanıyor.

Yokmuş Gibi – Ufuk Fakıoğlu / Türkiye (Dans,Performans)

“O kadar çok saklandı ki, kayboldu. O kadar çok görünmek istedi ki, yok oldu.” Yokmuş Gibi, İKSV’nin 26. Uluslararası Tiyatro Festivali “İstanbul Mon Amour” projesi kapsamında Kanyon AVM için üretilitor; yeni bir prova süreciyle izleyeceğimiz halini alıyor.

Hansel & Gretel Alteration – VIDAVE / İtalya (Dans, Performans)

Grimm masalından esinlenen çalışma, “sıvı aile” kavramına ve bunun yetişkinler ile ergenler arasında yol açtığı görece zorluklara odaklanıyor.

On Wednesdays We Wear Pink – Alexandros Stavropoulos / Yunanistan (Dans)

Alexandros Stavropoulos’un son koreografisi On Wednesdays We Wear Pink kadınlık temsillerinin doğasında var olan çeşitli formları ve çelişkileri vurguluyor. Bir pop kültürü ve ‘kitsch’ deposundan yararlanan dans gösterisinin beş figürü, bir vitrin camından çıkısı arayan canlı mankenler gibi, tekrar eden bir günlük varoluşu ve kaçış hayalini paylaşıyor.

Herkes Yolunda – Echoes Sahne / Türkiye (Tiyatro)

Yakın çevresindeki insanların aksine “gitme”yi henüz hiç deneyimlememiş ve artık gitmeye ve yola çıkmaya cesaret eden bir kadının yolculuk hikâyesini anlatıyor.

The Princess and The Showgirl – Thick & Tight Theatre / Birleşik Krallık (Tiyatro, Dans)

Marilyn Monroe ve Prenses Diana arasında hayali bir buluşma. Thick & Tight, onların hayatlarını içeriden ve dışarıdan, kişisel ve toplumsal hafızadan inceliyor.

Son bir hatırlatma: Festival içeriklerinde ücretsiz gösterim ve workshoplar bulunmakla birlikte, izlemek istediğiniz gösteri için önceden bilet almayı ihmal etmeyin derim!

Kapak Fotoğrafı: On Wednesdays We Wear Pink – Alexandros Stavropoulos

İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten 27. İstanbul Tiyatro Festivali