İstanbul'un İki Yakasından İki Kütüphane
Ufak çaplı bir öğrencilik işine giriştiğim için fırsat bu fırsat İstanbul’un kütüphanelerini gezeyim dedim; ancak üniversiteler haricinde kapısı herkese açık olan kütüphane sayısı, bu şehrin insan kalabalığına nazaran çok az maalesef. Her ne kadar sessiz mekanları ders çalışmak için çok tercih etmesem de elimden geldiğince gezip yazacağım.
İlk olarak, neredeyse her gün önünden gelip geçtiğim ve Kadıköy Şehremaneti olarak bildiğimiz Kadıköy Belediyesi Tarih, Edebiyat, Sanat Kütüphanesi ve Kültür Merkezi’ne gittim.
Kadıköy Belediyesi Tarih, Edebiyat, Sanat Kütüphanesi ve Kültür Merkezi Konum
İstanbul Belediyesi 1869 yılında 14 belediye dairesine ayrılmış. Beyoğlu Belediyesi bu dairelerinden 1.si olmasına karşın, Paris’in en güzel belediyesi olan 6. bölgeye ithafen ismi “6.Daire” olmuş. Kadıköy Belediye Dairesi (Şehremaneti) de bunlardan 13.sü olarak denizin doldurularak oluşturulduğu bu bölgede hizmet vermeye başlamış. Ermeni mimar Yervant Terziyan’ın eseri olan bina 2014 yılından bu yana da kütüphane olarak kullanılıyor.
Pazartesi hariç her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık, girişte bilgilerinizi verip içeri geçiyorsunuz. Ders çalışan öğrenci sayısı epey fazla, ne de olsa bu manzara her kütüphanede olmaz.
Kütüphanede kitap ve süreli yayınlar koleksiyonlarına ek olarak Nadir Eserler ve Nilüfer Gürsoy Müzik Arşivi de bulunuyor. Erken saatlerde giderseniz deniz manzaralı bir masaya yerleşebilirsiniz, ben bahçeye bakan bir masadaydım ama olsun.
Kütüphanede sık sık felsefe ve sanat söyleşileri yapılıyor, haberdar olmak istiyorsanız internet sitesinde yer alan formu doldurabilirsiniz.
Ahmet Hamdi Tanpınar Müzesi ve Kütüphanesi Konum
Şehrin diğer yakasında da Ahmet Hamdi Tanpınar Müzesi ve Kütüphanesi‘ni tercih ettim. Aslında burası bir müze, ufak da bir çalışma odası var; fakat daha çok edebiyat çalışmaları için kaynak arayan öğrencilere ayrılmış. Çantanızı dolaplara koyup içeriye öyle giriyorsunuz. Kısacası ders çalışmak için çok uygun değil. Ama sağ olsunlar beni kırmadılar, güneşli bir günde Gülhane Parkı’na karşı notlarımla baş başa kalmama izin verdiler.
Padişahların alay geçitlerini izlemek için yaptırdığı Alay Köşkü, Balyan ailesi sayesinde çok zarif bir mekana dönüşmüş. Etkilenmemek mümkün değil. Edebiyat ve süreli yayın kaynakları haricinde yazarlarımızın kişisel eşyaları da sergileniyor.
Pazar günleri hariç 10.00 – 19.00 arası açık olan kütüphanede konser, sergi veya şiir dinletisi gibi etkinlikler de düzenleniyor. Instagram’da @ahtemkutuphanesi hesabından takip edebilirisiniz.
Son olarak hatırlatmak isterim, 15 Nisan’dan itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir çok kütüphane 8.00-22.00 arasında hizmet verecek. Umarım bir sonraki yazıda da onlardan bahsedebilirim.
İlk yorumu siz yazın!